PAMUK FAYDALI AMA…YA…
Ali Bülent ERDEM
Son
günlerde gazetelerde belki de olağanlaşmış bir haber yer aldı.
Haber kısaca şöyleydi;
Manisa’da
faaliyet gösteren Cidersan A.Ş. nin yağ fabrikası 1998 yılında Suriye’den 600 bin
ton pamuk çekirdeği (çiğit) ithal eder.Ancak Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı
uzmanları çekirdeklerde kansere yol açan aflatoksin ve küflenme tespit eder .Cidersan
yetkilileri de yediemin olarak kendilerine teslim edilen çekirdekleri çırçır
fabrikalarının deposuna stoklar.Tahliller sonucu çekirdeklerin imhasına karar
verilir.Ancak Manisa İl Sağlık Müdürlüğü mal fazla miktarda civa içerdiği için
yer altı sularını kirleteceğini düşünerek toprağa gömülmesini uygun görmez.
Ya
ahlak...
Depoda
bekletilen 600 bin ton pamuk çekirdeği kaybolur. Nakliye yapan kamyon şoförlerinin
ifadelerinden pamuk çekirdeklerinin Cider Yağ Sanayi Fabrikasına çekildiği öğrenilir.
İlginçtir
ki Cider Yağ Fabrikası 1 Eylül 2003 tarihinde Basfo Gıda Ambalaj Sanayi ve Ticaret
A.Ş. isimli şirkete kiralanmıştır. Basfo şirketinin insan sağlığına zarar
vereceği gerekçesiyle imha edilmesi gereken pamuk çekirdeklerini ,fabrikada yağ
yaparak, Damla markasıyla piyasaya sürdüğü
iddia edilir.Olayın Basfo ve Cidersan adlı firmalar tarafından ortak gerçekleştirildiği
tespit edilir. Bu çekirdeklerde üretilen yağ, küspe ve kapçık ürünlerinin piyasaya
sürüldüğü, fabrika kayıtlarından tespit edilir. Piyasaya sürülen yağ
miktarının 90 bin kilo olduğu sanılmaktadır.
Bu olay bile yaşadığımız
tehlikenin boyutlarını bize açıkça göstermektedir. Olay sadece ahlaki ve polisiye
bir olay değildir. IMF ve Dünya Bankasının direktifleri doğrultusunda uygulanan
politikalar, üretim yönünden dünyada 6.sırada bulunmamıza rağmen ithalatta
2.sırada yer almamıza neden olmuş ve kaçınılmaz
olarak bizleri, böyle kötü sonuçlarla karşı karşıya
bırakmıştır.
Pamuğun; lifi tekstil sanayiinde,
çekirdeği yağ sanayiinde, küspesi kağıt
para, dondurma külahı, ilaç kapsülü, çocuk bezi, barut yapımı, kalın iplik
sanayiinde, çiğit kabuğu hayvan yemi sanayiinde kullanılmaktadır.Ve ayrıca tamamen
ihraç ürünü olarak lineer elde edilmektedir.
Ya kimyasallar...
IMF ve Dünya Bankasının dayattığı
tarım, kimyasallara dayanmaktadır ve günümüzde bir yığın sorun doğurmuştur.
Sentetik gübreler ve ilaçlar toprağın yapısını bozmuş, yer altı sularını
kirletmiş, zararlılar ilaçlar karşısında direnç kazanmış, genetik çeşitlilik
azalmış, tek ürün üzerinden yapılan üretimi sürdürmek zorlaşmış, bunlar da
gıda üretiminde güvenirliliği ortadan
kaldırmıştır.
Dünyada çoğunlukla gelişmekte olan 60
ülkede üretilen pamuk bunca faydasına rağmen organik olarak üretilmediğinden çevre
için yıkıcı etkiler yaratmaktadır. Dünyada üretilen böcek ilaçlarının dörtte
biri sadece pamuk üretiminde kullanılmaktadır. Dünyanın birçok yerinde organik
olarak üretilen pamuk, çiftçilerin böcek ilaçlarından vazgeçebileceklerini, ürün
kaybı yaşamayacaklarını ve çok daha düşük girdilerle üstelik aynı oranda hatta
daha fazla pamuk üretebileceklerini göstermektedir
. Burada
aşılması gereken asıl sorun, dünya tarımını tekellerine almak isteyen, kimyasal
ilaçları, kimyasal gübreleri ve tohumları
üreten çokuluslu şirketler ve onların taleplerini yerine getirmek için kararlar alan
IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütüdür.
Ya
Yönetenler...
Üreticileri her geçen gün çıkmaza sokan,
onları toprağından ayrılmalarına neden olan, tüketicilerin her geçen gün
güvenirliği olmayan ürünlerle karşı karşıya bırakan çevreyi yok eden bu tarz tarıma
,karşı çıkılmalıdır.
Bunu
başarabilecek olanlar ancak örgütlü olan üreticiler , tüketiciler, çevreciler ve
ziraatçılardır
|