Emekçilerin 
Kurtuluşu
Kendi
Eserleri
Olacaktır.

                 K.MARKS

 

Seçmenin % 58'i Mecliste Değil

Doç. Dr. TÜRKÂN ARIKAN 

**AKP, iktidarı milletin kendisini büyük çoğunlukla seçmesinden değil, barajın yüksek oluşundan elde etti. Şimdi demokrat olduklarını ileri süren AKP ve CHP'nin bu konuda ne yapacağı önemli...

AKP yöneticileri milletin kendilerini iktidara getirdiğini, CHP yöneticileri de Meclis'te temsil edilmeyen yüzde 45'i de dikkate alacaklarını vurguluyor. Bu görüşler gerçeği yansıtmıyor. Evet AKP iktidarı elde etti, ama bu milletin kendilerini büyük bir çoğunlukla seçmesinden değil, yasalarda barajın yüksek oluşundan kaynaklandı. Nitekim, analizi ''toplam seçmen sayısı'' na göre yaptığımızda gerçek ortaya çıkıyor. 1950-2002 arasında yapılan 14 genel seçimde toplam seçmen sayısına göre Meclis'e giren ve giremeyen partilerin oy oranları Tablo 1 ve Tablo 2'de görülebilir. Bu tablolara göre:

1) 1950-2002 arasında 14 genel seçimde, Meclis'e giren partilerin toplam seçmen sayısına göre oy oranı, bir kez yüzde 90'ın, bir kez yüzde 85'in üzerinde, iki kez yüzde 80-84, iki kez yüzde 75-79, iki kez yüzde 70-74, üç kez yüzde 65-69, iki kez yüzde 60-64, bir kez yüzde 40-45 arasında.

Toplam seçmenlerin Meclis'te temsil oranı 13 seçimde yüzde 60'ın üzerinde iken 2002'de yüzde 41.7'ye düşmüş. Toplam seçmen sayısını dikkate aldığımızda, AKP'nin oy oranı yüzde 26.3, CHP'nin oy oranı da yüzde 14.8 oluyor. Meclis'te temsil edilmeyen seçmenlerin oranı ise Sayın Baykal 'ın belirttiği gibi yüzde 45 değil yüzde 58'in üzerinde.

Seçime katılıp Meclis'e giremeyen partilerin toplam seçmen sayısına göre oy oranları 1950-1983 arasında en yüksek yüzde 4.87'dir, en düşük ise yüzde 1'in altında. 1987-2002 arasında ise en düşük 1991'de yüzde 1'in altında, en yüksek 2002'de olmuş ve yüzde 34.6.

2) Yüzde 10 barajını aşamadığı için DSP ve RP 1987'de Meclis'e girememiş; iki partinin oy toplamı 3.762.001. 1995'te MHP 2.301.343, 1999'da CHP 2.716.094 oy aldıkları halde Meclis'e girememişler. Baraj yüzde 5 olsaydı, adı geçen partiler Meclis'e girecek ve milletvekili dağılımı değişecekti; toplam seçmen sayısına göre Meclis'te temsil oranı 1987'de yüzde 72.74 yerine yüzde 86.98, 1995'te yüzde 70.38 yerine yüzde 77.1, 1999'da yüzde 67.09 yerine yüzde 74.45 olacaktı.

2002'de beş parti yüzde 5-9.5 arasında oy almış: DYP 3.008.942, MHP 2.635.787, GP 2.285.598, DEHAP 1.960.660, ANAP 1.618.465 oy aldıkları halde Meclis'e giremediler; bu oyların toplamı 11.509.452 ve toplam seçmen sayısına oranı yüzde 27.8. Baraj yüzde 5 olsaydı bu partiler de Meclis'e girecek ve Meclis'te temsil oranı yüzde 41.7 yerine 69.5 olacaktı.

3) 2002 seçiminde DYP 47, MHP 32, DEHAP 17, ANAP 6, GP 10 seçim çevresinde yüzde 10'un üzerinde oy almışlar. Bazı seçim çevrelerinde oy oranları yüzde 20, yüzde 30, yüzde 40 hatta yüzde 50'nin bile üzerinde. Bazı seçim çevrelerinde Meclis'e giren AKP ve CHP'den yüksek oy aldıkları halde, barajı aşamadıkları için bu partilere ait milletvekillerini diğer iki partinin, yasal ama demokratik olmayan bir şekilde, haksız yere kazandığı görülüyor.

Barajı düşürecekler mi?

Bugüne dek, yüzde 10 barajının kendilerinin de işine yarayacağını düşünen tüm partiler; barajı düşürmeye yanaşmadılar. Yönetimde istikrar-temsilde adalet arasında denge sağlayacak hiçbir düzenleme yapmadılar. Oy kullanmayan seçmenin yükselmesi, kanımca tepki oylarından da kaynaklanıyor. Tüm partilere açık bir uyarıdır. Bunlar görmezlikten gelinmemelidir.

Yüzde 10 barajı yüzde 5'e indirilseydi ya da yüzde 10 barajını aşamasa dahi bir parti, seçim çevrelerinin, örneğin yüzde 20'sinde yüzde 10 barajını aştığı takdirde, o seçim çevrelerinde milletvekili çıkarabilme koşulu olsaydı sonuçlar değişecekti.

Şimdi, demokrat olduklarını ileri süren AKP ve CHP ne yapacak? 8.7 milyon seçmenin neden oy kullanmadığını düşünmeyecekler mi? Yüzde 5'in üzerinde oy alan 5 partinin 11.5 milyon seçmenini dikkate almayacaklar mı? Yönetimde istikrar için temsilde adalet ilkesini tümüyle göz ardı mı edecekler? Meclis'te temsil edilmeyen yüzde 58 seçmeni hiç dikkate almadan Meclis'te oturmayı içlerine sindirebilecekler mi? Yoksa, yasaları düzeltip Yunanistan'ın yaptığı gibi seçimleri yenileyecekler mi?

 


 
radikal'den Alınmıştır

 
sayfa başına dön