Ana Sayfa

Neden İnadına?

Haberler Makaleler Sosyalizm Tartışma Katkıda Bulunanlar
Ufukta Teknokrat Hükümet Mi Var?

Uğur CANKOÇAK

Dünya Bankası ve İMF'nin koşullarını, adeta, emir kumanda zinciri içinde yerine getirmeye çalışan Ecevit hükümeti, tüm çabalarına karşın hem Dünya Bankası ve İMF hem de iş çevrelerince beğenilmiyor. Hepsi de (Dünya Bankası, İMF ve iş çevrelerimiz) demokrasiye çok bağlı (!) olduklarından, bu derde çareyi demokrasi kuralları içinde çözmek istiyorlar. Tarihimizin en hızlı çalışan parlementosundan memnunlar.Senaryoya göre:
TBMM bugünkü üyeleriyle göreve devam edecek. 
İş çevreleri ısrarla, Başbakan ve Başbakan Yardımcılarının algılama zorluğu içinde olduğunu vurguluyorlar. Onlar bunu dillendiriyorlarsa, herhalde, Dünya Bankası ve İMF'de aynı kanıdadır diye düşünmek yanlış değildir.
O zaman, "algılama zorluğu" çekenlerin yerine leb demeden leblebiyi anlayanların getirilmesi gerekir. Nasıl mı?
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını incelemişler, Cumhurbaşkanı TBMM üyeleri içinden Başbakanı tayin eder yazılıymış, ama Bakanlar için TBMM üyesi olmak zorunluluğu yokmuş. Demek ki bir millet vekili Başbakan olunca tüm kabinesini TBMM dışından kurabilirmiş
Öyleyse, 57. Hükümet istifa ettirilecek, onların gösterdiği bir milletvekili Cumhurbaşkanı tarafından Başbakan tayin edilecek, o da tüm Bakanlarını TBMM dışından seçecek. Ve senaryoya göre teknokrat hükümeti Meclisten güvenoyu alacak.
Böylece bir taşla birçok kuş vuracaklar:
1- Algılama zorluğu çekmeyen Başbakan ve Bakanlarla işler tıkır tıkır yürüyecek.
2- İktidar partilerinin (DSP, MHP, ANAP) daha çok yıpranması engellenmiş olacak, seçime kadar kendilerini toparlama fırsatı çıkacak.
3- Asıl önemlisi seçim zamanını uzatarak merkez sağda bir toparlanma sağlanacak.
Görüldüğü gibi egemen çevreler için çıkarlarına uygun akıllı bir formül, hem demokrasi kesintiye uğramıyor (!) hem de işler tıkır tıkır yürüyor, sağ partiler de yıpranmıyor.
Bu senaryo uygulanabilir mi uygulanamaz mı o ayrı sorun. Ancak, yeni bir ekonomik kriz doğar gerekçesiyle Süleyman Demirel'in erken seçim önerisinin egemen çevrelerce beğenilmediği açık.
Şimdilik tüm demokrasi yanlıları bu teknokrat hükümeti senaryosuna karşı çıkıyorlar.
Burası Türkiye. Olmaz olmaz. Nasreddin Hoca'nın göle yoğurt çalması gibi bu formül tutarsa, bence sosyalist sol kazanılacak bu zamanı değerlendirmeli, en az egemen çevreler kadar akıllı olduğunu göstererek ciddi bir program ve örgütlenme ile emekçilerin karşısına çıkmalıdır.