.. |
NEREM
DOGRU KI ?
Ugur CANKOÇAK
Hani, deveye sormuslar : "Boynun neden egri ?" Deve de "nerem dogru ki
?" demis ya, bizim demokrasi de tam öyle...
Son Mesut Yilmaz - Genel Kurmay Baskanligi arasindaki tartisma, herhalde benim gibi
sizleri de aci aci tebessüm ettirmistir.
Dünyadaki bütün devletlerin "güvenlik stratejisi" olur. Ve bütü devletler
kendi "Ulusal çikarlarini" korurlar. Küresellesmeyi dünyaya dayatan G-8
'lerinde her birinin ayri ayri güvenlik stratejileri var, kendi ulusal çikarlarini
korumak için. G-8 'lerin güvenlik stratejilerinin ortak yani dünyanin geri kalanini
sömürgeleri yapmak. Onlarin güvenlik stratejilerini tekellerinin istegi dogrultusunda
gizli servislerinin, Genel Kurmaylarinin çesitli bilim kuruluslarinin raporlari isiginda
asker sivil karisiöi bir uzman kurul hazirlar. Bu belge onlarin parlamentolarina
bütünüyle sunulup tartisilmaz, genel hatlari ile bir özet sunulur, o da kayikçi dögüsü
seklinde tartisilir.
Bu da esyanin tabiatina uygundur. Çünkü, kapitalist örgütlenme piramit seklindedir.
Yani sadece piramitin tepesindekilerin karar ve emir verme yetkileri vardir. Yani
müttefikimiz, dostumuz, velinimetimiz ABD 'de ve içine girmek için hertürlü saklabanligi
yaptigimiz AB 'de isler böyle yürür. Bunu önemine binaen belirttikten sonra
Türkiye'ye dönelim.
Birkaç fotograf : Yil 1980. 12 Eylül darbesinden hemen sonra, yanlis animsamiyorsam
eylül ayinin içinde, Anayasa Mahkemesi üyeleri hepsi birarada cuntanin basi Kenan
Evren'nin karsisinda elpençe darbecileri kutluyorlar. 1961 Anayasini korumakla görevli,
darbe yaparak anayasayi "ilga" etmis olan darbecileri kutluyorlar. Unutmadan
ekleyeyim, Anayasa Mahkemesi baskanlarinin en ünlüsü Yekta Güngör Özden de aralarinda.
Seçimler yapilmis, TBMM 'ne DEP Milletvekilleri de girmis, Yemin töreninden sonra,
meclis binasindan çikarlarken polis, yakapaça, ittire kaktira milletvekillerini
tutukluyor. Islerine geldigi zaman "milli irade" diye avaz avaz bagiranlardan tik
çikmiyor.
Lice'de köylülere bok yedirilirken, köyler bosaltilirken, ormanlar tarlalar yakilirken
bunlara karsi çikanlar tutuklanirken simdinin yapay demokratlarinin hiç birisinden ses
çikmiyor.
Bir basbakana MGK 'da kendisi ve partisi aleyhine bir belge imzalatiliyor, adam istifa
etmek zorunda kaliyor. Yine kimsede tik yok. Ne tiki, üstüne üstlük Alman subayi
suratli Mesut Yilmaz Basbakan oluyor,
Bu hükümet degisikliginin gerekçesi de "milli güvenlik stratejisi" degil
miydi ?
Istanbul Gaziosmanpasa'da polisler uzun namlulu silahlarla 17 kisiyi öldürür,
yurttaslar da olayi saniye saniye tv'lerden izlerken ya da bu ülkenin medari iftihari 37
kisi Sivasta cayir cayir yakilir yine tv'lerden izlenirken hiç sesi çikmayan sözde
politikacilar ifade özgürlügü adina simdi efelenmeye kalkiyor.
Kisi olarak, parti olarak askeri darbeye karsi çikmayacaksin, ne karsi çikmasi o darbe
sayesinde parti kurup iktidara geleceksin, yillarca Türkiye'yi darbecilerle balli
börekli birlikte yönetip ülkemizin tüm deger yargilarini altüst edeceksin, köse
dönmeciligi hirsizligi, yolsuzlugu, rüsveti iktidar olarak destekleyeceksin, aklina hiç
"milli güvenlik" stratejisi gelmeyecek, hiç "demokrat"ligin
tutmayacak, sonra günler geçecek o meshur stratejinin ucu sana, partine, partililerine
degince feryat edeceksin, demokratlik oynayacaksin.
Hadi Canim Sen de.
Medyanin demokrasi dersleri vermeye kalkan akli evvel yazarlarina da bir çift sözüm var
:
1. El yardimi ile gerdege girmeye çok fazla benzeyen AB yalakaligini birakin. Biraz tarih
okuyun. 1920 'li yillarda içlerinde Halide Edip Adivar'in da oldugu ABD mandacilari
"ABD mandasini kabul edelim, onlar bize medeniyet ögretir" diyorlardi.
Simdi siz de AB'ye girelim AB bize özgürlük getirsin mi diyorsunuz?
2. Demokrasi adina soyut kavramlari tartisalim deyip durmaktan vazgeçin de Su
belgeyi okuyun: "Mehmet Ali AYBAR, TBMM Tutanaklari.,
27.1.1971"
"...Milli Güvenlik Kurulunun son bildirisinde ele aldigi konular ve bildirinin
tasidigi eda karsilastirilacak olursa açik bir yetki tecavüzü ve saptirilmasi
karsisinda bulunuldugunda tereddüt edilemez. Bir süredir
Milli Güvenlik Kurulunun hükümetin arkasinda, fakat üstünde politik
bir yüksek kurul durumunda hareket ettigi gözden kaçmamaktadir. ...
Bu yetki asmasi veya saptirmasinin da tipki daha önceki olaylarda
oldugu gibi meclis önünde sorumlusu Basbakan (dir). .. Gerçekten, Hükümetin basi
olarak, gerek emniyet kuvvetlerinin kanun disi
tutum ve davranislarindan, gerek MIT 'in Anayasayi hiçe sayan hareketlerinden, gerekse
Milli Güvenlik Kurulunun yetkisini asan
bir tutum ve davranis içine girmesinden hep basbakan sorumludur.
Somut durumun tahlili nasil olurmus ögrenin. Soyut tartisalim tartisalim
yaygaralarini birakin.
3. Sunlarin yanitini bulmaya çalisin. Serbest piyasa ekonomisinde demokrasi olur
mu? Küresellesme içinde demokrasi olur mu ? Sirket vatandasliginda demokrasi olur mu ?
4. Mesut Yilmaz güvenlik stratejisinin ulusal programin gereklerini yerine getirmeyi
engelledigini iddia ediyor. bir arastirin bakalim ulusal programin neresi ulusal? Ayrica
Ulusal program, nerede, ne kadar, nasil tartisildi? siz o zaman nerelerdeydiniz?
5. Bir de, sunu arastirin sayin Mr. Fisher giderayak söyle bir tartisma yapilsin emrini
Dervis postasi ile Yilmaz'a yollamis olmasin ...
|
.. |