ÇELTİK
Üreticiler KURULTAYI
Sayın divan,
Değerli konuklar,
Çok değerli
üreticiler!...
Sizleri çeltik
üreticileri adına saygıyla selamlıyorum!
Ilıman bölgelerde yaygın olarak tarımı yapılan çeltik su
içinde yetiştirilen tek tahıl bitkisidir. Üretilen pirincin büyük
bir bölümü doğrudan yiyecek olarak tüketilir.
Dünya çeltik üretiminde ilk sırayı Çin, Hindistan, Bangladeş,
Endonezya, Tayland alır. ABD, Vietnam, Brezilya, Filipinler de
dünyadaki diğer önemli üretici ülkelerdir.
Türkiye ihtiyacı olan çeltiğin ancak yarısını üretmektedir.
Verim bakımından Türkiye dünya ortalamasının çok üzerindedir.
Türkiye en fazla verim alan çeltik üreticisi ülkelerle
yarışmaktadır. Türkiye’de üretilen çeltik miktarı yılda yaklaşık 165
bin tondur. Türkiye genelinde 59 adet çeltik fabrikası
bulunmaktadır. Ancak ortalama kapasite kullanımı çok düşüktür.
Değerli dostlar…
Ülkemizin sıcaklık şartları çeltik tarımına elverişli
olmasına karşın tek engel su ve tarımdaki güdümlü ve yanlış
politikalardır. Şimdi üretirken ve satarken belirlediğimiz,
yaşadığımız sorunları size aktaracağım.
Sorunlarımız
·
Türkiye’deki çeltik üretimimiz iç tüketimin yarısı kadardır. Buna
karşın hasat zamanı ithalat yapılmaktadır. Zamansız yapılan
ithalatlar nedeniyle biz çiftçiler ürünümüzü istediğimiz fiyatta
satamamaktayız. Rekabette zorlanıyoruz.
·
Çeltik üretimi halen 1938 yılında çıkartılan 3039 sayılı çeltik
üretim kanunu ile yürütülmektedir. Bu kanun sıtma mücadelesi ve su
düzenlemesi amacıyla çıkarılmıştı. Uygulamada çeltik üretmek isteyen
biz çiftçilere bu kanun birçok zorluk çıkarmaktadır. IMF istedi diye
15 günde 15 yasa için çırpınan hükümetler 65 yıl önce çıkarılmış
yasa ile biz çeltik üreticilerine üretin diyorlar. Biz siyasilerin
gözünde sadece oy verecekler olarak görülürüz. Bir de arada bir yünü
kırkılacak koyun… artık biliyoruz ve böyle devam etsin
istemiyoruz...
·
Çeltik üreticileri olarak örgütsüzüz. Bu nedenle özellikle amerikan
çeltik üreticisi birliklerinin karşısında hiçbir şey yapamamaktayız.
·
Trakya ve Marmara bölgesinde çeşit sorunu Trakya araştırma
enstitüsü’nce geliştirilen tohum çeşitleriyle büyük ölçüde
çözülmüştür. Fakat diğer bölgelerde çeşit yönünden hala bazı
sorunlar vardır. Çorum’un, Osmancık ilçesi’nin ismini verdiğimiz
Osmancık-97 çeşidi ile Karadeniz bölgesinde de çeşit sorunu azalmaya
başlamıştır. 2000 yılında kral, demir yavuz isimli üç yeni çeşit
tescil edilmiştir.
·
Sertifikalı tohum üretimi ve kullanımı yeterli düzeyde değildir.
Yüzde 10-15’ler civarındadır. Bu da kalite ve hastalıklar yönünden
sakıncalar yarattığı gibi verimi de düşürmektedir.
·
Rekabet halindeki ülkelerle özellikle, Mısır ve Amerika ile
kıyaslandığında üretim girdilerimiz pahalıdır.
·
Tarım
arazileri amaç dışı kullanılıyor. Sanayileşeceğiz diye buldukları
her yere gecekondu gibi fabrikacıklar kuruyorlar., bilinçsiz ilaç ve
gübre kullanmanın yanında bunlar da toprağımızı ve suyumuzu
kirletiyorlar.
Saygılarımızla…
ÇELTİKTE ÇÖZÜM
Sayın divan,
Değerli konuklar,
Çok değerli
üreticiler!...
Çeltik
üreticileri olarak diyoruz ki;
-
Hükümetlerimiz
GATT ve Dünya Ticaret Örgütü çerçevesinde yaptığı anlaşmalarla
pirinç dış ticareti ile ilgili taahhütlerde de bulunmuştur. Bu
anlaşmalar ret edilmelidir. Bu anlaşmaları ret edemiyorsak daha
uzun yıllar pirinç ithal edeceğiz demektir. Bu nedenle;
1 – Hükümetler
tarafından hasat zamanına yakın yapılan pirinç ithalini engelleyici
değişik yöntemler bulunmalı,
2 – Diğer zamanlarda da, pirinç ithalatını
zorlaştırıcı ve ithal maliyetini arttırıcı tedbirler alınmalı (
bürokratik tedbirler, ihtisas gümrükleri v.b)
-
Diğer ülkelerde
olmayan böyle çok teferruatlı 3039 sayılı kanun iptal edilmeli
veya çok basit hale indirgenmelidir. Çünkü;
1 – Sıtma ile çeltik ekilişi arasında önemli bir
bağ yoktur.
2 – Su dağıtım ve düzenlenmesi çeltik
yetiştiricilerine devredilebilir.
-
Çeltik ıslah
konusunda Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü haricinde Karadeniz
Tarımsal Araştırma Enstitüsü de çalışmakta fakat çalışmaları çok
sınırlıdır. Araştırma kuruluşlar kapatılmamalı, aksine araştırma
kuruluşlarına devlet desteğini arttırmalıdır.
-
Trakya tarımsal
araştırma enstitüsü tohumluk üretici kuruluşlara orijinal kademede
tohumluk üretimini temin edebilecek durumdadır. Daha önce Türkiye
Zirai Donatım Kurumu sertifikalı tohumluk üretimi yapmakta idi.
Son yıllarda TİGEM’ler üretime başlamışlardı. Türkiye zirai
donatım kurumlarının kapatılması ve TİGEM’lerin özelleştirilmesi
biz çeltik üreticileri için bir darbe niteliğindedir. Bu
uygulamalardan vazgeçilmelidir.
-
Biçerdöverle tane
kuruması beklemeden yüzde 22-24 nemde hasat, kurutucularla
kurutma, olgunlaşan taneler üzerine yağmur düşmeden uygun
biçerdöver devirli kullanılarak hasadın bitirilmesi en uygun
şekildir. Bu teknolojinin kullanılması olanaklar sağlanmalıdır.
-
Bizler
örgütlerimizi kurmadan toprak mahsuller ofisi destekleme
alımlarından çekilmemelidir. Kapatılmamalıdır. Toprak mahsuller
ofisi hububat üreticilerinin kuracakları demokratik örgütlerine
devredilmelidir.
-
Girdiler devlet
tarafından destek yöntemiyle ucuzlatılacağı gibi biz çeltik
üreticilerinin kuracakları birlikler desteklenerek ilaç, enerji,
tohumluk, sulama suyu maliyetlerini düşürücü
önlemler
alınmalıdır.
-
Toprağımızın ve
suyumuzun kirletilmesine, amaç dışı kullanımına izin
verilmemelidir.
-
Üretici
birlikleri kanunu bir an önce çıkmalıdır. Kanun çıkana kadar biz
üreticiler, çeltik üreticileri kooperatiflerimizi, birliklerimizi,
üst birliklerimizi ve gerekiyorsa dernek ve sendikalarımızı en
kısa zamanda kurmalıyız. Diğer tarım örgütleri birlikte mücadele
etmenin zeminini oluşturmalıyız. Bu örgütlerimizle kendi
sorunlarımıza sahip çıkıp, pazarlama, kalite, teknoloji yenileme,
araştırma konularında çözümler üretebilir, alın terimizin
karşılığını alabiliriz diyor…
Saygılar sunuyoruz!....
|