Emekçilerin 
Kurtuluşu
Kendi
Eserleri
Olacaktır.

                 
K. MARKS

 


Yayın Yönetmeni'nden                                

12 Aralık 2002 tarihini geride bıraktık.AB Türkiye’ ye karşı takındığı tavrı değiştirmedi.Üyelik prosedürünü başlatmıyor,üye yapmayacağım git de demiyor.Kapının önünde dilencilik yaptırıyor.Tabii kapısında dilenci olmaya aday varsa, bunu yapabilir.

Maalesef Türkiye siyasilerinin neredeyse tamamı, akademisyenlerin çoğunluğu kirli medyanın tamamı ve de Komprador Burjuvazimizin tamamı AB kapılarında neredeyse bin kişilik bir dilenci kafilesiyle salya sümük dolaşıp durdu, alınan sonuç kocaman bir HAYIR olmasına rağmen, şimdi ne kadar başarılı olduklarını ve 2005 tarihinde üyelik müzakerelerine başlanacağını bunun bir kazanım olduğunu  utanmadan iddia ediyorlar.

 

AB karşısında dört dörtlük dilenci kafilesini bulmuşken, Türkiye’ yi tam anlamıyla güçsüz, zavallı giderek parçalanmış Sevr Anlaşması haritasına uygun duruma getirmek için durmadan yeni koşullar ileri sürüyor.Bunlardan ilki Kıbrıs.Adayı  bir Rum Devleti yaparak orada yaşayan iki yüz bin Türk’ü geçmişte Samson’ lu, Grivas’ lı EOKA çetelerinin yeni versiyonlarına teslim etmek istiyor.

Türkiye’deki post-modern türediler hep bir ağızdan Kıbrıs’ı Rumlara bırakmak gerektiğini oradaki işgal kuvveti olan Türk birliklerinin derhal geri çekilmesi gerektiğini epeydir dillendirip dururlardı.Öyle ki 17 Aralık tarihli günlük gazetelerden biri utanmadan sıkılmadan KIBRIS’TA KIVIRTMA ARAYIŞLARI diye sekiz sütunluk manşet atıyor.Öte yandan AKP’ nin Dış işleri Bakanı 28 Şubata kadar Kıbrıs’ta anlaşma yapıp ordumuzu geri çekmezsek Avrupa Birliğini işgal etmiş oluruz diyebiliyor.

 Türkiye insanı bu kadar zilleti acaba mütareke döneminde yaşadı mı diye düşünüyorum.

 

 

 

 
sayfa başına dön