Cenan'la 1963 yılında parti göreviyle gittiğim
Adana'da tanıştım. Çok soru soran, çok dikkatle dinleyen biri
olarak ilgimi çekmişti. Partinin işçi kesiminden ama, o günlere
göre bilgi dağarcığı yüklüydü. 1964'de Adana il başkanlığına
seçildiği zaman Adana gibi önemli bir il ve Cenan Bıçakçı
diye düşünüp becerebilirmi sorusu aklıma takılmıştı.
Becerdi. Hem de iyi becerdi. 1965'de Adana'dan bir milletvekilimiz
vardı.
1966 şubatında gittiğim yurt dışında
67 Kasımında döndüğümde TİP çok gelişmiş, DİSK kurulmuştu.
Ne var ki MDD muhalefeti ortaya çıkmış, özellikle gençlik
arasında mayalanmaya başlamıştı. MDD'nin bazı önemli kişileri
Adana'lıydı ve parti içinde de etkindiler. Ama Adana'da Cenan Bıçakçı
vardı. 1968 yılında Adana'daki görüşmemizde MDD'yi en doğru
değerlendiren arkadaşlarımızdan birinin cenan olduğunu görünce
doğrusu çok sevinmiştim.
MDD'nin yaraları tam sarılmamışken bu
kez de Sargın - Aren - Boran muhalefeti başladı. Tefrika
halinde Genel Yönetim Kurulu toplantıları, olağan, olağanüstü
genel kurullar... Partide tozdan dumandan ferman okunmadığı o günlerde
Cenan'la hep birlikteydik. Öyle ki, telefonla Ankara'da sana
ihtiyacımız var deyince bir hafta sonra çoluğu çocuğu toplayıp
Ankara'ya gelmişti. Bizim de oturduğumuz Emek mahallesinde bir
ev tuttuk, artık ailecek gece gündüz beraberdik.
Sakın bu anlattıklarımdan birbirimizi çok
sevdiğimizi çok iyi anlaştığımızı sanmayın. Tam anlamıyla
kedi - köpek gibi, düşman kardeşler gibiydik. Çoğu kez eşlerimiz
bizim patırtılı gürültülü kavgalarımızdan usanır, bizi
yanlız bırakırlardı. Bütün sendikacılar gibi çok konuşurdu,
hele bazen hamasi nutuklar çekmeye başladımı tepem atardı.
Her zaman birbirimize rakiptik. İş seçime
gelince hep Cenan kazanırdı. Çünkü o sendikacılığı benden
iyi bilirdi!
Cenan'ı kıskandığım zamanlar çok olmuştur.
Hele birini hiç unutamam. 1973 yılında İstanbul'da İlerici
Yapı İş Sendikası tüzüğünü yazarken, Cenan'da Ankara'da
ASİS'in tüzüğünü yazıyordu. Aybar ve arkadaşlarının uzun
süre tartışıp karara bağladığı "Dönüşümlü Yönetim"i
Cenan ASİS tüzüğüne almıştı. Ben ise hayır...
Darbe ile kapatılan partilerin 1992'de
yeniden açılma olanağı ortaya çıkınca SDP'de açıldı.
Kapatılırken Genel Başkan olduğu için yeni dönem çalışmalarda
da genel başkanımız yine Cenan'dı. Fakat Bıçakçı parti çalışmalarının
neredeyse yarısını sosyalistleri birleştirmeye ayırırdı. Bu
da aramızda önemli tartışmalara neden olurdu. Nitekim 1995
Haziranında Cenan kurucular kurulunu olağanüstü toplantıya çağırıp
SDP'yi kapatmaya yöneldi. Gerekçesi o sıralarda "Anlamlı
bir çoğunluğa ulaşmış olan" birlik yanlılarına
BDP'nin de katılmasıydı. Sert tartışmalar sonunda bir oy
farkla partinin kapatılması kararını kuruldan çıkarttı ve
sonradan ÖDP adını alacak olan Geleceği Birlikte Kuralım girişiminin
Ankara kanadında yer aldı. Her zamanki örgütçülüğü ve çalışkanlığıyla
görev yaptı ama ne yazık ki ÖDP'nin kuruluşunu göremedi.
SDP'li arkadaşlar onun genel başkanlık odasının mobilyalarını
ÖDP'ye armağan ettiler.
Artık Cenan yok. Kimseyle kavganın tadına
varamıyorum.
Şimdi kim olduğunu anımsayamadığım
biri Cenan'ı toprağa verdikten birkaç gün sonra bana "Cankoçak,
sıra sende. Önce Aybar şimdi Bıçakçı, siz çaktırmadan öte
tarafta parti kuracaksınız" diye takılmıştı.
Ben hala buradayım. Ben gitmeden Aybar'la
Cenan'ın partiyi kuracaklarını sanmıyorum.
|