|
|
Bir
yandan işverenin saldırıları diğer yandan jandarmanın 'uyarıları';
GÖKÇESU MADEN İŞÇİLERİ KISKAÇ ALTINDA
Sendikaya
üye olmalarının ardından olmadık baskı ve tehditlerle karşılaşan,
birlik ve kararlı mücadeleleriyle bu yasadışı saldırıları boşa
çıkartan, bir kısmının çalıştığı linyit ocakları
Haziran'da kapatılarak işten atılan, diğer işçilerin çalıştığı
linyit ocağının ise Aralık'ta üretimine süresiz ara verilerek
ücretsiz izine çıkarıldığı Gökçesu'da, maden işçileri
adeta kuşatma altında tutuluyor. İşveren Çarşamba günü üretime
geçtiği ocağa sendikasız ve sendikadan istifa etmiş işçileri
başlatıp ihtiyaç duyduğu diğer işçileri de Zonguldak, Karabük
ve Bartın'ın köylerinden araçlarla Gökçesu'ya taşırken,
jandarma Dev.Maden-Sen üyelerini baskı altında tutarak
tepkilerini önlemeye çalışıyor. Dev.Maden-Sen üyeleri jandarma
tarafından gecenin kör karanlığında gözaltına alınarak 'uyarılıyor'.
Namuslu-dürüst esnaflar aylardır yaşanan gelişmeleri kaygıyla
izliyor ve Nurullah Ercan'ın pervasız saldırıları karşısında
kamu görevlilerinin ilgisiz tutumuna isyan ediyor.
Ercan Şirketler Grubunun
sahibi Nurullah Ercan'a ait şirketlerin linyit ürettiği Gökçesu
linyit ocaklarında, çalışan işçilerin Dev.Maden-Sen'e üye
olması ve ardından işçilerin işsizliğe mahkum edilmesi karşısında
Dev.Maden-Sen'in ilgili kurumlara yaptığı başvurular kaplumbağa
hızıyla değerlendiriliyor. Sendikanın aylarca önce ÇSGB'na bağlı
İş Teftiş Kurulu Grup Başkanlığına yapmış olduğu başvuru
bayram öncesi İş Müfettişlerinin incelemesiyle sonuçlanırken
(ancak hala inceleme sonuçları bir rapor halinde ortaya çıkmamıştır),
SSK İş Teftiş Kurulu, Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü,
Sağlık Bakanlığı ve TKİ Genel Müdürlüğü'ne yapılan başvurular
bugüne kadar incelenmemiştir.
İşveren Nurullah Ercan,
Kuzey Anadolu Madencilik işçileri'nin yasadışı grev yaptığını
iddia ederek Kocaeli 2. İş Mahkemesinde geçtiğimiz günlerde
Tespit Davası açmıştır. İşveren bu davayla; ücretsiz izine
çıkardığı işçilerin 'yasadışı grev' yaptığını
Mahkemeye Tespit ettirip izin ücretlerini ve tazminatlarını ödemeden
işçilerden ve dolayısıyla sendikadan kurtulmayı
hedeflemektedir.
Öte yandan 228'i
Dev.Maden-Sen üyesi 300'den fazla işçinin çalıştığı Üçpınar
ve Bükköy Madencilik'in Haziran ayında kapatılan ocakları Çarşamba
günü yeniden üretime geçirilmeye başlanmıştır. Bu ocakların
açılacağına dair aylardır Gökçesu'de yürütülen propagandanın
ana temasını ise, "sendikalı işçinin kesinlikle işe alınmayacağı"
olmuştur. İşverenin, Dev.Maden-Sen üyelerini sendikadan istifa
ettirmek için aylardır yürüttüğü
çabalar boşa çıkarılmıştır. En son geçtiğimiz Pazartesi günü,
saat 16:00'da Belde'nin ileri gelen 10 esnafını toplantı yapmak için
şantiye'ye davet eden işveren Nurullah Ercan, onların yüzüne
karşı da açıkça, "işyerinde sendika istemediğini,
sendikanın gelmesiyle Gökçesu'nun huzurunun bozulduğunu"
ileri sürmüş ve "bu şerefsizlerden sizlerinde yardımıyla
1992'deki gibi kurtulmayı başaracağım" demiştir. Nurullah
Ercan, Salı günü de işten çıkardığı ve ücretsiz izin altında
sefalete mahkum ettiği işsiz insanlarla saat 16:00'da gene Gökçesu'da
şantiyede toplantı yapmış, jandarma nezaretinde yapılan toplantıda,
jandarma komutanlarını da hiçe sayarak açık bir şekilde
sendika düşmanlığı tutumunu sürdürmüş ve açılan ocaklarda
sendika üyelerine kesinlikle iş vermeyeceğini belirtmiştir. İşveren,
"gider sendikadan istifa edersiniz, Kuzey Anadolu Madencilikte
hiçbir alacağım yoktur diye dilekçe verirsiniz ve üretime geçen
ocaklar için Üçpınar Madencilik Şirketine dilekçe verirsiniz
sizi kabul ederim" şeklinde beyanlarda bulunmuştur. İşçilerin
tepki göstermesi üzerine, "1992 yılında bu sorunu nasıl aştıysam
bugün de aynı şekilde aşarım, siz boşuna çabalıyorsunuz,
kazanan ben kaybeden siz olacaksınız" diye tehditler savurmuştur.
İşçiler ise, işverenin tehditleri karşısında toplantıyı sürdürmenin
anlamsız olduğunu düşünerek toplantıyı terk edip Gökçesu'ya
dönmüşlerdir. Toplantı, Gökçesu'dan 6 kilometre uzakta Bolu
yolu üzerindeki şirket müdürlüğü (şantiye) önündeki sahada
gerçekleşmiştir.
Dev.Maden-Sen üyeleri, 13
Mart Çarşamba günü Kayaaltı linyit ocağının (bu ocakta önlem
alınmaması sonucu 19 Kasım 2000 tarihinde grizu sonucu 7 işçi
yaşamını yitirmişti) üretime geçmesi üzerine aileleriyle
birlikte şantiyeye gitmişler ve
çalışma talebinde bulunmuşlar, talepleri işveren tarafından
reddedilmiş ve şantiyeye jandarma çağrılmıştır. Gökçesu
jandarmasına Mengen karakolundan takviye kuvvet gelmiş ve işçiler
saat 16;30 civarında şantiyeden zor kullanılarak uzaklaştırılmıştır.
İşçi ve ailelerini önüne katan jandarma kuvvetleri 6 kilometre
boyunca yolda dinlenmeyi filan yasaklamış Gökçesu'ya getirip
evlerine dağıtmıştır.
İşverenin asılsız
ihbarları sonucu bugüne kadar bir çok üyemiz gelişi güzel bir
şekilde defalarca gözaltına alınmış ve kendilerine gözdağı
verilmek istenmiştir. Çarşamba günü saat 22:30 civarında
evleri jandarmaca basılan Dev.Maden-Sen üyesi işçiler karakola götürülerek
gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınma nedeni ise;
"gece vardiyasını taşıyan servise sendika üyesi işçilerce
bir saldırı düzenleneceği" yolunda bir ihbar olduğu şeklindedir.
Dev.Maden-Sen üyesi işçiler saatlerce gözaltında tutulmuştur.
Üyelerimizin, üretime geçen
Kayaaltı ocağına, birkaç gün içinde üretime geçecek olan Çorak
linyit ocağına ve bunların yakınında bulunan şirket şantiyesine
yaklaşması, Gökçesu'dan ocakların bulunduğu Bolu güzergahına
gidişleri, kahvelerde ve sokaklarda kitle halinde bir arada
bulunmaları yasaklanmıştır. Gökçesu'da gücünü Anayasadan
alan, demokratik hak ve özgürlükleri gasp edilen işçiler için
adeta adı konulmayan bir sıkıyönetim uygulanmaktadır. Küçücük
Gökçesu bugün; Bolu jandarma Alayının yüksek rütbeli subaylarının
sıkça mesailerini tükettiği bir yer olmuştur. İşveren
Nurullah Ercan, hükümet içindeki siyasi yandaşları ve nüfuzunu
da kullanarak olayları yanlış ve abartılı olarak yansıtmakta,
bunun sonucu kamu görevlileri yanlış yönlendirilmekte, gereksiz
bir şekilde meşgul edilmekte ve Gökçesu Maden İşçileri de
adeta terörist muamelesine tabi tutulmaktadır. 14 Mart Perşembe günü
bahse konu yasaklar bir kez de Dev.Maden-Sen yetkilileri karakola çağrılarak
kendilerine hatırlatılmış ve kibarca uyarılmıştır. Güvenlik
güçlerinin hangi niyetle olursa olsun şu ya da bu gerekçeyle almış
olduğu önlemler ve sendika üyesi işçilerin hareketlerini
yasaklayarak kısıtlamaları, yıllardır yasadışı uygulamalarıyla
nam salmış işveren Nurullah Ercan'a cesaret vermekte, hak'tan,
hukuk'tan, adalet'ten bahseden işçiler susturulurken, Nurullah
Ercan yasaları paspas gibi çiğnemeye devam etmektedir. Bunu en
basit örneğiyle; işten attığı, ücretsiz izine çıkardığı
işçiler dururken sendikasız ve sendikadan istifa etmiş işçileri
işe başlatarak, eksik kalan sayıyı Zonguldak, Karabük ve Bartın
köylerinden tamamlamaya çalışarak göstermektedir. Ancak bütün
bunları yetkililere anlatmak mümkün değildir. Çünkü onlara göre
tek çözüm; Gökçesu'nun huzur ve sükuneti
için Maden İşçileri seslerini çıkarmamalı ve ortalıkta
dolaşmamalıdır.
Her
şeye rağmen Gökçesu Maden İşçileri demokratik haklarını
kullanmakta tereddüt etmeyecek, demokratik tepkilerini tüm güçleriyle
göstermeye devam edecektir.
Dev.Maden-Sen'in
Gökçesu Maden İşçileri için geçen ay başlatmış olduğu
Dayanışma kampanyası devam etmektedir. Önümüzdeki hafta bu
kampanya çerçevesinde Gökçesu'da Maden İşçileri ziyaret
edilecek ve dayanışmacılar işçilere katkılarını sunacaktır.
|
|
|