|
|
TÜSİAD'LI
BEYEFENDİLER
KÜRTÇEYE İZİN VERDİLER
GENÇLER HAPİSTE
Uğur CANKOÇAK
Dünyada Türkiye kadar çifte standartlı başka ülke var mıdır acaba diye sık sık düşünürüm,1921 Anayasasında da son 1982 Anayasasında da yurttaşlar yasa karşısında eşittir yazıyor.Yani, yasalar din,dil,ırk, cinsiyet,zenginlik,mevki sahipliği,ve diğer farklılıklar gözetilmeden her TC yurttaşına aynen uygulanır der Anayasalarımız.Gerçekte öyle midir?
Devletin tüm birimleri yasaları yurttaşlara farklı uygular.Bunların bir bölümü yasaları uygulamada en uç noktada görevli 15. derecedeki devlet memurlarının kişisel tavırlarıdır.Memur canı isterse yurttaşın işini beş dakikada yapar,istemezse de beş hafta süründürür.Bunun nedenleri de çözüm yolları da bu yazımızın konusu değil.
Asıl çifte standart sorunu sistematik olanıdır.
|
 |
Devletin hiç bir kademesi doğrudan yazılı hatta sözlü bile bir emir vermediği halde yasalar yurttaşlara farklı uygulanır.Örneğin sıradan bir kimlik kontrolünde,Tunceli, Şırnak,Batman doğumlular en azından 2 saat karakolda misafir (!) edilirler.Bundan on beş gün önce Muğla'nın turistik bir köyüne minibüsle giderken jandarma durdurdu ve gedikli çavuş nazik bir dille kimlik kontrolü yapılacağını söyledi.Herkes kimliğini çıkarttı fakat çavuş sadece gençlerin kimliklerini topladı, yaşı 30 u geçmiş olanların yüzlerine bile bakmadı.Sonra da "10 dakika sizi bekleteceğiz"dedi, topladığı kimliklerle kendi minibüslerine geçti,bilgisayarla gençlerin kayıtlarını aradı,15 dakika sonunda gidebilme iznimiz çıktı.
Devletin gözünde Türkiye'nin bazı illerinde doğmuş olmak yada genç olmak potansiyel suçlu olmak demektir.
Camiden çıkıp izinsiz gösteri ve yürüyüş yapan yurttaşları polis coplamaz, yerlerde sürüklemez, tekmelemez, küfür etmez, gözaltına almaz.Ama YÖK yasasının değişmesi için basın toplantısı yapan gençleri polis coplar,tekmeler,saçından tutup yerlerde sürüklerler, gözaltına almak için polis otobüslerine bindirirler ve karakola gidene kadar bir de arabanın içinde döver, küfür eder.
Silahlı sol eylemci olduğu iddia edilen gençlerin evi polislerce basılıp ağır silahlarla taranır evdeki herkes öldürülürken; Elinde kalaşnikofla İstanbul'un göbeğinde lüks otel basıp turistleri rehin alan çeçen eylemciyi valisi,emniyet müdürü,polisin üst düzey yetkilileri yalvar yakar bir pazarlıkla saatler sonra teslim alır,muzaffer bir kahramanı ağırlama töreni ile emniyete götürürler.
OHAL bölgesinin de Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde olduğu düşünülürse "Devletin güçlerinin"yasaları ne kadar yada nasıl uygulandığına dair onbinlerce örnek verebilirsiniz.
Devletin güçleri sade Devletin Güvenlik Güçleri değildir,Adliyesi de her zaman çifte standartlıdır.İşkence yapan polisler hakkında açılan binlerce davaya karşın mahkum olan polis sayısı iki elin parmağını geçmez.Yargısız infaz davalarından pek azı, oda faili belli olmayan şekilde ölüme sebebiyet vermekten şeklinde çok kısa hapis cezalarıyla, sonuçlanmış, yüzlercesi beraat etmiştir.
Son günlerin komedisi de Kürtçe yayın,eğitim,kültür geliştirme konusu. Bundan en fazla bir ay kadar önce, bazı üniversite ve lise öğrencileri Kürtçe'nin seçmeli ders olarak okutulması için dilekçe verdiler.İşledikleri suç o kadar büyüktü ki okullarından atıldılar.Onlar da bu kez TBMM ne dilekçe yollamak için postahaneye gittiler,suçları iyice artmıştı, külyutmaz,kuş uçurmaz polisimiz, yaşları 15-20 arasındaki bu gençlere bir saldırdı ki demeyin gitsin.Coplaya,tekmeleye yerlerde sürükleye sürükleye hepsini gözaltına aldı.Mahkemeler de bir güzel tutukladı mı ? Bildiğimiz kadarıyla (Çünkü bizim medyamız böyle haberleri vermez)gençler hala içerdeler.
Bütün bunlar olurken üç gün önce,gazetelerde tam sayfa TÜSİAD ilanları boy gösterdi.Onlar da Kürtçe yayın,Kürt kültürünün geliştirilmesi için kurumlar ve Kürtçe eğitim istiyorlar.
Ne olacak şimdi?
Şöyle desek, yasaların uygulanmasında eşitliği sağlar mıyız acaba: Neredesiniz vali bey, Sayın emniyet müdürü ve bilcümle polisler,rektörler,lise müdürleri,DGM Savcıları, Hakimleri, gençleri yakaladığınız gibi şu TÜSİAD'lı beyfendileri ,yok yok dövmeyin yerlerde sürüklemeyin, sadece gözaltına alın,TÜSİAD binasını basın suç delillerini toplayın ne duruyor sunuz? Yasalar önünde tüm TC yurttaşları eşit değil mi? Liseli ,üniversiteli geçlerle TÜSİAD lı beyefendiler,yasalar karşısında eşit değiller mi? Dilekçe yazan gençler hapiste ise gazetelere kocaman ilan veren TÜSİAD lı beyfendiler de hapiste olmalılar.
Yazıyı bitirdim.Aklıma birden Can Yücel' in bir japon şiirini Türkçe söyleyişi aklıma geldi:
Köpek var taş yok.
Taş var köpek yok.
Köpek de var taş da.
Sıkıysa at taşı.
Köpek kralın köpeği.
|
|
|