. |
Milli Aydın Bankası
TARİŞBANK
Abdullah AYSU
"Osmanlı'nın ekonomik, ideolojik ve politik olarak kuşatıldığı dönemde,
dayanışma ile onurun korunacağı umudunu aşılayan bankaydı..."
1909 -1918 yılları sermayenin millileşmesi çabalarının arttığı yıllardır. İktidardaki İttihat ve Terakki Partisi ideolojik politikaları gereği, Müslüman-Türk tacir ve toprak sahiplerini destekledi.
Bu dönemde İzmir civarında, daha çok yabancı kişi ve kuruluşlar tefecilik yapıyorlardı. Bir çok Fransız ve Alman bankası da Ege'nin çeşitli yerlerine şubeler açmışlardı. 1909 yılında uç veren milli mücadele, Tarişbank'ın kuruluşuna zemin oluşturdu.
1910'larda Ege'de en önemli ürün incir idi. Ancak bu yıllar incir üreticileri için oldukça karanlıktı. Çünkü, İzmir incir piyasasına çoğunluğu yabancı tüccar ve komisyonculardan oluşmuş bir incir tröstü hakimdi. Uygun gördükleri fiyatı ilan ederek, çiftçinin elindeki ürünü yok pahasına alıyorlardı. 1913 yılı sonuna kadar bu iş böyle devam etti. Bu sırada öncülüğünü Kazım Nuri Çörüş Bey, Topçuoğlu Nazmi Bey ve Ahmet Sarı Bey'lerin yaptığı bir grup, sömürülmekten kurtulmanın tek yolunun birlik olduğunu dile getiriyorlardı. Böylece "kooperatifleşmeye" ve "kooperatif bankacılığı"na yönelik ilk adımlar atılıyordu. 1912 Meclis'i Mebusan seçimlerinde Aydın mebusu seçilen Kazım Nuri, İstanbul'a giderek, dönemin Muğla mebusu ve Şura-yı Devlet Reisi olan Milas'lı Halil (Menteşe) Bey'e, incir üreticilerinin büyük çıkmazda olduğunu vurgulayarak, sorunlarını dile getirmişti. Halil Bey ise, durumu yakından bildiğini belirterek, çözümün elli bin altın lira sermayeli bir banka kurulmasını ve ardından da kooperatifleşmenin önemi üzerinde durdu.
Ekim 1913'te nizamnamesi hazırlanan Milli Aydın Bankası -Tarişbank 24 Eylül 1913 Çarşamba günü çeşitli karşı görüşlere rağmen, Ayan Meclisi'ndeki ittihatçı üyeler tarafından desteklendi. Milli Aydın Bankası T.A.Ş.'nin (TARİŞBANK) adıyla, 24 Eylül 1913 tarihinde incir üreticisinin para ve kredi sorunlarını çözmek amacıyla Kazım Nuri Çörüş, Nazmi Topçuoğlu ve Ahmet Sarı öncülüğünde yirmi kadar üretici tarafından Aydın'da kuruldu. Açılışı, son derece sade bir törenle Aydın'da Kurşunlu Han'ın biraz çeki düzen verilmiş avlusunda yapıldı. Banka, sancılı bir kuruluş aşamasından sonra nihayet bu hanın iki odasında çalışmaya başladı, 21 Şubat 1914 tarihinde ise resmi kuruluşunu tamamlayarak, yasal kimliğine kavuştu.
Kuruluşundan itibaren kooperatifçilik anlayışı içerisinde tarımsal üretme katkıda bulunmak yolunda Ege Bölgesi'nde çiftçinin hizmetinde İhtisas Bankası olarak bu güne kadar faaliyetini sürdürmüştür. 1983 yılında banka merkezi İzmir'e nakledilmiştir. Bankanın sermayesi 1998 yılında 3 trilyon TL iken arka arkaya yapılan sermaye artırımları ile tamamı ödenmiş 55 trilyon TL'ye yükseltilmiştir. Özellikle 29 Mart 2000 tarihindeki Genel Kurul kararı gereğince sermaye 15 trilyon TL'den 55 trilyon TL'ye çıkartılmış ve bu artışın karşılığı olan 40 trilyon TL 22.12.2000-02.01.2001 tarihlerinde nakden ve defaten ödenmiştir. Yani 2 yıl içerisinde 52 trilyon TL sermaye artımı ve ödemesi gerçekleştirilmiştir.
BDDK'nın talimatları doğrultusunda sermayenin 20 trilyon daha artırılması konusunda 22.06.2001 tarihinde Banka Genel Kurulunda sermaye artırımı kararı alınmış, Türk Ticaret Kanunun 394. Maddesi gereğince işlemler sürdürülmüştür. Bu sürenin bitim tarihi 11.07.2001'dir. Bu kapsamda oluşturulan Yeniden Yapılandırma Kurulu ve Dünya Bankası Projesi (ARIP) devreye girmiş ve Birliklerle ilgili olarak alınan karar ve uygulamalarda Dünya Bankası'nın görüşleri etkili olmuştur.
10.07.2001 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun 9.7.2001 tarih 381 sayılı kararıyla öz kaynak yetersizliğinden dolayı Milli Aydın Bankası T.A.Ş.'nin yönetim ve denetimi anılan kanunun 14. Maddesinin 3 numaralı fıkrasına istinaden Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilmiştir.
Bankanın çok ortaklı olması hedef kitlesi ve tarımsal üretime yaptığı finansman katkısı nedeniyle banka yönetimi Tarişbank'a yeni ortak bulunması dahil her türlü iyi niyet önerisinde bulunmuş ancak bu kuruluşlarca dikkate alınmamıştır.
Aileleri ile birlikte yaklaşık 500 bin kişiye hizmet veren Tarişbank'ın 88 yıldır süren bankacılık faaliyetinin ülkemizin yaşadığı ekonomik krizlerin yarattığı olumsuzluklardan etkilenerek ortaya çıkan öz kaynak yetersizliğinin telafisi mümkünken bu yola gidilmesinin engellenmesi tüm Tariş camiasında maksatlı bir uygulama kanısının oluşmasına neden olmuştur.
Üreticilerin bankası olan Tarişbank ülkemizin tarımı ve gelişimi açısından büyük önem ve değer taşıdığı bilinen bir gerçektir
Bir başka gerçekte bugüne kadar Fon'a devredilen birçok bankanın aksine Tarişbank'ın sahiplerine, grup ve ortaklarına karşılıksız kredi ya da dolaylı kaynak aktarılmamış olmasıdır.
Ortakların kendi güçleri ve emeği ile kurmuş oldukları bankalarını ellerinden alıyorlar, sahibi oldukları kooperatiflerinin sanayilerini sormadan kooperatiflerinden ayırarak satışa çıkarmak için, yabancılar istiyor diye yasalar çıkarıyorlar.
Sanayilerinin özelleştirilmesi yerine teknolojilerini yenileyip geliştirmelidirler. Bankalarını ellerinden almak yerine, diğer birliklerde de ihtisas bankalarının kurulmasına ön ayak olmalı, özendirip güçlendirmelidirler.
Aksi tutum, davranış ve yaptırımlar üreticiler adına yapılmamalıdır.
Meşru değildir. Üreticinin yararına değil, onların alın terini
sanayiciye ve yabancılara aktarmaktır.
Bu nedenle alınan bu kararın 120 bin ortak ve tüm Ege Bölgesi
için yeniden gözden geçirilmeli, yapılan haksızlıktan derhal
vazgeçilmelidir.
|
. |