Emekçilerin 
Kurtuluşu
Kendi
Eserleri
Olacaktır.

                 
K. MARKS

 

 

TEMİZ ADAM OLMAZ,

SİSTEM TEMİZLENMELİ... 

Halil NEBİLER 

“Temiz toplum için elele!...” Türkiye kalantorlarının en büyük yalanıdır bu.

Ne demek temiz toplum için el ele? Toplum pis mi? Daha doğrusu toplum mu pis ki toplumu temizleyelim? Pis olan bu ülkeyi sömüren para sahipleridir, kalantorlardır. Çevreyi kirletiyorlar, çevreci kampanya açıyorlar. Kadını düşkün hale getiriyorlar, feminizmi icadediyorlar, halkı sömürüp yoksullaştırıyorlar, yardımseverler dernekleri kuruyorlar, rant için ormanları yok edip, ağaçlandırma kampanyaları düzenliyorlar. 

Geçen yıl (21 Şubat 2003) Cumhuriyet’te “AKP Sicili Temiz Vekil Bulamadı” başlıklı bir haber okudum. AKP Amasya Milletvekili ve Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Başkan Yardımcısı Hamza Albayrak’ın “Görevi kötüye kullanmaktan” ceza aldığını yazıyordu gazete. Olacak iş değil!.. Hiç olmazsa Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Başkan Yardımcılığı için sicili temiz biri bulunamamıştı.

Daha sakin düşündüğümüzde, sicil temizliğinin kişilere bağlı olmadığını söyleyebiliriz. Sistemin çarkına en temiz adamı koyun, sistem onu makul bir süre sonra kirletecektir.

İsterseniz tarihimize bakalım. 

-Osmanlı’nın kuruluş yıllarında parayla alınıp satılan valilik, kadılık makamları...

-Servetini ele geçirmek için sadrazamlarını öldürten padişahlar...

-158 sene önce yapılaması planlanan ancak rüşvetin ayyuka çıkması üzerine iptal edilen Beyazıt-Şişli metro projesi...

-Atatürk’ün elini öptürmek için 10 bin lira komisyon alan makam sahipleri...

-Cumhuriyetin ilk yıllarındaki aferizm kavgaları, meclis koridorlarında “memleketi soydurmayacağım” diye bağıran İnönü, “Kambur Rıza” lakabıyla Varlık Vergisi uygulamalarında adı şaibelere karışan İnönü’nün ağabeyi Rıza Temelli...

-Ünlü Havuz-Yavuz davası...

-Savaş yıllarında stokçuluk yapan bakanlar...

-“Çalıyorlar be birader, çalıyorlar” diye yakınan Adnan Menderes...

-Bizim Yahya Demirel’le öğrendiğimiz ancak kökü 1930’lara dayanan hayali ihracatlar.

Daha neler, neler...

Durumu şöyle özetleyebiliriz:

“Kapitalist sistemin temelinde sermaye birikimi var. Sermaye birikiminin amacı, biriken sermayeyle endüstri yaratmak. Oysa Türkiye’de sermaye birikimi hortumlanıyor, lüks yatlara, villalara, arabalara yatırılıyor veya endüstri yaratmak yerine yap-satçılığa, otomobil acenteliğine yöneliyor. Bu yüzden hem ülkede sağlıklı bir endüstri oluşamıyor, hem de ta 1500’lerden bu yana her dönemde yolsuzluklar ayyuka çıkıyor.”

Şimdi başa dönelim...

Bu ülkede,  Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Başkan Yardımcılığı için temiz sicilli vekil bulunamamasını sebebi acaba genetik olabilir mi? 

Olamaz. Genetik değil sistematiktir. Bütün toplumu kirleten kapitalist üretim ve bölüşüm ilişkilerine karşı çıkmaya petkaları yemeyen arkadaşlar, temiz toplumcu oluyorlar. Faşizme karşı çıkmayı göze alamayanların sivil toplumcu olması gibi. Hedef Yahya Demireller değil, kapitalizm.

e-posta . halilnebiler@yahoo.com

               halilnebiler@hotmail.com

 

 
sayfa başına dön