SENDİKALARIN İŞLEVSELLİĞİ
Doğan
T.KAYA
Sendika en genel tanımıyla emekçilerin sosyal ,politik ,ekonomik
haklarını korumak ve örgütlenmek için oluşturdukları sınıf
örgütlenmeleridir.Sendikalar yukarıdaki üç temel üzerinde mücadele
etmek zorundadırlar.Bunlardan birinin veya ikisinin dönemsel olarak
ön plana çıkabileceğini fakat temel anlayışın birbirinden bağımsız
olamayacakları gerçeği unutulmamalıdır.
Sadece
ekonomik veya sosyal hakları kazanmaya ve korumaya yönelik bir
mücadele tarzı politik hedefleri görmezden gelir ve sınıflar arası
uçurumu derinleştiren sermayenin esas hedef olmasını da engeller.Bu
anlamda sendikal mücadele her yönüyle siyasal da olmak
zorundadır.Mevcut sendikal anlayışlarla kazanımların çok sınırlı
olacağı göz önünde bulun durularsa siyasal bir örgütlülük günümüzde
zorunluluk halini almıştır.İşçi sınıfının siyasallaşması mevcut
sistem partilerine karşı net duruşu da beraberinde getirecektir.İşçi
sınıfının siyasal örgütlülüğü, sistemin mevcut yapısının daha rahat
sorgulanmasını ve iktidara yönelik bir hazırlığında ön koşullarını
oluşturacaktır.
Sendikalar emekçilerin işverene karşı örgütlendiği, sınıf bilincini
edindiği alanlardır. Yani sendikal bilincin ,emek –sermaye
çelişkisinin ,sermayenin sömürücü yönünün ,kapitalizmin vahşi
yüzünün sergilendiği emekçilere bu bilincin çözümünün de örgütlenme
ve pratiğinin kazandırıldığı alanlar olarak ta önemsenmesi gereken
yerlerdir.
Günümüzde sendikaların yaşadığı bir çok problem vardır.Bu problemler
dünya çapında emek hareketinde yaşanan mevcut krizlerin sendikalara
yansıyan olumsuz yönlerini de açığa çıkarmaktadır.Kapitalizmin dünya
çapında emekçilere karşı sistemli saldırısı ülkemiz özgülünde de
yakıcı bir şekilde yaşanmaktadır.Küresel anlamda yaşanan bu kriz
sendikaların dönemsel olarak işlevsizleşmesine ,üyelerin çarpık bir
ekonomist bilince sahip olmasına ,işverenle uzlaşma temelinde
kazanılmış bir çok sosyal ve ekonomik kazanımında yitirilmesine
neden olmaktadır.
Mevcut
bu sendikal krizde sendikalarda hızlı bir şekilde atıl, sendikal
bilinçten yoksun ,günübirlik düşünen ,bireyselliği ön plana koyan
,sendika seçim ve kongrelerine endeksli ittifaklarla memur
sendikalarında da yaygınlaşma eğilimi göstermektedir.İşçi
sendikalarındaki mevcut olumsuz ,uzlaşmacı yaklaşımları iyi tahlil
edemeyen KESK’ te dönemsel olarak ta gerileme eğilimine
girmiştir.KESK yapılanması içerisindeki mevcut bileşenlerin pratik
eylemliliklerdeki ve güncel politikalarındaki çekingen ve uzlaşmacı
duruşları zamanla kendi içerisindeki ;aktif sınıf bilinçli
emekçilerinde süreç içerisinde sendikalarda erimesine ,zamanla
marjinal kalmalarına sebep olmuştur.Mevcut memur sendikalarının
ilkesiz ittifaklarla günü birlik gelişen ve kongrelere dayalı olarak
hızla dağılan birliktelikleri üye tabanına güven vermemekte
,profesyonelleşme eğilimleri ile birlikte sendikal bürokrasinin
gelişiminin önü açılmaktadır.
Mevcut
sendikal krize alternatif çözüm sınıf sendikacılığını ön plana koyan
bir mücadele hattının örülmesinden geçmektedir.Ülkemizdeki
sendikaların günümüzdeki mevcut duruşuyla sisteme alternatif
olmaktan uzaklaştığı açık bir gerçektir
Emekçilerin sınıf bilincini kazanacağı ,demokratik paylaşımın üye
bilincine özümsendirildiği ,seçimlere yönelik niteliksiz
ittifakların reddedildiği ,hak alıcı eylemleri örgütleyen
,uzlaşmacılığı reddeden bir sendikal anlayış , emekçilerin bu alanda
mücadeleyi sahipleneceği bir çekim alanı haline gelebilecektir.
|