|
|
ETUC KİMİN TEMSİLCİSİ?
Özgür MÜFTÜOĞLU
Hafta
başında KESK, HAK-İŞ ve DİSK’in oluşturduğu Türkiye-AB
Sendikal Koordinasyon Komisyonu, Ankara’da “Esnek Çalışma İlişkilerinde
Yasallık Arayışları İş Yasası Tasarısı ve AB Normları”
konulu bir sempozyum düzenledi. Benim de panelist olarak katıldığım
sempozyumun zamanlaması İş Kanunu’nun TBMM’de görüşüldüğü
bir döneme denk gelmesi bakımından oldukça anlamlıydı.
Sempozyumun genel değerlendirme oturumunda, Doç. Dr. A.Haşim Köse,
tarihsel bir perspektif içerisinde kapitalist sistemi değerlendirdi
ve yeni liberalizmin emek piyasalarını esnekleştiren uygulamalarını
istatistiklerle ortaya koydu. Prof. Dr. Zeki Erdut ise yine, yeni
liberal uygulamaları ve çalışma yaşamındaki sonuçlarını örnekler
vererek değerlendirdi. Sempozyumun ikinci gününde gerçekleştirilen
üç panelde ise çeşitli yönleriyle İş Kanunu Tasarısı ele alındı.
Sempozyumun en ilgi çeken oturumu ise Avrupa Sendikalar
Konfederasyonu (ETUC) temsilcisi Henry Lourdelle’nin “AB’de
Esneklik Uygulamaları ve AB Yönergeleri” başlıklı sunuşuydu.
ETUC temsilcisinin sunuşu iki yönden önemliydi. Bunlardan birincisi
ETUC, TBMM’de görüşülen İş Kanunu Tasarısı’nın temel
gerekçesi olan AB normlarının oluşturulmasında büyük ölçüde
belirleyiciydi. İkincisi ise, Türkiye sendikal hareketine yön veren
dört konfederasyonun (KESK, HAK-İŞ, Türk-İş, DİSK) uyguladığı
politikalarda ETUC’un önemli etkisi olmaktaydı.
ETUC temsilcisinin konuşmasını iki noktada ele almak mümkündür.
Bunlardan birincisi, genel olarak AB ve AB’de yasaların, normların
oluşum aşamasına yöneliktir. Temsilciye göre; “AB’de sosyal
taraflar, mükemmel bir dialog içerisindedir ve bu dialog sayesinde,
çalışma yaşamına ilişkin normlar da dahil olmak üzere tüm işleyiş
demokratik bir şekilde yapılmaktadır. Bu sayede de bazı istisnalar
olmakla birlikte, AB genelinde işsizlik azalmakta, sendikal örgütlülük
artmaktadır. Buna bağlı olarak da sendikalar giderek güçlenmekte
ve AB içerisindeki etkinliğini artırmaktadır. Türkiye’de
ekonomik ve toplumsal sorunlarından kurtulmak için bir an önce
AB’ye tam üye olmalıdır.”
ETUC temsilcisinin konuşmasında ele alınması gereken diğer bir
nokta ise, AB’deki esneklik uygulamaları ve bu yöndeki AB normlarına
yöneliktir. Bu konuda, bazı yönergelerden örnekler de verilerek,
AB’deki esneklik uygulamaları anlatılmış ve çalışma yaşamında
esnekliğin gerekli olduğu, Türkiye’nin de en kısa sürede
yasalarını, esneklik içeren AB normlarına uyumlaştırması
gerektiği vurgulanmıştır. Temsilciye göre; “ETUC’un iki temel
ilkesi vardır. Bunlardan birincisi, şirketlerin üretimini ve
rekabetini savunmak, diğeri ise, esneklik ile iş güvencesi arasındaki
dengeyi sağlamaktır. Esnek çalışmayı geliştirmek de ETUC’un
bu konudaki temel hedefidir”.
ETUC’un bugüne kadar gerçekleştirdiği uygulamalar ve savunduğu
düşünceleri büyük ölçüde bildiğim halde, Türkiye’de emekçilerin
ellerinde bulunan temel hakları kaybetmelerinin arifesinde
bulundukları bir dönemde, duyduklarım tüylerimi ürpertti. Dinlediğim
kişinin, Avrupa işçi sendikalarının en tepesindeki örgütün mü
yoksa bir işveren örgütünün mü temsilci olduğu konusunda şüpheye
düştüm. Zira temsilci, TBMM’de yasalaşmak üzere olan ve Türkiye
emekçileri için daha fazla işsizlik, daha fazla yoksulluk, açlık
getirecek olan yasal düzenlemeleri, açıkça belirtmese de
savunmaktaydı.
ETUC temsilcisinin söyledikleri karşılığında, doğrudan oturum içerisinde
açıkladığım ve açıklamaya fırsat bulamadığım düşüncelerimi,
sayısal verilere de dayanarak sizlerle paylaşmak isterim. AB
konusundaki düşüncelerimi, bir hafta önce “Hem AB’den Hem
Emekten Yana Olunur mu?” başlıklı yazı ile sizlerle paylaşmıştım.
AB’de emek piyasalarının durumu, sosyal dialog ve çalışma yaşamının
esnekleştirilmesi konularını ise bu köşeye ayrılan sınırları
zorlamamak için daha sonraki haftalara bırakıyorum. Ancak, şu
sorunun karşılığının da muhatapları tarafından geciktirilmeden
verilmesi gerektiğini düşünüyorum; Türkiye sendikal hareketi, üst
örgütleri olan ETUC’un düşünceleri doğrultusunda mı yoksa Türkiye
emekçilerinin ihtiyaçları doğrultusunda mı hareket edecektir?
(antimai.org’ dan alınmıştır.)
|
|
|