Emekçilerin 
Kurtuluşu
Kendi
Eserleri
Olacaktır.

                 K.MARKS

 


Muhalif


Erol TOY

Varsılı daha varsıl... Yoksulu daha yoksul.
Zalimi daha zalim... Mazlumu daha mazlum.
Bilgini cahil, cahili ilkel hale getiren her düzen insanlığa aykırı. 
Üstelik sadece insanlığa değil... Doğurduğu adaletsizlik... Fırsat verdiği hırsızlık... Göz yumduğu yolsuzluk... Kışkırttığı sahtecilikle devlet kuram, anlam, tanım ve niteliğine aykırı. 
Böylesi bir düzene muhalif olmamak insanlıkla bağdaşmaz.
Ama her yiğidin yoğurt yiyişi başka.
Nihilist muhalif yoksayıcıdır. 
Ona göre, toprakta verim... Ekonomide üretim.. Hazinede para... Sanatta estetik... Kültürde birikim... Yönetimde akıl... Eğitimde bilgi... Aydında fikir.. Partilerde görüş.. Sınıflarda bilinç... Kitlelerde eylem... Toplumda devini yoktur. 
Bu kesin kanaat, olmayanın nasıl oluşturulacağıyla ilgilenmez. 
Yoktur ya !.. 
Oldurmak üstüne vazife değil !..
O muhaliftir. 
Herşeye ve herkese muhalefet ederek çözümsüzlüğü dayatır.
Norodnik muhalifin postulası köydür. 
Toplumun tamamının köylülüğüne yaslanır. 
Değişimin kentleşmeyi... Dönüşümün sınıflaşmayı... Oluşumun birleşmeyi dayatması vız gelir.
Merceği köylülüğe odaklanmıştır.
Güncel ekonomi-politiğin hak ve adalet üzerine değil... Büyük balığın küçüğü yeme acımasızlığını rekabet yutturmacası üzerine kurulduğunu bile bile ezberinde diretir.
Köylünün daha kaliteli... Daha bol... Daha ucuz ürünle rekabete dayanıklılığını sağlayacak çözümden yoksundur. 
Onun yerine çarpık düzenden en büyük payı koparmaya çalışır. 
Bunun ekim zamanı bedava tohum... Dikim zamanı aşılı fide... Kaçım zamanı damızlık... Hasat zamanı destekleme... Seçim zamanı faiziyle birlikte silinecek borç olması zorunludur.
Haraç sayanın ağzı çarpılır !.. 
Yoksa köylü ekip biçmeyiverir. 
Toplum ya topyekûn açlığa mahkûm olur. Ya devlet besin ithali için milyar dolarlar öder. Hazine boşalır... Memleket batar. 
Peki ekip biçmeyen köylü neyleyecek ?
Toprağına su katıp çamur mu, pişirip tuğla mı yiyecek ?
Diye soran gaflet, delâlet hatta hıyanet içindedir.
Liberal muhalifin ölçeği, küresel kapitalizmdir.
Onun kuram ve kurallarına uymayan... Uydurulmayan herşey... Tıpkı sovyetler ve komünizm gibi eninde sonunda yokolur.
Bir an önce akıllar başa toplanmalıdır.
Küresel kapitalizmin önünde Demirperde direnememiştir. 
Her kalkınmak isteyen toplum aczini kabûl etmeli !.. Küresel kapitalizmin doğrularına uymalı... Emirlerini uygulamalıdır.
Parayı verenin düdüğü çaldığı, bizim lâfımız.
Borç yiyenin kesesinden yediği de !..
Geçmişte olan olmuştur. Saplanıp kalmak doğru değil. 
Kötü durumun sorumlusu, küresellik değil. Hem avuç açıp hem ıslık çalmaya kalkışan ilkel zorbalarla, yobaz çıkarcılardır. 
Bunlar elbirliğiyle tam ve kesin yenilgiye uğratılmalı... Alınan son krediler olduğu gibi " reel sektöre " aktarılmalı ki, iş alanları açılsın. İşçiler çalışsın. Piyasa hareketlensin. 
Yoksa son umut da heba olur gider. 
İyi de, bu böyle başlamadı... Son 50 yıl böyle sürdürülmedi mi ? 
Sonunda el elde, baş başta kaykılıp kalan 30 yaşın altında 40 milyon genci... Ucuz besinle maaş kuyruğunda ölmüyorsa baygınlıklar geçiren 20 milyon yaşlısı olan 70 milyonluk bir toplum n'olacak ?
Ya kendi etini kesip kendi yağında kavurarak büyüyüp... Bilgi, görgü, bilim, sanat, kültür ve üretimiyle küresel birikime katkıda bulunulacak... Ya da yerinde sayacaktır. 
Öyleyse ey sosyalist muhalif !..
Yumurta küfesi senin sırtındadır.
Yoklukları varlığa... Olumsuzlukları olumluya... Eksiği tama... Noksanı fazlaya çevirmek sana görev.
Hazır seçim " sath-ı mâiline " de girilmiş.
Çözüm yolları üretmeye... Bunları halka anlatmaya... Seçmen çoğunluğunu iknâ ederek iktidara gelip uygulamaya koşulusun.
Yoksa bunca yıldır, bunca haksız, yolsuz, hırsız, hain, sahteci, vurguncu, soyguncu sefahat ve saltanat sürerken... Bunca çile çekip bunca bedel ödemenin anlamı ne ?
Değil mi ama ?

 

 
sayfa başına dön