KIBRIS DERSİ
Erol TOY
Sağolsun
Kıbrıslı Rum kardeşlerimiz.Yüzde 75 hayır oyuyla takkeyi düşürdüler.
AB’sinden ABD’sine “Düvel-i Muazzamanın” kelini bütün haşmetiyle
gösterdiler.
Herşeyi oldu-bittiye getiren çağdaş
efendilerle... Her oldu-bittiyi çağdaşlık... Her güncel ciroyu kazanç...
Her isteneni vermeyi hüner sanan perendebazlara kaç ders birden
verdiler.
İlki pek bir hoş !..
1974’te Kıbrıs’ta patlak veren savaşta
yenilen Rum tarafıydı.
Bu gerçeği asker zoruyla değiştirmedikçe
yenen tarafın bağışıyla yetinmek zorundaydılar. Geç ama galiba bunu
Annan planıyla anladılar. Çünkü el, nice yandaş olsa, sevdası gerçek
uçurumun kıyısına kadardır. Ve oraya kadar herşey pek iyiydi !..
AB ortağı Yunanistan’ın propagandasına
eklenen Haçlılık ruhuyla barbar Türklerin ümüğünü sıkacak... ABD Yunan
lobisinin etkisiyle, tıpkı Rumlar gibi yapamadığını başkasına yaptırma
hevesindeki Cumhuriyet Hükümetinin aklını çelecekti. BM dar zamanda kısa
paslaşmalarla Kuzey Kıbrıs’ı futbol topuna çevirip Güney Kıbrıs’a
sunuverecekti.
Oldu-bitti uluslar arası hukuka pek
uymasa da güzel tezgâhlanmıştı. Türkiye önüne tutulan AB otu...
Kabasında şaklayan ABD kamçısı ya da ağzına çalınan Büyük Ortadoğu
Projesiyle yumuşamış... İki egemen devletin eşit ortaklığından
vazgeçip... İki özerk eyaletin ortak birliğine yanaşmış... Neredeyse
dünyanın bir yarısının... Elbet bizim ve onların akıldânelerinin
elbirliğiyle Kıbrıs Türkleri yoksul Türkiye koloniliğinden kurtulup
varsıl Avrupa azınlığına heveslendirilmişti.
Helva karılmış, 24 Nisanın eşzamanlı
referandumundan çıkacak çifte evetle tadından yenmez kıvama gelmek
üzereydi.
Bu fırsat Rum tarafının kırk yıllık
hayalini depreştirdi.
Adada kalacak tek Mehmetçik bile
yenilgiyi yengiye çevirmenin dehşet engeliydi. BM Güvenlik Konseyi, onun
da elini kolunu bağlamalıydı.
Eh madem korku dağları bekliyordu.
Güvenlik Konseyi o son güvenceyi de vermeye hazırdı. İngiltere’nin karar
tasarısı kabûl edilse, evetler çiftleşecek... AB’si, ABD’si, Yunanistan,
Güney Kıbrıs ve Kuzey’in yüze 65’i Annan’la birlikte bayram edecekti.
Ah şu, Moskof kâfiri !..
Vetosuyla İngiltere ve ABD’nin son anda
atacağı tuzu biberi BM Güvenlik Konseyi kazanının dışına sepeleyiverdi.
Neylesin Kıbrıs Rum kesimi... AB ve
ABD’si ?
Kıbrıs düşünü Kaygusuz’un kazı gibi kırk
yıl kaynatmış. Osmanlı vezir ve münevveranı benzeri gurme Türklere enfes
bir taam olarak sunmuştu. Rusya Federasyonu nasılsa eski Sovyetler
Birliği değildi. Ama daha eski Çarlık Rusya’sı da değildi.
Ne olursa olsun, Akdeniz'de güç
dengesini bütünüyle değiştirecek bir girişime olur veremezdi. Verirse
hem yaşamsal çıkarlarını tehlikeye atar... Hem 1974 gerçeğini gözardı
ederdi.
Kıbrıs’ı AB’ne, ABD’ne ve BM’e havale
edenler çok yaşasın !..
Şimdi kördüğümde Rusya’nın da parmağı
var.
İkinci ders pek revnaklı !..
El elin eşeğini türkü çağırarak arar.
Aradı... Bulamadı... Ve 1 Mayıs’ta
üyeliğine hazırlanan AB, birden Güney Kıbrıs’ta yıllardır kara para
aklandığını görüverdi.
İster misiniz düne kadar sevda türküleri
söyleyenler, bugünden sonra zaptiye nazırlığına yönelsinler ?
|