Emekçilerin 
Kurtuluşu
Kendi
Eserleri
Olacaktır.

                 K.MARKS

 



TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı
KAYA GÜVENÇ


2 Nisan 2002

Son günlerde, bütün dünyanın gözleri önünde Filistin halkına, Filistin Devletine ve Filistin Devlet Başkanına karşı İsrail'in uygulamakta olduğu insanlık dışı vahşeti izliyoruz.
ABD'nin desteğindeki İsrail'in giriştiği bu kuşatma ve saldırı, insanlığın binlerce yılda kazandığı temel haklara karşı açık bir savaştır. Emperyalizmin Afganistan'dan sonra bölgemizdeki bu yeni vahşetini, İsrail askeri güçlerinin, başta Filistin halkı olmak üzere, Birliğimizin Onur Üyesi Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat ile Filistin Devletinin yetkililerine karşı uyguladığı baskıyı ve kuşatmayı kınıyoruz. Filistin halkıyla ve Filistin Devlet Başkanı ile dayanışma içinde olduğumuzu ilan ediyoruz.

İsrail Devletinin Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren yerleşim ve yapılanma programları, ABD'nin değişmeyen desteğiyle hayata geçirilmektedir. Siyonist işgal planıyla,1948'den beri sürekli şiddete maruz kalan Filistinlilerin sonunda boyun eğecekleri, büyük tavizler verecekleri, Filistin davasını tümüyle terk edecekleri hedeflenmiş, beklenmiştir. Son saldırıların yeni hedefi de Filistin'in bütünüyle işgali ve Filistinlilerin bu topraklardan uzaklaştırılmasıdır. 
İsrail Devlet terörünün simgesi haline gelen Ariel Şaron'un başlattığı ve son günlerde zirvesine çıkan saldırganlık, insanlık için utanç verici olduğu kadar, uluslar arası hukuk açısından da bir suçtur. Unutulmamalıdır ki, 1982'de Sabra ve Şatila mülteci kamplarındaki katliamların sorumlusu olan, yakın bir tarihte Gazze bölgesinde öldürülen altı Filistinli çocuğun katili olarak halen Brüksel'de yargılanan ve Filistinlilerle barış yapmaya karşı olduğunu hiç bir zaman gizlemeyen Ariel Şaron'un bu politikaları, İsrail halkını da olumsuz yönde etkilemekte ve bu politikalar kendi halkının da muhalefetine neden olmaktadır.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Filistin sorununda çözümün, BM kararlarının uygulanmasından, egemen Filistin devletinin tanınmasından, topraklarından atılmış Filistinlilere dönüş hakkı verilmesinden ve Filistin halkı üzerinde uygulanan kuşatmanın kaldırılmasından geçen bir barış sürecinin, yeniden başlatılmasıyla sağlanabileceğini görmektedir.

İsraillilerin ve Filistinlilerin birlikte ve barış içinde yaşayabilecekleri ortama her zamankinden çok ihtiyaç duyulduğu bir dönemdeyiz. Bu dönemde, barışın önünde engel oluşturan tüm tutum ve politikaları kınıyor ve barış sürecinin hemen başlatılmasını talep ediyoruz.
Haklı mücadelesinde Filistin halkıyla dayanışma içinde olmaktan onur duyuyor, İsrail halkı da dahil olmak üzere tüm bölge ve dünya ülkelerinin halklarını, İsrail'in kuşatmayı kaldırması, işgal ettiği topraklardan çekilmesi, bu baskı ve savaş politikalarını sona erdirmesi için seslerini yükseltmeye, Filistin halkının meşru haklarının tanınması ve barış görüşmelerinin başlaması için girişimlerde bulunmaya çağırıyoruz.
Bölgemizdeki barışın sağlanması ve Filistin halkının meşru haklarının tanınması için, Hükümetimizi, İsrail kuşatmayı kaldırıncaya ve işgal ettiği topraklardan çekilip Filistin'de oluşturduğu tüm maddi ve manevi zararları ödeyinceye kadar, Türkiye ile İsrail arasındaki siyasi ve ekonomik tüm ilişkilerimizi askıya almaya çağırıyoruz. 

 
sayfa başına dön