Emekçilerin 
Kurtuluşu
Kendi
Eserleri
Olacaktır.

                 K.MARKS

 

DEHAP MECLİSE NEDEN GİRMELİ?

Dr.Ergun GÖKNEL

Varolan seçim kanundaki 10 % barajın Anayasamızda bulunan "temsilde adalet" ilkesine ne kadar uyduğu genel bir tartışma konusudur. 1999 Milletvekili seçimlerinde geçerli oy sayısının yaklaşık 20 %'si mevcut baraj dolayısıyla Türkiye büyük millet Meclisi'nde temsil edilememiştir. 2002 seçimlerinde de, en iyi olasılıkla,  30% civarında geçerli oyun temsil edilemeyeceği hesap edilmektedir. Bu oranın 40%'ın üzerine çıkabileceği dahi zaman zaman yazılmaktadır.

 Temsildeki bu genel adaletsizlik yanında ayrıca çok çarpıcı bir bölgesel adaletsizlik göze çarpmaktadır. Özellikle Doğu ve Güneydoğu illerimizdeki geçerli oyların 50%'si parlamentoda temsil edilememektedir. Her ne sebeple olursa olsun ve hangi düşüncede olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasasına sadık, Anayasa'nın değişmez ilkelerini içtenlikle kabul etmiş, ve ülkenin bütünlüğüne inanmış bir partinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne temsilci gönderememesi demokrasi ilkelerine ne kadar uygundur ? Düşünmek ve tüm ayrıntıları ile irdelemek gerekir.

 1991 yılı Milletvekili seçimlerinde gördüğümüz SHP-HEP ittifakının olumsuz sonuçlarına bakarak genel ve kalıcı bir hüküm vermemek gerekir. O tarihte SHP listesinden Milletvekili seçilen HEP üyelerinin gereksiz hareketleri ve belki de bir tür kışkırtma içerisinde olmaları ülkemizdeki demokratik ilerlemeyi uzun süre engelleyen sonuçları ortaya çıkarmıştır.

 Cumhuriyetimiz siyasi tarihinde ilk defa seçimlere yasal olarak katılan Türkiye Komünist Partisi (TKP) demokrasimizin ilerlemesine ne kadar katkıda bulunacaksa DEHAP'ın da parlamentoya milletvekili göndermesi o kadar ve hatta daha fazla katkıda bulunacaktır.

 Doğrudan temsil ettikleri illerin ve dolayısıyla bölgenin sorunlarının en etkin yollarla Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne aktarılması, ilgili yasaların, eksikleri ve yapılması gerekenleri en iyi bilenlerin katkılarıyla hazırlanması kesinlikle pek çok konuda hızlı bir ilerlemeyi de kendiliğinden sağlayacaktır.

 

Uluslararası kuruluşlarda gerçeklere uymayan iddiaların bölge illeri milletvekilleri tarafından çürütülmesi çok daha kolay olacaktır. İleri sürülen iddiaların içerisinde doğru olanlar varsa da, düzeltilmesi gene bölge milletvekilleri tarafından öncelikle ve ısrarla istenerek, parlamentoda söz konusu edileceğinden, düzeltilmesi için yapılacak eylemler hızlı, yerinde ve hakkaniyetle yerine getirilecektir.

 En önemli unsur olarak da bu illerin seçmenleri ve bu illerde yaşayan tüm halk kendilerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde gerçekten temsil edildikleri inancıyla hareket edeceklerdir. İnsanların Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne aidiyet duyguları yoğunlaşacaktır.

 Son sözü söylemek gerekirse, DEHAP'ın seçimlerde seçim barajını geçerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girmesinin, ülkemizdeki yaşamın demokratikleşmesi ve uygarlaşması, insanların devamlı bir barış içerisinde yaşaması için sayısız olumlu yönü vardır.

 

 
sayfa başına dön