BAŞ BELALARI!..
Abdullah
AYSU
TEKEL’in
monopollük özelliği 1986 yılında Özal döneminde yok edildi. Çokuluslu
sigara şirketleri de muradına erdi veTürkiye sigara pazarına girdi.
TEKEL’in yerli
üreticilerinin korunması amacıyla yaptığı destekleme alımlarını, IMF
ve Dünya Bankası direktifleri doğrultusunda 57. Hükümet
(DSP-MHP-ANAP) çıkardığı yeni Tütün Yasası ile 2001 yılında kaldırdı.
Türk tütünün üretimi iyice azaldı, bitme noktasına geldi.
Şu anda sigara
pazar payının yüzde 61,4’i TEKEL’de, kalanı çokuluslu sigara
şirketlerinde. TEKEL’in Alkollü içkilerde Pazar payı yüzde 95, şarapta
yüzde 20, tuzda yüzde 100, bira da yüzde 1’dir. TEKEL, tütün
mamulleri, alkollü içkiler ve tuz sektörlerinde 71 markanın üretimini,
190 markanın satışını yapıyor. Avrupa’nın 30. büyük alkollü-alkolsüz
içki, 5. büyük sigara üreticisi firmasıdır.
TEKEL yılda
yaklaşık 5,5 milyar dolarlık gelir sağlıyor, bunun da yüzde 70’ini de
devlete kaynak olarak aktarıyor.
Yabancı sigara
şirketleri ise piyasa da TEKEL’in varlığı nedeniyle pazara tam hakim
olamıyorlar. Çokuluslu şirketler, bu nedenle pazar payını ve çok
kıymetli arsalarını ele geçirmek için IMF ve Dünya Bankası
aracılığıyla TEKEL’İn özelleştirilmesini dayattılar. Çokuluslu
şirketler için dünyadaki genel kanı: Baş belaları… AKP
Hükümeti de IMF ve Dünya Bankası direktifine uyarak baş belalarına
teslim oldu.
TEKEL’de
tarafların görüşleri; iktidar:
-Babalar gibi
satarız!...
-Fiyatın
yadırganmaması gerekir, gerçek piyasa budur, diyor…
Muhalefet:
-Her ne pahasına
olursa olsun KİT’leri elden çıkaracağız zihniyeti yüksek fiyat verecek
alıcı bulma imkanını ortadan kaldırıyor…
-TEKEL’i iki
yıllık kar tutarı kadar bir fiyata elden çıkarmak demek, bu ülkenin
çalışanına, vergi mükellefine, tütün üreticisine, TEKEL çalışanlarına,
bütün tüketicilere ve yurttaşlara karşı büyük bir sorumluluk altına
girmektir, diyor…
Kısacası, iktidar
benim IMF’ye sözüm var satacağım, muhalefet ise satma demiyor, ucuza
satma diyerek, satışına muvafakat veriyor.
Ateş düştüğü yeri
yakar !...
Peki…Tütün
üreticileri ve TEKEL çalışanları ne diyor?
Üreticiler adına
İzmir Tütün Platformu:
-TEKEL’in öneminin
fiyatla ölçülemeyeceğini, fiyat yükseltildiğinde bile satışı olumlu
olmaz, diyor…
Çalışanlar adına
Tek Gıda-İş Sendikası:
-TEKEL’e fiyat
biçilemez, diyor…
Asıl konu, TEKEL
özelleştirilmeli mi özelleştirilmemeli mi?!....
Özelleştirilmemeli!...
TEKEL’in
özelleştirilmesi vatana ihanettir!...
Çünkü TEKEL;
-
Kar
ediyor,
-
Devletin topladığı dolaylı gelirlerde çok önemli yere sahip,
-
Türk
tütünün ayakta kalmasını sağlıyor,
-
Türk
tipi tütün yetiştiren kurak topraklara sahip çiftçiler için temel
dayanak,
-
İşletmelerinde on binlerce insan çalışıyor,
Özelleştirildiğinde;
-Çokuluslu sigara
şirketleri sağlığı hiçe saydığı için sigara içiminden dolayı ölümler
daha da artacak,
Kar eden kuruluş
elimizden gidecek,Topladığımız vergileri toplayamayacağız,
Türk tipi tütün diye bir tütün kalmayacak, bir kültür yok olacak,
Amerikan tipi tütünler sulu arazilerde Türkiye topraklarında
yetiştirilecek,
Sözleşmeli üreticilikle tütün üreticisi perişan olacak,Piyasada Türk
sigara markası kalmayacak…
Görüldüğü gibi, TEKEL’in özelleştirilip, özelleştirilmemesi bir piyasa
ilişkisi değil. Yabancılar için Türkiye gibi az gelişmiş bir ülkenin
son varlıklarının ele geçirilmesi operasyonudur.
Tablo böyle iken, TEKEL’e verilecek fiyat ne olursa olsun
satılmamalı!... TEKEL hurdalıkların satılması halinde bile yeni bir
fabrika kurabilecek varlığa sahipken, Devlet Bakanı Ali Babacan kendi
500 milyarlık villasını 5 milyara, Maliye Bakanı Unakıtan da
Çavuşbaşı’ndaki arazilerini 500 milyona satarak bu günkü değerinden
ve gelecek getirisinden vazgeçsin, peşkeş çeksin sonra da TEKEL’i
satmak için referandum yapsınlar…
|