YAYIN
YÖNETMENİNDEN
Burada Kıbrıs
sorunundan kaç kez söz ettiğimi ben de bilmiyorum .
Konun öneminden
çok , memleketimizde köşe yazarı gazeteci ya da akademik kariyere
mensup öyleleri var ki onları okurken insanın kanı donuyor . Üstelik
bunlar “solcu” hatta “sosyalist” geçiniyorlar. Parayla tutulmuş
kalemşorlar bile bunlar kadar Rum tarafını destekleyemez . Dertleri
nedir anlamak mümkün değil . Bir Avrupa Birliği tutturmuşlar , sanki
AB ne üye olamazsak Türkiye batacak . AB ne isterse hemen anında
yerine getirilmelidir diyor bunlar .
Kıbrıs konusu da
onlar için o nedenle önemli . durup , durup ondan söz etmeleri de bu
nedenle . Sağ ellerinin işaret parmakları hep havada “Hıı seni gidi
, AB ye karşı mısın yoksa ? “, “Statükocu musun yoksa”
Bu “statükocu”
lafını da AKP’den Tayyip’den çaldılar .
Dehşet bir koro .
Kimler yok ki ? Fetullahçılar , Süleymancılar , TÜSİATÇILAR , NGOLAR
, Karen Foglar , Karen Fog çocukları , ondan , bundan Sorosdan
“fonlananlar” , MOSAD , CIA , velhasıl dünyanın para babaları ve
onun yardakçıları bizim kendini “sol “ , “sosyalist” sanan ya da
öyle görünen yazar(!) ,Bilim İnsanı (!) gibilerini koroya dahil
etmişler , şefin bir işaretiyle bağırışıp duruyorlar : STATÜKOCULAR
…
En has adamlarından
biri de eski EOKACI , eski FAŞİST Papadapulos . Ona toz
kondurmuyorlar . Adam Anan planında anlaşma olmayan maddelerin
Annan’ın kendisinin doldurmasına , referandum zorunluluğuna ve
sürenin kısalığına karşı çıkıyor . Bizim korocular eski EOKACI ya
hiç seslerini çıkartmayıp aynı itirazları yapan Türk tarafına ver
yansın ediyorlar .
Ciddi bir gazetede
köşe kapmış olanı , hafta içindeki yazısında pek üzgün olduğunu
yazıyor ve hükümetinde acaba hangi etkiler altında “statükocu” gibi
davranmaya başladığını araştırıyordu . Diğeri adının önüne Yrd. Doç.
sıfatını eklemiş , üstelik Kıbrıs kökenli olduğunu da özenle
belirterek KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş , Ananın davetine ayağını
sürüyerek gidiyormuş ve görüşmeleri çıkmaza sürükleyecekmiş , onun
yerine seçimden başarıyla çıkmış olan hükümet üyelerinden biri
gitmeliymiş ; Kıbrıs sorunu ANNAN’ın (siz bunu Yunanistan’ın isteği
olarak da okuyabilirsiniz) istediği gibi çözülmezse sonuçları
Türkiye için çok kötü olurmuş , AB ne almazlarmış , üstelik AB
topraklarını işgal etmiş olmak gibi çok büyük bir suç da işlemiş
olacakmışız buyuruyor .
Bu Rum hayranlığı
öyle boyutlara vardı ki aklınıza ziyan getirebilir : Gazetecimiz
şimdi “Mübadilleri” yazıyor ama sadece Türkiye’ den gidenleri , yani
Rumları yazıyor ; Hangi köyden gitmişler , tarlaları , evleri ne
olmuş , ah ne acılar çekmişler , memleketlerini nasıl da özlemişler
…
Mubadilin sade
gideni yok , bir de geleni var ; Yani Yunanistan’da yaşarken
Türkiye’ye göç ettirilenler.Onların da orada evleri köyleri ,
tarlaları , tapanları vardı . Onlar da acaba oraları özlerler mi?
Onu hiç araştırmıyor bizim gazetecimiz…Şimdi Mubadile başlayan bu
ilgi korkarım giderek Mubadil sorununa neden olan Ege’nin Kuvayi
Milliciler tarafından Yunan işgalinden kurtarılışına kadar gitmesin
…
Zira , karşıdan
genç Papaandreu kollarını açmış sirtaki oynaya , oynaya geliyor…
|