İnsanın
Gülüşüne
Şükran
SONER
Halit
Çelenk 80. yaş gününde, insanlığın, gelişimin
engellenemezliğini, ''bir maymun sırıtmasından insanca
gülüşün çıkışı'' ile tanımladı. Yaşamı, haksızlığa
uğrayanların haklarını savunmaya, acıların en ağırlarını
paylaşmaya adanmışken, yüzünden hiç eksilmeyen gülüş,
bu güçlü inançtan, aşkınlıktan, gerçek insan kimliğine
ulaşmaktan olmalı.
Hukuka
saygıları olmayan öyle yargıçlar vardı ki duruşmalarda
ayıplarını, komplekslerini sanıklara, avukatlarına saygısızlıkla
kapatmaya çalışırlardı. Kaç kez, Halit Çelenk'in yüzünden
hiç eksilmeyen gülüşüne, saygılı, özenli hukukçu çıkışlarına
yenilmek zorunda kalışlarına tanıklık ettik. En zor günlerini
paylaştığı, savunduğu binlerce insan, inançlı bir
devrimci, sorumlu bir hukukçu olarak yaptıklarının, yaşamlarına,
savaşımlarına katkılarının tanığı. Anne-babaların
yaptıklarına, verdiklerine teşekkür etmenin, karşılığını
vermenin söz konusu olamadığı gibi bir savunulan-ƒ
savunucu ilişkisi.
''Benim
yerim, haksız ve insanlık dışı baskılar sonucu ezilen,
özgürlüğünü yitiren, hatta idamla yargılanan insanların
ve onları yazarak, çizerek, eylemlere girerek savunanların,
destekleyenlerin yanı olmalıdır'' diyen,
yolunu ona göre seçen Halit Çelenk'in, hukuka, savunma hakkına,
sola katkılarına ilişkin bir tek doğum gününde anlatılanları
bile bu köşeye sığdırmaya olanak yok.
En
iyisi yine sözü kendisine bırakmak... ''İnsan insanı,
halklar halkları sever. Yeter ki yabancı, zorba güçler (çıkarları
onların düşmanlığında yatan egemen sınıfların güçleri)
araya girmesin. Sosyalistlerin insan sevgisi daha da köklüdür.
Bu sevgi duygunun yanında, bilime, bilince dayanır. Amaç,
baskıdan, sömürüden kurtulmuş özgür insanı yaratmaktır.
Ben
sevgimi ezilen, sömürülen, idamla yargılanan insanları ve
de bu insanları destekleyen insanları savunarak göstermeye
çabaladım.. Türkiye'nin aydın, demokrat, sosyalist,
yurtsever ve namuslu insanlarını savunmayı öylesine
seviyorum.
Ben
bir savunmanım. Güzel insanları savundum. Halkını seven,
onların bir orman gibi kardeşçesine yaşamaları için
gencecik yaşamlarını veren insanları. Özgürlüklerini,
yaşanmamış yemyeşil yıllarını ortaya koyan insanları.
Hakça, toplumsal bir düzene giden yola ışık saçan
insanları savundum.
Onlar
bir çiçek gibi arı, taze ve renkliydiler. İnsan olmaktı
suçları. İnsanları sevmekti, baskısız, sömürüsüz, özgür
bir dünya istemekti. Her biri birer dünyaydı.. Ben bu güzel
insanları savunarak, onlarla beraber, insan sevgisini, barış
dolu, özgür ve mutlu bir dünyayı savundum...''
Halit
Çelenk'in 80. doğum gününe katılamayan sizlere asıl
sorumlu aydın kimliği ile, günümüz gelişmelerine ilişkin
değerlendirmesinden bir küçük alıntı yapmak isterim.. ''Bugün
başta ABD olmak üzere uluslararası emperyalizmin (buna küreselleşme
de diyebiliriz) baskı ve sömürüsü sürüyor. Onlar ilk
planda, Ortadoğu ve Orta Asya'yı, giderek dünyayı
egemenlikleri altına almaya hazırlanıyorlar. Gündemde,
kimi bahaneler dışında, hiçbir haklı gerekçesi olmayan,
petrol kaynaklarını ele geçirme hedefini güden Irak Savaşı
var.
...Tıpkı
Kore Savaşı gibi. Bu kez daha büyük ve daha kapsamlı. O günlerde,
her zaman olduğu gibi doğruları söyleyenler
sosyalistlerdi. Yani vatan hainleri... Savaş sonunda
Kunuri'de yaşamını yitiren askerlerin (vatan evlatlarının,
Mehmetçiğin) parasal hesapları yapılmıştı. Dolar
olarak. Bu kez hesapları kat kat artacak. Dökülecek kanların
kimin cebini dolduracağı da besbelli...
...İnsanoğlu
kölelik düzeninden nasıl kurtulduysa, kapitalist
emperyalizmin boyunduruğundan da kurtulacak. Ezilen sınıf
ve halklar bugüne kadar yenilmedi. Eninde sonunda yendi.
Tarihsel gelişme doğrultusu ezilenden yana. Bu bir doğa
yasası, bir toplum yasası. Bunu anlamayanlar, anlamazlıktan
gelenler, çıkarları anlamalarına engel olanlar, kendi
menfur çıkarları, iğrenç kişilikleri ile tarihin mezarlığına
göçüp gidecekler. Ama mazlum milletler, ezilen sınıflar
yaşayacak. Bu akıbeti hiçbir güç önleyemeyecek.
Bir
maymun sırıtmasından insanca bir gülüşün çıkışı
bile bunu anlamaya yeter.
Cumhuriyet’
ten alınmıştır
|