Kirlenen Ergene' de eskiden yıkanıyorduk, balık tutuyorduk, suyunu içiyorduk. Şimdi Ergene suyunun değdiği her yerimiz yara oluyor. Biz çeltik üreticisiyiz. Devlet bize bu işi yapma diyorsa başka bir iş bulsun."
"Ben çeltik üretiyorum, hep suyun içindeyiz. Suyun değdiği yerlerimde yaralar açıldı. Tedavi gördüm. Virüs etkilemiş denildi. 6 Ay tedavi gördüm, zor iyileşti. Tedavi için çok masraf ettim. Artık suya giremiyorum. Şimdi ne yapacağım bilmiyorum.", "Kapımızı penceremizi açamıyoruz. Ergenenin kokusu boğazımızı yakıyor, 15 km ye kadar yayılıyor. Uyku uyuyamıyoruz. Evlerimiz cehennem gibi yaşanmaz oldu.", "Geçmişte görevliler geldi, suyu alıp Ankara'ya tahlile götürdü. Ankara'dan Ergene suyu içilebilir diye rapor geldi.","Belediye başkanları, muhtarlar toplantı yaptılar. Valiliğe dilekçe verdik. Hiçbir şey çıkmadı. Ne yapacağımızı bilemiyoruz.", "Bizi sanayiye sattılar. Ergeneyi en çok fabrikalar
kirletiyor."
"Ziraat Bankası borçlarını ödeyemiyoruz. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Ürün alamıyoruz. Aldığımız para etmiyor. Şimdi ürünümüzü satacak yer de yok.",
"Ben çeltik üretiyorum, hep suyun içindeyiz. Suyun değdiği yerlerimde yaralar açıldı. Tedavi gördüm. Virüs etkilemiş denildi. 6 Ay tedavi gördüm, zor iyileşti. Tedavi için çok masraf ettim. Artık suya giremiyorum. Şimdi ne yapacağım bilmiyorum.", "Kapımızı penceremizi açamıyoruz. Ergenenin kokusu boğazımızı yakıyor, 15 km ye kadar yayılıyor. Uyku uyuyamıyoruz. Evlerimiz cehennem gibi yaşanmaz oldu.", "Geçmişte görevliler geldi, suyu alıp Ankara'ya tahlile götürdü. Ankara'dan Ergene suyu içilebilir diye rapor geldi.","Belediye başkanları, muhtarlar toplantı yaptılar. Valiliğe dilekçe verdik. Hiçbir şey çıkmadı. Ne yapacağımızı bilemiyoruz.", "Bizi sanayiye sattılar. Ergeneyi en çok fabrikalar kirletiyor.", "Bizi gelip dinlediniz, bilgilendirdiniz, ÖDP ye teşekkür ederiz.", "Fabrikaların vanalarını kapatmalıyız, başka çaresi yok.", "Polis, Jandarma gelir, o zaman ne yapacağız.", "Traktörlerle E5 i keselim, ne yapacaklar bize, şimdiki durumumuzdan daha kötü olacak değil ya.", " Bölgeden gönderdiğimiz Milletvekilleri ilgisiz. Onlara Ankara'da parmak kaldır, indir yaptırıyorlar. Yollar kesilecek Trakya aydınlanacak. Yollar kesilecek, ürünler sulanamıyor. Arıtma yerine atıkları 150 mt toprağın dibine veriyorlar. Yer altı suları da bitecek. Kırklareli, Edirne Milletvekillerine bu suyla yüzlerini yıkattırmalı. Yollar kesilmeli.", "Haklarımızı aramalıyız, motorlarla yolları kesmeliyiz. Yer altı sularını da bitirdiler. Sesimiz yukarı çıkmıyor.", " Kimse bizleri kurtarmayacak, fabrikaların kapılarına dayanalım.", "Memleketin temizlenmesine bakacaksın, ne partisi olursan ol, hak
v erilmez alınır.",
"Hayyam Garipoğlu, Zorlu kirletiyor. Halk değişmiyor. Oysa kapı gibiyiz. Değişimi kabul etmiyoruz. Ne kadar aç kalırsak ağa babalara gidiyoruz.",
Köylüler daha önce Ergene suyunun Ankara'ya tahlile gönderildiğini ancak bu suya Ankara'dan temiz raporu geldiğini, köyde bir süredir 3-4 kiloluk farelerin cirit attığını, bostandaki ürünlere zarar verdiklerini, farelerin deri fabrikalarından geldiğini düşündüklerini, fare için kullanılan zehirlerin kedi köpek, tavuk ve kazları öldürdüğünü ama farelerin daha da semirerek varlıklarını sürdürdüklerini bu yüzden de zehir atmaktan vazgeçtiklerini anlattılar. Zehirlenmekten bağlı oldukları için kurtulan 4-5 köpek dışında köyde köpek de kalmadığını söylediler.
Ovacık :
Fareler cirit atıyor. Ergene zehir akıyor. Kaç yıldır uğraşıyoruz. Muhtarlar toplantı yaptık. Belediyelerin düzenlediği toplantıya çağırıldık. Orada da sorunlarımızı anlattık. Buradaki kirlilik yüzde 25 maya fabrikasından geliyor. Valiliğe dilekçe verdik ama sonuç alamadık.
Müsellim:
Yapılan kahve sohbetinde, "Hafta sonu ve geceleri koku artıyor, Denetleniyor ama atıkları gece boşaltıyorlar. Sulu tarım yapılamıyor, toprak bile sürülemiyor.", Organize olunmalı, muhtarlar öncülük etmeli.", (Köy Muhtarı)
Muhtarlar olarak imza topladık. 1,5 Ay önce imzaları gönderdik. Belediye Başkanlarının toplantısına katıldık, sorunlarımızı anlattık. Çözüm fabrikaların arıtmalarının yapılmasında. Ergenenin su tahlillerine içilebilir raporu verdiler. 15 yıldır sulu tarım bitmiş gibi, yok." Sözleriyle köylüler sorunlar ve çözümleri ile ilgili görüşlerini ifade ettiler.
Düğüncübaşı :
Kahve sohbetinde halk görüşlerini şöyle dile getirdi : " Halk sahip çıkmıyor. Kapıları camları kapatıyoruz. 1990 Yılında çalıştık. Artık çok geç. 15 Yıldır etkileniyoruz. 12 Eylülden beri hep sopa gösteriyorlar. Köylüler bir araya gelmeli, sahip çıkmalı, kendimizi yönetelim,
zor değil, yaparız.", "Şerefsizlik bu, direnmesini bilmiyoruz. Vatan haini bunlar. Çiftçi hayattır, fabrikadır.", "ÖDP ye teşekkür ederiz. Bildirilerinizi okuduk. Bizim sorunlarımızı dile getiriyorsunuz.", "Biz bu suyu içiyorduk. Demokrasinin adı var kendisi y ok. Dış mihraklar zor günlerde yapıyor bunları.Avrupa İnsan Haklarının zehir bölümü vardır, onu getirin. Bölge insanı ölüme mahkum ediliyor."
Babaeski/Katrancı köyü :
Köy kahvesinde sohbet yapıldı. Köy sakinleri : "Kapıları açamıyoruz. Eczacıbaşı, Sabancı'ya kim söz geçirebilir. Kaymakam köye geldi. Köyün suyundan içmedi,
Soda istedi. Yer altı sularının kirlendiğini biliyorlar." "Bu sene ayçiçeği alamayacağız. Sulayacak su yok. Kuraklık var. Verim %50 düştü.." ,
"Ergene'yi fabrikalar kirletiyor, arıtmalar çalışmıyor, çalıştırmıyorlar. Mücadele ettik bir şey çıkmadı, bıktık. Sanki sesimizi duyurdukça daha çok zehirliyorlar.", (Muhtar) " Tema ile çalıştım.
Bir şey çıkmadı, istifa ettim." Biçiminde sorunlarını dile getirdi.
Uzunköprü
/ Çiftlikköy
Kadınlar : "Ankara'dakiler gelsin burayı görsün. Bu su çok temizdi kirlettiler. Temizleyeceğiz dediler temizlemediler. Ecevit gelsin. Mesut gelsin, Bahçeli gelsin bu sudan içsin. Biz perişan olduk. Çeltiğimizi sulayamıyoruz, verim düştü.Ne yiyip içeceğiz, çocuklarımızı nasıl okutacağız.Ankara'da ne yapıyorlar.Bizi batırdılar. Gelsinler duysunlar sesimizi."
Sayfa7