Çekimser
CHP
Dr.
Ergun GÖKNEL
Bayram
tatilinden sonra TBMM hızla çalışmaya başladı. İlk ele alınan
gündem maddelerinden bir tanesi, AB 'ye uyum için yasalarda değişiklikleri
kapsayan otuz üç maddelik
hükümet tasarısının komisyonlarda görüşülmesiydi. Uyum
paketi olarak adlandırılan bu tasarı ilk olarak İçişleri
komisyonunda ele alındı.
Komisyon
çalışmaları hakkındaki bilgiyi gazetelerden alıyoruz. Uyum
paketi İçişleri komisyonundan son hızla geçiyor. Fakat ne görüyoruz?
CHP milletvekilleri "çekimser" oy kullanıyor. Yani
olumlu veya olumsuz değil, "çekimser".
Şimdi
lütfen söyler misiniz, "çekimser" oy kullanmak ne
anlama geliyor?
Bir
konudaki kanınız olumludur veya olumsuzdur. Hele AB ile ilgili
yasa değişiklikleri konusunda kesinlikle bunun böyle olması
gerekir. Konu o kadar önemlidir ki, ülkede süre giden bugünkü
siyasi ortam içerisinde başka türlüsü hiç düşünülemez.
Komisyona
sunulan değişiklik paketi daha önce ana muhalefet partisine gönderilerek
görüş alınmıştır. Gerekli değişiklikler yapılmıştır. Üzerinde
tartışılabilecek, zaman alabilecek maddeler bu paketten çıkarılarak,
ikinci bir tasarı halinde meclise sunulması kararlaştırılmıştır.
O
halde şimdi neden "çekimser" oy kullanılıyor? Kimse
bunun gerekçesini açıklayabilir mi?
Biz
kendi düşüncelerimizi yazmaya çalışalım.
Bu
özel durumda "çekimser" oy kullanmanın ancak tek bir
anlamı olabilir.
Oy
kullanan milletvekillerinin görüşülen konuşlar hakkında hiçbir
bilgisi ve fikri yoktur. Ne yapacaklarını bilemiyorlardır.
Veya
daha vahimi, CHP yönetimi ile milletvekilleri arasında büyük bir
kopukluk vardır. Gene de bu olasılığı düşünmek istemiyoruz.
Çünkü, milletvekillerinin hiç olmazsa bir gazete okuyarak olan
biteni izlediklerine inanmak istiyoruz.
CHP
genel başkanı "arkanızdayız" diyerek hoş bir yöntemle
hükümetin AB çabalarını desteklerken, CHP milletvekilleri de
"çekimser" oy kullanıyorlar.
Böylece
yeni bir muhalefet yöntemiyle karşılaşıyoruz. Suya sabuna
dokunmadan, şöyle uzaktan olayları izlemek. Olumsuz bir durumda,
alışıldığı gibi, sloganlarla halka bir dizi mesaj verildiğini
sanmak. Günün manşetlerine göre düşünce üretildiğini
sanmak.
Aklı
başında bir siyasi parti yönetiminin bu yöntemle bir yere
gelinemeyeceğini bilmesi, ve hele CHP'nin yıllardır edindiği
deneyimle, aldığı seçim sonuçlarıyla, artık siyasi düşünce
üretmesinin zamanının geldiğini, belki de geç bile kaldığını
idrak etmesi gerekir.
Avrupa
Birliğine girme çabası içerisinde, CHP'nin de
geçmişin siyaset anlayışını değiştirmesi gerekmiyor
mu?
Türkiye'deki
demokratlar, sosyal demokratlar ve sol düşünceye sempati
besleyenler etkin bir siyasi parti görmek istiyorlar. CHP'nin
slogan solculuğunu bırakarak, halka yayılmış, uzun vadeli bir
programa sahip ciddi bir siyasi parti haline gelmesini bekliyorlar.
Şu
andaki parti yönetimi bu değişikliği başarabilir mi?. Ya başaracaktır
veya tarihin içerisinde yok olacaktır. Umarız ve dileriz ki,
kendileriyle birlikte Cumhuriyetin kurucusu 80 yıllık CHP'yi de
yok etmezler.
NOT:
Yazıda "çekimser" sözcüğünü bilerek kullanıyorum.
Dilimize yerleştirilmek istenen "çekinser" sözcüğü Türk
dil Kurumu'nun sözlük ve imla kılavuzunda yer almamaktadır. Ayrıca
kullanılan dilde de yabancı bir madde gibidir. Osmanlıca'daki
"müstenkif" sözcüğünün karşılığı olarak Türkçe'de
kullanılan hiç tartışmasız "çekimser" sözcüğüdür.
|