Emekçilerin 
Kurtuluşu
Kendi
Eserleri
Olacaktır.

                 K.MARKS

 



Güçlü Dost Değil 
Besleme İstiyor! 


Necati  DOĞRU

Washington'dan gelip kurulmuş partinin başına geçen 
Mehmet Ali Bayar
ve yine Washington'dan gelip iktidar partisinin içine bakan olarak giren 
Kemal Derviş
ile İstanbul'da Boğaz kıyısında 
Mustafa Koç
'un yalısında buluştular. 

Yalıda savaşı konuştular. 

ABD'nin şahin adamı açıkladı. 

Kesin kararlıyız. 

ABD Irak'ı vuracak. 

Türkiye olsa da vuracak... 

Olmasa da vuracak... 


Tamam da... Niçin bir işadamının yalısında buluştular? İster Amerikalı olsun ister Türk, ister İngiliz, ister Çinli... Politikacılar bir işadamının yalısında toplanıyor da 
''ülkeyi ve tüm dünyayı çok yakından ilgilendiren savaşı''
konuşuyorsa, iki tarafın da bir çıkarı vardır. Hiçbir işadamı, çıkarı olmadığı sürece yalısını politikacıya açmaz. 


ABD'nin Irak'ı vurmasından... 

Bizim işadamlarının ne çıkarı olur? 

Bilmiyorum. 

Bir şeyler tahmin ediyorum. 

Buraya tahminimi yazmıyorum. 


****
Ayrıca sormadan edemiyorum. 

ABD'nin savaşına Türkiye'yi malzeme yapmaya gelmiş şahin Bakan Yardımcısı 
Wolfowitz
, henüz 100 oy alacağı bile kesin olmayan Mehmet Ali Bayar ile görüştü. Irak savaşına denk gelecek şekilde 
''Kırmızı Karanfil Partisi''
oluşturmaya soyunmuş Kemal Derviş ile görüştü. 

Niçin sadece bunlarla? Ölçü nedir? 


Hasan Celal Güzel
'in de partisi var. 
Hüsnü Doğan
'ın da partisi var. 
Murat Karayalçın
'ın da... 
Deniz Baykal
'ın da... Üstelik bu isimler, hem dış hem iç konulara daha da hâkimler ve Anadolu insanını 
''yalı toplantılarında İstanbul seçkinlerine Amerikayı anlatanlardan''
daha fazla temsil ediyorlar. 


Niçin yalıda bunlar yoktu? 

Niçin onlar vardı? 


****
Anladık. Anlaşıldı. 

ABD'li Bakan Yardımcısı 
''Ne istersiniz?.. Ne verelim...''
diye pazarlığa gelmiş. 
''2002'yi zar zor kurtardınız, 2003'ü kurtarabilmeniz için yeni IMF desteğine ihtiyacınız var''
diye özetlenecek raporları da belli ki, okuyup gelmiş. Dara düşmüş, düşürülmüş Türkiye'yi ''birkaç milyar dolar yeni borç vererek'' savaşa razı etmeye çalışıyor. Savaş çıkınca da verdiği birkaç milyar dolarlık yeni borcun belki de beş misli silah ve askeri malzeme satmayı hesaplıyor. 

Yalı buluşmaları net değil! 

Gerçekten güçlü... 

Besleme olmayan... 

Kendi ayakları üstünde duran... 

ABD'nin her dediğini değil, bölge için ve dünya insanlığı için iyi olanı yapan ve iyi olanı yaptığı için de dostu ABD'ye de katkısı olan bir Türkiye istiyorlar mı? 

İsteseler, önce üretimden, emekten, çalışmaktan, verimlilikten, eşit ticaretten bakarlar. Süper ABD, cılız Türkiye'ye askeri malzeme dahil yılda 8 milyar dolar mal satıyor. Türkiye'den sadece 3 milyar dolar mal alıyor. Cılız Türkiye, süper ABD mallarına kota koymuyor. Fakat süper ABD, cılız Türkiye'nin tekstil ve konfeksiyon ürünlerine kota uyguluyor. 

Kotayla da yetinmiyor. 

Yüksek vergi koyuyor. 

Yüksek vergiyle de yetinmiyor. 

Sub-limit ülke sayıyor. 

Bununla da yetinmiyor


Kotasız ve vergisiz malların ABD pazarına girmesine izin verecek olan 
''Nitelikli Sanayi Bölgesi Yasa Tasarısı''
nda Türkiye sanayiinin rekabet edebilecek üç beş kalem mallarından olan tekstil, konfeksiyon ürünleri, ayakkabı, el çantası, bavul, iş eldivenleri, deri giyim eşyasına yasak getiriyor. 


20 Haziran'da tasarıyı hazırladılar. 

ABD senatosuna sunuldu. 

Ağustos sonunda yasalaşacak. 


Ama Anadolu'ya yayılmış, 2.5 milyon işçi çalıştıran Türk tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin ABD pazarına kotasız ve gümrüksüz girişi gerçekleşmeyecek. 


****
Besleme kalmamızı istemiyorlarsa... 


Niçin bunu yapıyorlar? 

Niçin ağustosta çıkacak olan Nitelikli Sanayi Bölgesi Yasa Tasarısı'nda Türk konfeksiyon ve tekstil ürünlerini dışarıda tutuyorlar? Irak savaşına Türkiye'yi de sokma karşılığı, yüksek faizli yeni borçlar vermekte cömert olmalarına karşılık, Türk konfeksiyon ürünlerinin ABD pazarına kotasız ve vergisiz girmesi konusunu niçin bu kadar duymazdan, görmezden gelmekteler? 

Derviş niçin duyarsız? 


Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı 
Umut Oran

Ağustos ayında ABD senatosundan çıkacak olan Nitelikli Sanayi Bölgesi Yasa Tasarısı'nın içinde Türk konfeksiyon ürünleri konulursa ve 4325 sayılı OHAL bögesi vergisel muafiyetler de çıkarsa, şu anda 11 milyar dolar olan konfeksiyon ihracatımız 2010 yılında 50 milyar dolara çıkar. Güneydoğu Anadolu'da herkes işe ve aşa kavuşur''
diyor. 

cumhuriyetten Alınmıştır

 
sayfa başına dön