Emekçilerin 
Kurtuluşu
Kendi
Eserleri
Olacaktır.

                 K.MARKS

 


ÇİMDİK

 Nafile Namazı

 Müslüman'ın kıblesi Kâbe'dir.

Müslüman demokratımızınki Brüksel.

Müslüman Tanrıya secde eder.

Müslüman demokratımız AB'ne ediyor.

Müslüman camide saf tutar.

Müslüman demokratımız Hristiyan Avrupa'nın kiliselerinde.

Müslüman İslâmın 5 şartından biri diye oruç tutar.

Müslüman demokratımız Hıristiyan'a yaranmak için oruç bozuyor.

Müslüman cihada hurûceyler. Kâfiri dîn-i mübîne sâlik kılmaya savaşır.

Müslüman demokratımız dîn-i mübîni küffara eklemlemeye savaşıyor.

Çimdik 4 Kasımdan beri fellik fellik Avrupa başkentlerini dolaşan Recep Tayyip Erdoğan'a...

Hazır seçmenden yüzde 35 oy alıp dışından da olsa Meclis'te 363 sandalyeye imamlığı haketmişsin.

Üstüne hilâfet tuğu dikmeye kalkışmak neyin nesi ?

Bilinir ki, kıblesini şaşıranın namazı nafiledir.

Onu da mı 12 Aralıkta, Hıristiyan Avrupa'dan öğreneceğiz ?

 

 

Boşluk Adayları

 

Şu Ali Talip Özdemir'le İlhan Kesici âlem adamlar.

İkisi de iyi yetişmiş, bigili, birikimli insanlar.

Biri bir zaman milletvekilliği, bakanlık.. Sonrasında Belediye başkanlığı yapmış... Anakent başkanlığını yitirmiş. Yeniden milletvekili adayı olmuş... Partisi baraj altında kalmış bir değer.

Diğeri DPT müsteşarlığı yapmış... Emekli olunca, politikaya atılmış. Milletvekili... Bakan... Başkan olamamış.

Ama her ikisinin de ortak özelliği, aynı.

Her boş ya da boşalan yere ilk aday olmaları.

Eh ANAP'la DYP barajın altında kalınca, Mesut Yılmaz'la Tansu Çiller koltuklarını boşalttı ya da boşaltacak ya !..

Ali Talip Özdemir ANAP başkanlığına ilk aday.

Dileriz bu adaylığı da, ötekilere benzemez.

Biz gelelim İlhan Kesici'ye !..

Yazık !..

Nedense bu kez, adaylığa atladı da, birinciliği kapamadı.

DYP başkanlığına -henüz ilân etmedi ama,- birinci aday Mehmet Ağar.

Severiz sevmeyiz... Beğenir beğenmeyiz.

Elbet bir sağ parti postunun tasası bize düşmedi.

Ama kavga ayrı... Hakkı teslim kavgadan ayrı...

Üstelik siyasal partiler demokrasimizin olmazsa olmaz "unsurları"dır.

İlgimiz hor görülmeye.

Mehmet Ağar, doğum yerinden ikidir bağımsız seçimlere girmiş. Ve ikidir bütün partilere karşın anasının ak sütü gibi helâl oylarla seçilmiş.

Ve besbelli bütün rakipleriyle bilek güreşini kazanmış.

Kovulduğu ya da ayrıldığı Parti geri dönmesinin yolunu açmış. Bir anlamda, yerel seçimlere beceremediğini başaran biriyle hazırlanmayı seçmiş.

Partinin TBMM'deki tek üyesi.

Ve birden İlhan Kesici ortaya çıkıyor.

DYP başkanlığına adaylığını koyuyor.

Ayın akşamdan doğduğu yerde, fukara fırsat düşkününe ne kalır ?

Olağanüstü kongrede o da görür... Biz de görürüz.

 

Hizaya Gel !..

 

"Milli irade bizde."

Elbette... Onun Meclis bölümü.

"Ama başkanımız dışarda."

Mevcut yasalar böyle gerektiriyor.

"Değiştiririz anasını satayım."

Değiştir... Elini tutan mı var ?

"Değiştiririz elbet. Siyaset çözüm sanatıdır. Sorun değil."

İyi de, şu türbanlı uğurlama... Hilton Salonuyla, Bakanlık koridorunda toplu namazlar n'oluyor ?

"İyi olmuyor arkadaşlar, iyi olmuyor !.. Biz burada Avrupa Birliğine girelim de, hem milli iradenin gereği başbakanlığı kurtaralım. Hem Avrupa baskısıyla iktidarımıza kimse yan bakamasın diye dört dönüyoruz.

Siz neler yapıyorsunuz ?"

Galiba AB'nin Avusturya seçimlerini kazanan Haider'ini unuttunuz.

Orda işi kendisi bitirmişti.

Burası Türkiye !..

Herşeye karşın iktidar partisi kapatmış bir hukuk devleti.

Başınızı hem başınızda tuttu. Hem başına geçmesini önledi.

Anlaşılıyor ki, milli irade, yasalar çerçevesinde geçerli.

"Siz böyle yaparsanız, hem parti zora girer... Hem benim hayallerim söner. Etmeyin sevgili AKP'liler... Lütfen hizaya girin... Yoksa sokacaklar."

 

 

Ninnisi Kendinden

 

Merhaba Dursun bebek merhaba

İşte su

İşte ışık

İşte hava

İşte Dursun bebek bizim dünya

 

Dandini dandini dasdana

Dursun bebek uyusun

Uyusun da aman çabuk büyüsün

Danalar girmiş bostana

 

Daha neler var neler var daha

İşte kundak

İşte hapis

İşte kavga

İşte Dursun bebek bizim dünya

 

Dandini dandini dasdana

Bostana girmiş danalar

Böyle tosunlar doğursun yarına ninni

Bizim aslan gibi analar.

 

Melih Cevdet Anday'ı yitirdik. Şiirlerini asla !..

 

 

Kurullar ve Kurallar

 

Hükümetin işi zor.

Bir yanda yasa koyucu...

Oradan hiçbir sıkıntısı yok. İlâmaşaallah 363 yiğit çıkmış meydane.

İki saatte yasa çıkarıp herkesin sağ başparmağını kesmeye âmâde...

Bir yanda IMF... DB... DTÖ gibi uluslararası kurumlar.

Haydi borçlunun boynu eğri, onlara eyvallah demek zorunlu.

Ama bize bağlı, bizim özerk kurumlarımız onlardan öne çıkmaz mı ?

Neymiş efendim, enflasyonla oynamaya kalkamaz mışız ?

Neymiş efendim, BDDK daha fazla denetlenemezmiş.

Milli irade n'oluyor, milli irade ?

Sürersin MÜSİAD başkanı Ali Bayramoğlu'nu piyasaya.

Merkez Bankasına haddini bildirir.

Verirsin soruşturma önergesini Meclis'e... BDDK kendine gelir.

Yâni bu halk bunca oyu boşuna mı verdi ?

Ah Tayyip Bey başbakan olsaydı !..

Görürdü onlar günlerini.

Ama şu Anayasayla, AB köprüsü yok mu ?

Seçim kadar kolay geçiliverseydi.

O bilirdi yapacağımızı... Ama !..

 

 

 
sayfa başına dön