Emekçilerin 
Kurtuluşu
Kendi
Eserleri
Olacaktır.

                 
K. MARKS

 


Yayın Yönetmeni'nden                                


Son bir kaç yıldır Türkiye'de bazı okur yazarlar AB ile yatıp, AB ile kalkıyorlar. Kafalarında başka hiç bir şey yok. İlle de AB. AB konusunda yazmaya ya da konuşmaya kalktıklarında da varsa yoksa Kophenhag kriterleri... Türkiye'de Kophenhag kriterleri bir uygulansa herşey güllük gülistanlık olacak, demokrasi gelecek. Bu grubun içinde kimler yok ki: Eski sosyalistler mi ararsınız, üniversite hocaları mı, Kürt aydınları mı... Yani, ne ararsanız var derde devadan gayri.

AB'yi bir demokrasi kabesi gibi sunanlar sadece Kophenhag Kriterlerinden söz ederler, aslıda AB'nin kapitalizmin küresel saldırısının ir bölümü olduğunu ya görmezden geliyorlar, ya da gerçekten cahiller. AB'nin temel taşı demokrasi değil serbest piyasa ekonomisidir. AB için ön şart serbest piyasa ekonomisidir. Serbest piyasa ekonomisini ilke olarak kabul etmeyen bir ülke AB'nin kapısından içeri bile bakamaz. Bu serbest piyasa ekonomisi meselesini de AB Maastricht kriterleriyle düzenlemiştir. Ve de Kopenhag kriterlerinden önde gelir. AB hayranı eski sosyalistlerden Aydın Engin dostumuz 'pes ettim, artık AB yazmayacağım' dediği yazısında ilk kez Maastricht koşullarından söz ederek onunla baş etmek için neler yapılması gerektiği konusunda düşüncelerini söyleyecekmiş, ama pes etmiş. Sen AB konusunda onlarca yazı yaz, her yazında Kophenhag kriterleri de, Maastricht'ten hiç bahsetme, tam pes ettiğinde şöyle bir şey vardı, onunla da şöyle mücadele edilir, anlatacaktım ama vazgeçtim de. Bu da bilgiçliğin bir tezahürü olsa gerek. Ben bütün bunları biliyorum demenin bir yolu mu ne.

Aydın Engin, Murat Belge, Oral Çalışlar gibi eski sosyalist, eski TİP üyesi, 1964 - 1970 arası sosyalist mücadelede yer almış dostlarımız acaba 1961 anayasasını hatırlıyorlar mı? Kopenhag kriterleri denilen  3000 sayfalık belgeyle 1961 anayasasını hiç karşılaştırdılar mı? Örneğin 61 anayasasında 'kamu mülkiyeti', 'kamu yararı' gibi kavramları hatırlıyorlar mı? Türkiye İşçi Partisi'nin 1963 yılından başlayarak 'anayasanın eksiksiz tastamam uygulanmasını istiyoruz' sloganını hatırlıyorlar mı? Demokrasi mücadelesinin nasıl yapıldığını içinde yaşadıkları halde, nasıl da unutup,şimdi el alem gelsin bize demokrasi getirsin diye bekliyorlar. Kendilerine yakıştırıyorlar mı bilmem, biz yakıştıramıyoruz.

 

 
sayfa başına dön