|
|
Prof. Hüsnü GÖKSEL ve
Hasan YALÇIN'ı Yitirdik
Işık KANSU
Çılgınlığın, kırımın günleridir. 8 Ocak 1976 sabahı Hacettepe Üniversitesi önünde vururlar Nuray Erenler 'i. Gencecik kız öğrencinin boynuna saplanır kör kurşun. Yardımına Prof. Dr. Hüsnü Göksel koşar, elleri ve elbiseleri kan kırmızı olmuştur, Nuray'ın atardamarına bastırır hekim parmağını, yaşam donmasın diye. Nuray, ölüme birkaç gün direnebilir ancak.
Ceyhun Atuf Kansu , o günlerde şu dizelerle dile getirir, Göksel'in insancı yaklaşımını:
''Sevgili doktor Hüsnü
Tut boyun damarını
Ölümün karanlığına kapa
Sabah ışığına aç gözlerini
Kızımın, bacımın, güzelimin.
Tut ki dolansın daha kan
Mayıs yeli saçlarında
Bir daha açsın kiraz dalı
Işısın kar yıldızı bir daha
Kızımın, bacımın, güzelimin.
Tut ki belki yarın
Bir kan gülüyle dönüp gelecektir.
Bahçesine yaşamanın
Beynin bahar düzeni
Kızımın, bacımın, güzelimin.''
O sabah Nuray'ın şahdamarındaki el; 12 Eylül karanlığına karşı imzalanan Aydınlar Dilekçesi'ni hazırlar, 1990 sonrası parçalandıkça, sağlaştıkça sığlaşan solun birliği ve güçlenmesi için yazılar yazar, çağrılar yapar. Gidiş odur ki, Türkiye Hüsnü Göksel'i çok arayacak, çok özleyecek...
68 kuşağı önderi
Babası küçük esnaftı. İlkokula yalınayak giderdi. Ortaokul sıralarında okulun kütüphanesinde bulmuştu Gogol 'ün, Gorki 'nin kitaplarını. Tevfik Fikret ile Namık Kemal 'in şiirleri oldu yurtseverlikteki ilk esin kaynağı.
1960'lı yılların özgürlük dalgasında, İTÜ'de Talebe Cemiyeti ve Öğrenci Birliği Başkanlığı yaptı. Öğrencilerin üniversite reformu tasarısını kaleme alanlardı. 6. Filo Marmara Boğazı'na dayandığında ''Hayır'' diyenlerin, özel eğitime karşı Ankara yürüyüşü yapanların da başındaydı. 12 Mart ve 12 Eylüllerde binlerce solcu gibi mahpuslukla geçmişti gençlik yılları.
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın , bağımsızlığın, emek hareketinin gönül adamıydı. Gazeteci Hasan Yalçın; çetin, savaşımcı kişiliğinin ardında usta mizahçıyı saklayan aydındı.
68 kuşağı, tarihin uzun soluklu koşusunda tökezlemeyen, yön değiştirmeyen, tavşan atletler gibi yarışı yarıda bırakmayan bir önderini yitirdi.
|
|
|