|
|
Eh yâni yanılmak bu kadar olur.
Geçen Çimdik'de bir "TÜSİAD'la Siyaset" bölümü vardı.
Okuma zahmetine katlanan kolay anımsar.
" Hazır Demirel veliahtı da kollarını açmış onları beklemekte, " diye bitiyordu ya !..
İşte onda pek fena yanılmışız.
Nasıl mı ?
Anlatalım da, kabahatimiz mi büyük, özrümüz mü, karar verin.
Bilmeyiz gözünüze çarptı mı ?
Ama o tümce yayınlandıktan iki gün sonra biz gördük.
Hem de büyük, etkin ve renkli gazetelerimizin en bir göze batan sayfalarında özenle belirtilmiş biçimde.
Meğer biz çimdiği yanlış yere atmışız.
Çimdik çimdiği haketti.
Çünkü kollarını açıp TÜSİAD kodamanlarını bekleyen veliaht değil... Emekli Cumhurbaşkanından kendilerini kurtaracak bir veliaht bekleyen TÜSİAD kodamanlarıymış.
Yoksa Cem Duna'nın evinde gizli akşam yemekleri yenir... Ona katılan, Güler Sabancı, Tuncay Özilhan... Bülent Eczacıbaşı... Cem Boyner tarafından açık demeçler verilir miydi ?
Ne buyuruyor kodamanların en bir kodamanı efendilerimiz ?
" Mehmet Ali Bayar, siyasette kalıcıymış !.. "
" Onlar her yeni girişimi desteklerlermiş !.."
" Makul çoğunluğu toplayacak bir liderle karşılaşmışlar !.. "
Mış mış da, mış mışlar !..
Tehdit pek bir büyük.
Demirel de, veliahtları da sağın aşırısını, makûle lehimlemekte pek bir mahirdirler... Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli ve Tayyip Erdoğan.. Hatta son zamanlarda ondan da bundan da diye aynı pazarda tezgâh açmaya uğraşan Deniz Baykal düşünsün diye, zeytin-yağı misali bir çimdik daha atmak var ya !..
Başından beri onu bunu çimdikleyip duran Çimdik'e yakışmaz.
Madem bal gibi yanıldı.
Kendi kendini çimdikleyip özür dilemeye koşulu.
Özür dileriz !..
İnce Taktik
İlâmaşaallah Meclisimiz bir âlem !..
İktidarı muhalefetiyle obstrüksiyon ustası.
Hem çok akıldanenin parmağını ağzında bırakacak ölçüde.
Aman ne iyi !..
Her türlü obstrüksiyon helâl olsun !..
Demek ki Meclisimizin çok saygıdeğer üyeleri, 80'inci yılında, parlamenter incelikleri öğrendi.
İstencini bedeni yerine aklıyla kabûl ettirme yoluna girdi.
Daha ne istersiniz ?
İllâ ağızlar burunlar kırılmalı... Arada ölenler mi olmalı ?
Meclisler niye vardır ?
Kitle, grup ya da sınıf çıkarlarını yasa eğiminde buluşturmaya.
He mi ?
Öyleyse ustalıklı obstrüksiyona alkış ki, ne alkış.
Parlamentoların en eskisi İngiliz Avam Kamarası, obstrüksiyon üstâdıdır. İktidar muhalefeti... Muhalefet iktidarı yenilgiye uğratmak için ne oyunlar düzer... Ne incelikli tertipler oluşturur.
Gören şaşar... Duyan inanmaz.
Karşı gruptakileri uzak gezilere göndermek... Eş çıkar sahibi muhaliflerin oylamaya katılmamasını sağlamak. Zillerin çalışına kadar muhalifleri lafa tutup, kapıları kapatmak bunların en hafifi sayılır.
Eh !..
Meclisimiz de bu taktiği uyguluyorsa, AB üyeliğini haketmiştir.
Şaştınız mı ?
Şaşmayın.
Gündem, Cumhurbaşkanı'nın veto ettiği RTÜK yasası.
Hükümet aynen geçirmek istiyor. Muhalefet geçirmemek.
Taktik savaşı bunun üzerinde.
Muhalefet madde, fıkra, metin ve sözcükleriyle yetinmiyor. Neredeyse her virgülün noktalı virgülle değiştirilmesine ilişkin önerge veriyor. Her oylama sırasında yoklama istiyor.
Hakkıdır !..
İktidar bakıyor yasayı geçirtemeyecek.
Önergelerin tartışılmasını önlemenin yolunu buluyor.
"Hükümetle komisyonun katıldığı değişiklik önergesi, doğrudan oya sunulur. " Madem öyle, işte böyle !..
Hükümet de, komisyon da, her önergeye katılıyor.
Obstrüksiyon anında oylamaya sunuluyor.
Ve anında reddediliyor.
Akıldaneler de, bu taktiği alkışlayacaklarına şaşırıyorlar.
Ne ayıp !..
Eyvah ki, Eyvah !..
Olacak şey mi ?
Enflâsyon düşmeye devam ediyor.
İthalât azalmayı, ihracat artmayı sürdürüyor.
AB terör listesine PKK ile DHKP-C'ni aldı. Galiba " müzakere tarihi verecek. " İster misin bu tarihi Haziran'da açıklasın ?
Ordusu var mı, yok mu ?
Olan 45-50 bin kişi, NATO emrinden bir milim çıkabilir mi ?
Orada Türkiye üye... Oybirliği geçerli değil mi ?
Veto ettiği AGSB kurulabildi mi ?
Sormadan, Afganistan Barış Gücü komutası Almanlara geçecek diye seviniyorduk. Haziran'da komutayı alıyoruz.
Yoksulu satın almak kolaylığına Halk Bankası'yla başlanıyor. Önümüzdeki günlerde esnafa ucuzca kredi olarak 1,5 katrilyon dağıtılacakmış.
Memurlara bu ay yüzde 2,5... Temmuzda 500-600 binine daha yüklüce iyileştirme zammı yapılacakmış... Daha şimdiden günde 40 otomobil kredisi açan bankalar varmış.
Üstüne bu da eklenirse, tüketim iyice pompalanır. İstem-sunu diyalektiği nedeniyle üretim artar. İşler çoğalır. Yüzler güler.
En geç 2003 baharındaki bir seçimde, bu hükümet üyelerinden biri tek başına iktidara gelemezse... Yine bunlar hükümet anlaşır.
Bunca zamandır gerçek bir proje yerine, karamsar cek, caklarla doldurduğumuz seçim propagandası yerle bir ola-cak...
Birikimler savrula-cak...
Tekkeler dağıla-cak...
Postlar elden gide-cek...
Eyvah ki, eyvah !..
Yangın Var
TOBB başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu doğrusu tam yerinin adamı.
Öncekiler Demirel iktidardaysa kapalı kapılar ardında iş çevirip suspus olurlar... Muhalefetteyse yağar gürler... Tehditler savururlardı.
Buncağızım, bizim işimiz ekonomi... Biz sadece ekonomik konularda sunuşlar yaparız, ayağıyla pek etliye sütlüye karışmıyor.
Ama o konuda maşaallahı var.
Seçim heyecanından mı ? Dolduruşa geldiğinden mi bilinmez.
Mübarek sanki vizyon sahibi ! Öngörülü, özverili, pek yurtsever tüccar, sanayici ve borsacıların başkanı değil !.. Direklerarasının ünlü Denizkızı Eftalya'sı.
Nerede bir sahne... Pardon kürsü görse fırlıyor mikrofona...
Yangın var... Yangın var, biz yanıyoruz,
Yetiş a hükümetim, tutuşuyoruz.
Diye Kanto söylemeye başlıyor.
Ve hiç kimse de, beyfendiye sormuyor.
Yine de sesini duyuramayınca, "İtfaiye gecikti," feryadı hazır.
İyi hoş da TOBB Başkanı pek sayın Hisarcıklıoğlu, şu çağdaş dünyada, damdan düşen kiremit için bile sigorta icadedilmişken, sizin hiçbir yedeğiniz yok muydu ?
Yoksa sigortalar, kendi adamlarınızdan birinin araştırmasıyla 70 milyar dolarlara ulaştığı belirlenen yurtdışına kaçırılmış paralar da... Biraz daha kaçırılsın diye mi itfaiyeci çağırıyorsunuz ?
Her halde o zaman da ;
Ateşim var, külüm yok,
Bülbül oldum, dilim yok,
Ben bu aşka düşeli,
Ağlamadık günüm yok, diye şakıyacaktır.
|
|
|
