Apaçık
Pişman
Değilim !..
Çimdik
yerden göğe haklı !..
Oh
olsun bana !..
Koskoca
bir ömrü, devlet dayağına... Seçkin alayına... Çıkar yalanına...
Hüner dolanına aldırmadan emekçi halkın kayıtsız koşulsuz
egemenliğini tanıtlamaya harcadıktan... Yıllardır yerli yersiz,
halkın sağ ve sol kanatları kurma kararını yineleyip
durduktan... Gücünün her oyunu bozup her hileyi aşacağına
inandıktan... Hatta bunu her seçimde kanıtladığını... Ama adına
davrananların kandırdığını sandıklarını savladıktan... Türkiye
insanının elinin endazesinin olmadığını sakız eyleyip gelen
şamarın 8 rihter ölçeğinden bile şiddetli olabileceğini...
Bunun da kuru yanında yaşı yakıp... Cin yelinde safı sürükleyeceğini,
sağır sultana duyurduktan sonra seçim tufasına gelir... AKP-CHP
tahmininin diyalektiğini, şamarı en az haketti diye inat ve ısrarla
DSP-MHP ekseninde kurar mıyım ?
Oh
olsun ki, oh olsun !..
İşte
böyle seçim tüm turfa tahminleri doğrular.
Diyalektiğimin
ayakları yerden kesilir.
Eşekten
düşmüş karpuza dönerim.
Lâmı
cimi yok !..
Sopayı
DSP ile MHP yedi.
O
tarakta bezim olmadığının tanığısınız !..
Ama,
yalvaçlığın da, falcılıkla büyücülüğün de içine ettim.
4
Kasımdan beri bütün karizmam yerle bir.
Tıpkı
tahmin doğrultusunda oy verip sevinemeyen... Vermeyip hüzünlenen..
Katılmayıp burulan yurttaşın, sıradanlığına yuvarlandım.
İyi
de !..
Biraz
akıllı... Biraz kurnaz.. Ya da en azından temkinli olsaydım
arada yel yönünde yelken açar... Seçim sonrası da "bildim
!.." Âyetleri döktürme fırsatı hazırlamaz mıydım ?
I'ıh
!..
Çünkü
yine tanığım sizsiniz. Benim baraj yüzde 50 artı 1.
Ve
son 35 yıldır onu hiçbir parti aşamadı.
AKP'nin
oyu yüzde 35. Meclis'teki parmağı yüzde 65.
Tamam
!..
Ama
toplumun üçte birinin oyuyla, Meclis'in tamamı kaplansa bile,
üçte ikiye hiçbir şey dayatılmayacağını... Dayatılmaya kalkınca
da, süngüyle sandığın arasına sıkışıp kalınacağını
herkes biliyor.
Bu
yüzden hiç pişman değilim.
Çünkü
dört nedenim var.
Birincisi,
diyalektiğin yasası... Sav karşıtını gerektirir.
İkincisi
daha açık ve kesin.
Çığırtkanların
tahminleriyle seçimin sonucu uyumlu.
Kayıtsız
koşulsuz egemen halk, inatla uyarıma aldırmamış.
AKP
yine birinci... CHP yine ikinci...
DSP'yle
MHP yine yüzde 10 barajın altında.
Yâni
vicdanım rahat.
Ücüncüsü
savunma sayılabilir.
İnadına
bir haber portalı... Ben kazanç çığırtkanı değilim.
Tam
tersine !..
Yayın
adıyla sanıyla tam bir toplumsal yorum haftalığı.
Bu
yapısıyla o... Ve her yazıcısı gibi
bendeniz de olanı değil, olması gerekeni anlatmaya... Ve
yeri gelmişse devleti... Gerekiyorsa halkı uyarmaya koşulu... Yâni
her hal-û kârda yolu, araba devrilmeden göstermek yükümündeyiz.
Dördüncüsü
biraz daha karmaşık.
Bilmem,
şu son iki haftadır genel haksızlığa yakılan ağıtlarla...
Kazanç hırsının döktüğü timsah gözyaşlarını izliyor
musunuz ?
İyiniyetlisinin
de kötüniyetlisinin de, ortak paydası aynı.
DSP'yle
MHP'nin yediği şamarın haksızlığı !..
Benbildimci
siyaset mühendisi... Her gücün ilk yalakası... Her sopanın dar
falakası... Her partinin saf militanı meclisimizden dışarı !..
Kazanan,
kazanamayan... Altta kalana oy veren, vermeyen... Sandığa gidip geçersiz
atan, gitmeyen... Yaklaşık yüzde 60'lık bir kitlenin öyle düşündüğünü
varsayabilir miyiz ?
Öyleyse
o yüzde 60'ın, seçim sonu duyduğu burukluk, kırıklık, pişmanlık
ve içsızısını seçim öncesi duymaktan neden pişman olayım?
Seçim
öncesinin tahmini de, tahlili de sanaldır.
Bire
bir gerçekleşse bile, sandıklar açılıp sayılmadan sanaldır.
En
az yüzde 96 oy alacağı varsayılan Saddam'ın yüzde 100'lük
sevinci unutulur gibi mi ?
Değilse,
bütün çığırtkanların kazanacağını ilân eylediklerinin karşısına,
şamarı en az haketmişleri koymak yanlış mı ?
Toplumculuk...
Yâni insanlık, hesapsız çıkarsız güçlüye karşı zayıfın
yanında olmak... Ve doğacak haksızlığı önlemek değil midir ?
Öyleyse
canıma değsin !..
İroni...
Parodi... Uyarmaya çalışmışım.
Sevgili
solcular ve pek sayın kendini sol sayanlar !..
Yanlış...
Yanılgı... Yenilgi ve pişmanlık yine boynuma olsun.
Övünmeyi
beceremem de, özeleştiriden sakınırsam mânerdim!..
Bozuk
saat bile günde iki kez doğruyu gösterir.
Öyleyse
eteğinizdeki taşların tamamı başıma !..
Siz
yine gelin, beni dinleyin !..
Sağda
kanadı kaptırmanın üstüne postu da yitirenler al takke ver külâh
hesabındayken... Siz derlenip toparlanın... Seçim öncesi
vekillik uğruna gösterdiğiniz özveriye, sonrasının asilliğini
ekleyin.
Ve
mutlaka, ama mutlaka birleşin.
Şurda
yerel seçimlere 17 ay... Genel seçime 4 yıldan az kaldı.
Göreceksiniz
!..
El,
dil ve kafa birliğiyle dokunan kilim Türkiye'yi kaplayacak.
Ve
hiçbirimiz, gelecek seçimlerin hiçbirinde yanılmayacağız.
Var
mısınız ?
|