Emekçilerin 
Kurtuluşu
Kendi
Eserleri
Olacaktır.

                 
K. MARKS

 


EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ KARANLIK HESAPLAR

Doğan T. KAYA


Eğitim bir ülkenin temel yaşamsal dayanak noktalarından biridir.Eğitim sistemindeki mevcut değişim dinamikleri o rejimin gelecek noktasındaki varlığının teminatı sayılmaktadır. Her iktidar kendi ideolojik yapılanmasına göre eğitim sistemine yön verme arayışı içerisindedir. Çünkü bu günkü eğitim sistemi içerisinde yetiştirilen bireyler geleceğin sıradan vatandaşlarını veya ülke yönetiminin belirleyicisi olmakta.

Geçen haftalarda MEB’in talebi doğrultusunda gerçekleştirildiği varsayılarak tatil döneminde ,kamuoyundan bi-haber olarak çıkartılan kuran kurslarının yönetmeliğinin değiştirilmesine dair bir takım yenilemeler yapıldı. Burada yapılan değişimler geçmiş dönemlerin uygulamalarıyla karşılaştırıldığında radikal değişimler olarak ifade edilebilir.

Kuran kursu açmak için sayı 15’ten 10 ‘a indirilerek zaten mevcut yasalarla yaygın olan bu kurumlar daha da yaygınlaştırılmaya hatta memleketin her köşesine açılmasına yardımcı olunmakta. Anadolu’nun bir çok köşesinde zaten izne gerek duymadan açılan kuran kursları devletin meşru çerçevesi içerisinde genç beyinleri dini atmosferlere havale ederek ,kaderci toplumumuzun daha da şükürane yapısı pekiştirmeye çalışılmakta.

Kendi kitlelerine bulunduğu her ortamda mesaj vermekten çekinmeyen iktidar sahiplerimiz,onlara yeni iş imkanı vermekten de geri durmamaktadır. Yeni yönetmelikle imam –hatip lisesi mezunlarına iş imkanı vererek onları teşvik etmek ,kuran kurslarında öğretici olarak çalıştırmak açık bir örgütlenme alanının tarikatlara sunulmasını sağlamaktan başka topluma ne kazandırabilecektir. Bu konudaki en canlı örneğin İstanbul’daki patlamaları örgütlediği iddia edilen Yusuf Polat isim şahıs izinsiz kur’an kursu açıp öğretmenlik yaptığı için iki kez hakim karşısına çıkması gelecekte topluma kimlerin yetiştirileceği konusunda ipuçlarını vermekte.

Kursların açılmasında süre kısıtlamasının kalkmasıyla birlikte yaz tatili boyunca kuran kurslarının yaygın bir şekilde açılması sağlanmakta. Bu durum direkt devlet eli aracılığıyla tarikatçı unsurları güçlendirmeye zemin hazırlamakta.

Yaz tatillerinde yurt ve pansiyonların kuran kursları hizmetine verilmesi ise ayrı bir gerici desteğin sunulması olarak bilinmeli. Başka hiçbir kuruma bu kadar yaygınlaşması için bu denli açık desteğin sunulmadığı AKP iktidarında, kimlere hizmet sunulacağı açıktır. Yurt ve pansiyonlarda kurslar ne kadar devam edecekse o kadar hizmete açık olacağı mantığı sınırsız bir hizmetin gerici odaklara sunulması olarak bilinmelidir.

Yeni yönetmelikle sadece çocuklara değil yetişkinlere de din hizmetlerinden ,kuran kurslarından hizmet olanağı akşam kurslarıyla verilmekte. Daha önceleri sözde de olsa tarikat örgütlenmeleri olabileceği gerekçesiyle izin verilmeyen bu kurslar şimdi yasal zeminde açık örgütlenme olanağını bulmakta zorlanmayacaktır.

Yeni yönetmeliğin en can alıcı maddesi ise tatil dönemlerinde okulların kuran kurslarının hizmetine sunulması. Eğitim sisteminde Laiklik diye yırtınanların yeni dönemde her okulun yeni bir gerici –şeriat örgütlenmesinin yuvası olabileceği bilincini sanırım görmezden gelmekteler. Okulları kuran kurslarına açmakla zaten teşvik gören bir çok tarikatçı yapının alabileceği cesareti ,gelecekteki neslin zihniyetiyle ölçersek sanırım bu günden çok düşünmemiz gerekecek.

Laik devlet anlayışımız her ne hikmetse sadece sünni vatandaşlarımız için geçerliliğini korumakta. Ülkemizde yaşayan bir çok farklı mezhebin ve dinin varlığı ve gelişimi için kılını kıpırdatmayan MEB kuran kurslarını meşru –yasal bir zemine oturtmak için seferber olmakta.


Eğitimde en temel anlamda gerici bir örgütlenmenin tohumları serpilmeye başlanırken bu anlamda kendisini sorumlu hissetmesi gereken aydınların istisnalar dışında görmezden geldiği uygulamalar acaba nereye kadar devam edebilecek! Yoksa bir yerlerden talimat mı beklenmekte. Medyanın aldığı teşviklerle iktidar borazancılığı yapmasının temel karşılığı olarak,aydınların örgütlü bir duruşu sergilemesi ve tepkilerini yansıtmasıyla gereken karşılığı almadığı sürece ,yakın dönemi aydınlık görünümlü karanlık bir ampulün kaplayacağından kimsenin kuşkusu olmamalı.

 

 
sayfa başına dön