Emekçilerin 
Kurtuluşu
Kendi
Eserleri
Olacaktır.

                 
K. MARKS

 


 

CANCUNDAN SONRA

Anti-Mai Çalışma Grubu

Cancun’da yaşanan hezimetin ardından 15 Aralık’ta müzakerelere devam etmek üzere yeniden fakat bu kez DTÖ’nün başkenti Cenevre’de toplantı yapılacağını duyuran DTÖ Sekreteryası bu sefer işi garanti altına almak için her şeyi yapacağa benziyor. Uruguay’ın DTÖ’deki büyükelçisi ve halen DTÖ Genel Konseyinin başkanı olan Castillo, 20 Kasım günü yaptığı açıklamada 15 Aralık toplantısının yol haritasının koordinatlarını DTÖ üyelerine iletti. Castillo’nun oldukça kapsamlı görünen planına göre söz konusu toplantıda;

 

-           -           Tarım konusunda bir anlaşmaya varılması,

-           -           NAMA (Non-agriculture market accesss negotiations) Tarım dışı ürünlerde (sanayi ve hizmet) piyasalara erişimi kolaylaştırıcı önlemlerin alınması için yapılacak müzakerelerin başlatılması,

-           -           Pamuk müzakerelerine anlamlı bir yön verecek hususların geliştirilmesi gibi, oldukça önemli konular ele alınacak.

-            

Bu planın tümü için gerekli hazırlıklar 15 Aralık tarihine kadar bitirilebilecek gibi görünmüyor. Ancak, bundan daha önemlisi, Castillo’nun yaptığı açıklama sırasında gelişmekte olan ülkelerin 2004 yılındaki müzakerelerde zaten gelişmiş ülkelerin çıkarlarını savunan bir tavır içine çekileceklerini belirtmiş olması. Bu arada Castillo’nun kimliği ile ilgili birkaç ayrıntıya gelince; daha önce UNCTD’da görev yaptığı sırada büyük bir hayal kırıklığı yaratan DTÖ Genel Konsey Başkanı, genelde AB ve ABD’nin kuklası gibi davranmakta. Cenova’daki DTÖ binasının koridorlarında Castillo’nun DTÖ’deki görevi 2004 yılı Şubat ayında son bulunca Uruguay’a Dış İşleri Bakanı olarak geri döneceği söylentileri dolaşmakta. Castillo tarafından yapılan açıklamada altı çizilen hususlar arasında tarım dışı ürünlerde gelişmekte olan ülkelerin uygulamakta oldukları gümrük vergi oranlarının gelişmiş ülkelere kıyasla çok daha yüksek olduğu ve bu vergilerin düşürülmesi gerektiği; tarım konusunda önce çerçeve anlaşmada mutabakat sağlanması ve tek tek hükümlerde değişiklik yapılması meselesinin ertelenmesi gerektiği; kilit öneme sahip sektörlerde bütün üye devletlerin gümrük vergilerini kaldırmaları gerektiği (ki gelişmekte olan ülkeler böyle bir hedefin Doha Kalkınma Raundu hedefleri arasında yer almadığını savunuyorlar) gibi başlıklar bulunuyor.

Gelişmekte olan ülkeler ise Castillo’nun planı ile kendilerine boş bir senet imzalatılmaya çalışıldığını düşünüyorlar çünkü bu planda gelişmekte olan ülkelerden ne oranda bir liberalizasyon beklendiği bile açık ve net olarak belli değil. Yatırımlar ve Rekabet konularındaki olaylı anlaşmalara gelince, Castillo bu konuda gelişmekte olan ülkelere 2+2 formülünü teklif ediyor, daha doğrusu dayatıyor. Buna göre eğer gelişmekte olan ülkeler ticaretin kolaylaştırılması ile şeffaflık ve hükümet satın almaları konusunda birer çok taraflı anlaşma imzalanmasını istiyorlarsa, o zaman yatırımlar ve rekabet anlaşmalarını imzalamayı da kabul etmek zorundalar. Castillo’nun planına gelişmekte olan ülkelerden gelen yanıt daha büyük bir hayal kırıklığı yaratmış durumda. Örneğin Hindistan, gıda güvenliği ve kırsal kalkınma gibi NAMA-tarım dışı ürünlerin piyasalara erişimi müzakereleriyle doğrudan ilişkili konuların hala çözüm beklediğini ve kalkınma meselelerinin çalışma programının merkezinden uzak tutulması gerektiğini belirtti. (By Aileen Kwa Focus on the Global South – Geneva, 20 November 2003)

Öte yandan bugüne kadar 4 ayrı başlık altında toplanan “Singapur konuları” konusunda çok agresif bir tavır sürdüren AB’nin, Cancun yenilgisinin ardından taktiksel olarak bir tavır değişikliğine gittiği ve sanayi ürünlerine uygulanan gümrük vergilerinin kaldırılması karşılığında Singapur konularında uzlaşmaya yanaşacağının sinyallerini verdiği görülüyor. AB Komisyonu Ticaret Genel Direktörü Peter Carl tarafından Kasım ayı başında DTÖ üyesi devletlere hitaben yaptığı açıklamada AB’nin artık 4 Singapur anlaşması konusunda eskiden yaptığı gibi ısrarcı olmayacağı, çünkü aksi taktirde diğer alanlarda ciddi bir bedel ödemek zorunda kalacağı yönündeki söylemi AB sermayesinin öncelikli tercihlerine ışık tutar nitelikte. (EU may be more flexible on trade talks agenda, By Frances Williams in Geneva Financial Times: November 19, 2003)

Avrupa Birliği’nin Cancun’da tıkanan görüşmeleri Aralık ayında yeniden canlandırma çabaları bununla da kalmıyor ve AB Ticaret Komisyoneri Franz Fischler, Birliğin devlet desteklemelerine dayalı mevcut tarım sistemini reform etme yönündeki çalışmaların başlatılacağı müjdesini veriyor. Cancun görüşmelerindeki tıkanmaya neden olan G21 ülkeleriyle tek tek görüşmeler yapan Fischler; reform planının Aralık ayındaki DTÖ toplantısına kadar son şekline kavuşturulacağını, AB’de periyodik olarak tarımda kapasite fazlasına yol açan devlet desteklemelerinin azaltılacağını, fakat tüm bu tavizlerin tek bir koşulla, AB’nin ticari partnerlerinin de “belli” konularda esneklik göstermeyi kabul etmeleri şartıyla gerçekleşebileceğini belirtiyor. (OsterDowJones Commodity News, EU is drafting Strategy To Help Revive WTO Farm Trade Talks Nov. 18, 2003)

 


 


     

 
sayfa başına dön