.

.

Ana Sayfa

Arşiv Katkıda Bulunanlar Yararlı Linkler ..
. Tütün Yasası Ne Getiriyor
Ne Götürüyor!


Abdullah AYSU


Türkiye'de 2000 yılı itibarıyla 200-220 bin ton tütün üretilmektedir. Tüketim ise 170 bin tondur.110 bin ton ihracat  yaptığımız hesaba katıldığında, Türkiye2nin ihtiyacı 280 bin tondur. Ülkemizde son 10 yıldır tütün yakılmaktadır, ifadesi  söylentiden ya da özelleştirme için kamuoyu oluşturmak için  maksatlıdır.

Türkiye'de uygulanan dış kaynaklı politikalar gereği 40 bin ton 
sigara ve 40 bin ton da tütün ithal edilmesi nedeniyle stok oluşmuştur. Yani, ülkemizde sigara ve tütün  ithalatı yapılmasaydı stok oluşmazdı. Dolayısıyla tütün stokumuz var, tütün yakılıyor söylemleri  en azından maksatlı açıklamadır. 

Türkiye'de sigara tüketimi 168.000 tondur. Bu da 8.4 milyar sigara 
demektir. Bir paket sigaranın ortalama fiyatını 1 milyon lira kabul 
edersek,sigara pazarının değerinin 8.4 katrilyon liradır. Bunun da 
yaklaşık 6 katrilyon lirası vergidir. Bu vergiler ile birlikte 
Savunma Sanayi Fonu,Eğitime Yardım fonu,Sağlık Hizmetleri Fonu,
Sosyal yardım ve Dayanışma Fonu'na kaynaklık teşkil etmektedir. 
Çıkarılan yasa ile bu kaynakların tümü yok edilecektir.

Tequila devreden çıkınca,tüketici sigarayı daha pahalı kullanmak 
zorunda kalacaktır. Katkı maddeli,sağlığa zararlı yabancı sigaralar 
pazara hakim olacaktır. Yasada tütün ve tütün mamullerinin ithalatını kolaylaştırıcı  hükümler yer almıştır. Yasanın bu hali Türkiye tütün üretimini  engelleyici, üreticiyi mağdur edicidir. Dünyadaki stok fazlası  tütünler Türkiye'ye rahatlıkla girecektir.  Tütün ve tütün üreticisini desteklemek için net bir düzenleme  yapılmamış,Bakanlar Kururlunun inisiyatifine bırakılmıştır. Yine  yasanın 6ncı maddesinde diğer düzenlemelerin yanında tütün ve sigara  ithaliyle ilgili düzenlemeler getirilmiştir. Düzenlemeler üretimi  kısıtlayıcı,ithalata sınırsız olanak tanıyan düzenlemelerdir. 

Şöyle ki, Bir taraftan üretim ihtiyaçları kadar tütün ithalatı,diğer taraftan  sigara ithalatı için en az 2 milyar adet üretim şartı ile istediği 
kadar sigara ithal etme olanağı sunulmuştur. Bu yeterli görülmemiş 
2 milyar üretim şartına geçici 1'nci maddenin "g" fıkrası ile sıfıra 
indirme konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir.
-Yasanın 1'nci maddesinin "e" fıkrası ile açık artırma başlangıç 
fiyatı son 5 yıl içinde seçilecek,3 yılın ihraç fiyat ortalamasının 
yüzde 50 eksiği olarak tarif edilmiştir. Yasa getirdiği bu yöntemle 
üreticilere çok düşük bir fiyat daha doğrusu kölelik getirmektedir. 
Yasanın ilgili 3'üncü maddesinin son fıkrasında bu oranın yüzde 
20 artırılmasını öngörmüştür. Bu da tümden üretemeyecek durumlarda  müdahale ederek köleliğin devamını sağlamaya yönelik olarak  konulmuştur.

Bu nedenlerden tütün üretiminden vazgeçilmesi halinde alternatif 
ürün teklif edilmektedir. Bu tamamen gerçek dışıdır. Aldatmacadır. 
Düşük kalitedeki topraklarda yetişebildiği için bu ürüne ekonomik 
açıdan mümkün bir tarımsal alternatif bulunmamaktadır. Üretimden 
vazgeçtiğimiz takdirde 250 bin hektar alan tarım dışına çıkacak,bu 
alanlar çölleşecektir.

Tütün gelenek ve göreneklere göre üretilmekte,kalitelidir. Kalitesi 
için ihtisas gerektirmektedir. Bu nedenle de yılın 12 ayında istihdam 
olanağı sağlamaktadır. Türkiye'de 600 bin tütün ekicisi bulunmaktadır. Yani tütüncülük 5 milyon kişiye geçim ve istihdam yaratmaktadır. Bizler kırsal nüfusu azaltmaya çalışırken,Avrupalılar da kırsaldaki  nüfusun azalmaması için üreticilerine mahsulünden elde ettiği gelirin  yüzde 80'inden fazlasını prim olarak vermektedir. Bu tür 
uygulamalarıyla,Avrupalılar,insanlarını tarım alanında kalması 
için teşvik ediyor,tütüne yaptığı destekle de kırsal alanda yaşamı 
cazip hale getirmektedir. 

Güneydoğu illerimizde üretilen tütünler geniş yapraklı ve damarlı 
olması nedeniyle sorunluydu. Diyarbakır'da kurulan sapları ayıran 
fabrika sayesinde yöre tütünün diğer tütünler gibi sigara harmanında 
kullanılabilir duruma kavuşturulmuştur. Böylece göç önemli ölçüde 
engellenmişti. Bu yasa ile yöre tütünü bitirildiği için göç 
hızlanacaktır. 

Bir paket sigara içinde 30 bin lira tütün,30 bin lira da işçilik 
maliyeti bulunmaktadır. Gerek işçiliğin,gerekse tütün fiyatının 
1.5 milyon liraya satılan sigara maliyeti içerisinde önemli bir 
etkisi yoktur. Görüldüğü gibi ihmal edilebilir bir rakamdır. Ama, 
çıkarılan tütün yasası ile Türkiye tütün üreticisi yabancı tütün 
üreticisine TEKEL 'de yabancı sigara üreticisi şirketlere feda 
edilmiştir.

Tütün piyasasını düzenleme,tütün ile tütün mamulleri ile ilgili 
iç ve dış ticaret politikalarını ve diğer hususları belirlemek üzere 
kurulan ve bu konuda geniş yetkiler tanınan Tütün,Tütün Mamulleri ve 
Alkollü içkiler Piyasası Düzenleme Kururlunda ticaret ve sanayi 
sektörünün temsil edilmesi ön görüldüğü halde yasanın tasarı 
aşamasında üretici kesimini temsilen hiçbir örgüte yer verilmemesi 
nasılsa Türkiye'deki tütün üreticileri bu yasa sonrası yok olacağı 
bilinç altında yer ettiğinden gerek görülmemiştir herhalde.
-Yasa da ne üretimin düzenlenmesi , ne de piyasada küçük tütün 
üreticilerinin kendilerini tüccar ve sanayi karşısında 
koruyabilmelerini sağlayıcı tedbirler ön görülmüştür.

Ulusunu, ülkesini ve ülkesinin bağımsızlığını düşünen, insanlarını 
seven bireyler olarak bu bu özelleştirmeye karşı durmalıyız.
Son yıllarda küreselleşme (uluslar arası sermayenin yeniden 
yapılanması)adı altında getirilen yeni bir uygulamayla, bu 
uygulamanın parçaları olan, özelleştirme politikaları ve tarıma 
yönelik desteklemelerin kaldırılması hükümetlerin ilk sıralarda 
yer alan icraatları olarak belirlendi. Hükümetler için temel hedef 
uluslararası sermayenin yeni egemenlik tarzıyla bütünleşmek oldu. 
Bu Politikaların ne Tekele, ne tütün üreticisine, nede bağımlılığı 
iki kez artıracağı içicilere bir yararı olmayacaktır. Özelleştirme, 
Tekel' in geleceğini ve beraberinde Türk tütüncülüğünün geleceğini ve halk sağlığını olumsuz etkileyecektir. 

Üretici içinde, tüketici içinde yararlı olacak olan, Tekeli modern teknoloji ile donatarak  üreticilerin ve çalışanlarının yönetimine terk edilmesidir.  Demokratik yönetim politikasının mekanizmaları üretici, çalışanlar ve hükümet tarafından ortaklaşa bulunup uygulamaya konulmalıdır. 


.