. |
Tarişbank Niçin Tasfiye Ediliyor? Oğuz OYAN
Ankara
Üniv. Siyasal Bilgiler Fak. Eski Tarişbank Yön. Kur. Bşk
Türkiye'de tehdit altında olanın sadece kamu bankacılığı değil, onun
tasfiyesiyle birlikte tüm ulusal bankacılığımız olduğu her geçen gün
daha iyi anlaşılıyor. 10 Temmuz tarihi itibariyle 5 özel bankanın daha
kamulaştırrma-tasfiye sürecine sokularak Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonu'na aktarılması bu sürecin bir parçasıdır. Gerekli/gereksiz banka
tasfiyelerinin IMF-DB telkinleriyle hızlandırıldığı konusunda
tarafsız
basın (hatta bazı dış basın organları) bugünlerde daha fazla
yayın
yapmaya başladı. Bu be? banka içinde Tarişbank'ın da bulunması ise
birçok bakımdan ayrı bir anlam ve öneme sahiptir.
•Tarişbank, Türkiye'deki özel bankaların en eskisi durumundadır.
1913'ten gelen, incir üreticilerinin "Milli Aydın Bankası" olarak
kurulan bu banka, ittihat ve Terakki döneminin milli burjuvası yaratma
politikalarının rüzgarından destek almış olan bir kuruluştur. Daha
sonra, Cumhuriyet'in kuruluşuna tanıklık etmiş, ekonomik çalkantılara
rağmen sistemde tutunmayı ve büyümeyi başarmıştır. Bugün ise, ne
acıklıdır ki, gayri millileştirme çabalarının yoğunlaştığı
bir dönemde
kurban edilmektedir.
•Tarişbank bir kooperatif bankasıdır. Türkiye'de kendi türünün ilk ve
tek örneğidir. Sermayesinin hemen hemen tamam? Tariş'in dört birli€ine
aittir. Pamuk / Üzüm / Zeytin ve Zeytinyağı / ?incir Tarım Satış
Kooperatifleri Birlikleri... Kuşkusuz bu birlikler aracılığıyla 120 bin
Tariş ortağı da bankanın sahibidir. Tarişbank'ın, 4 birlik tüzelkişiliği
dışında, ayrıca, büyük bir bölümü Tariş ortaklar? olan 60 bini a?k?n
ortağı bulunmaktadır. Bu ortaklardan biri de, 1992-94 döneminde
Tarişbank'ın Yönetim Kurulu Başkanlığı yapmış olmanın gururunu
taşıyan
bu satırların yazarıdır
.
•Tarişbank, Ege Bölgesi çıkışlı olup genel merkezi İzmir'de kalan tek ve
sonuncu banka durumundaydı.Yaşarbank'a dönüşün Tütünbank, Egebank ve EGS
Bank'ın da sitem ışınana çıkarılmasıyla İzmir / Ege merkezli ya da
çıkışlı hiçbir mali kurum kalmamıştır. Ege ve İzmir'in ulusal gelir
içindeki, ihracattaki, sınai katma değer içindeki payının göreli
gerileyişine yeni bir halka eklenmiş gözükmektedir.
•Tariıbank'ın temel sorunu yetersiz sermaye yapısına sahip oluşudur.
Kendi özkaynaklarını yaratmada kar??la?t?€? güçlüklere ek olarak sahibi
durumundaki birliklerinde sermaye arttırımında her zaman çok rahat
davranamamalar?, bu arada birliklerin Haziran 2000 sonrasında her türlü
kamu kredisi kullanılmasından yoksun bırakılmalar? nedeniyle kaynak
gereksinmelerinin büyümesi, bankan?n sermaye büyüklü€ünün yetersiz
kalmasının nedeni olmuştur. Bankan?n yüksek karlar yoluyla özkaynak
yaratmada başarılı olamamasının bir nedeni ise tarımsal üreticilere
ortalama faiz hadlerinin altında faizlere kredi sunmaya çaba göstermesi,
bunu telafi edecek şekilde tarım dışı alanlardan beklediği karşılığı
yakalayamaması olarak gösterilebilir. İzmir ve Ege'nin son
bunalımlardan daha fazla etkilenmesi (ortakları ve kredi müşterileri
arasında tekstil sektörünün önemi nedeniyle, kriz, EGS Bank açısından
daha büyük bir sorun teşkil etmiştir), tabloyu büsbütün bozucu etkilerde
bulunmuştur denebilir.
•Bütün bunlara karşın, Tarişbank'ın son Genel Kurulu'nda yeni bir
sermaye arttırımı kararı çıkmış, sermayeyi 55 trilyondan 75 trilyon
liraya yükseltmek için Tarişbank'ın sahibi olan birlikler vecibelerini
yerine getirmek istemişler, ancak Hazine Müsteşarlığı tarafından
engellenmiştir. İlginç olan, BDDK tarafından sermaye arttırımını yapmak
için sıkıştırılan Tarişbank'?n, Hazine onayını almayı başaramam??
olmasıdır. Adeta bankayı zora sokmak için bir tuzak kurulmuştur.
Peki bunun arkasında sadece Hazine mi vardır? Yoksa, Tarım Satış
Kooperatifleri ve Birlikleri'nin iştiraklerini ve sanayi tesislerini
ellerinden çıkarmaları için çok kararlı bir kat? politikayı dayatan
Dünya Bankası ve İMF çevreleri mi? Yoksa hepsi birden mi? Hepsinin
birden olması daha büyük olasılık. Çünkü, bu konularda Derviş öncesi
ve sonrasında Hazine Müsteşarlığının DB / IMF ikilisiyle tamamen
örtü?en politika önerilerini benimsediğini biliyoruz.
Peki bu iş bu kadar kolay mı? Ziraat Bankası, Tarişbank derken tarıma
dönük tüm kredi mekanizmasını çökerten, kamu bankacılığını kolayca
gözden çıkartan bu politikalar, geri döndürülemeyecek kadar güçlü mü?
şimdi söz Tariş ve Tarişbank ortaklarında.
88 yaşındaki bir kooperatif bankasını yaşatmak için gerekirse kamusal
fonların dahil harekete geçirilmesin, bu tür örneklerin neslinin
tükenmemesi için her türlü özverinin yapılmasını 57.hükümete
duyabileceği biçimde anımsatmak gerekiyor.
25 Temmuz 2001 Çarşamba tarihli Cumhuriyet Gazetesinden
alınmıştır.
|
. |