Emekçilerin 
Kurtuluşu
Kendi
Eserleri
Olacaktır.

                 K.MARKS

 


Bu ABD'nin Petrol Savaşıdır,
Uzak Durunuz!

Mustafa SÖNMEZ


Ankara'da ABD heyetiyle yüz kızartıcı bir pazarlık yaşanıyor. Hazine, olası bir savaşta Türkiye'nin kaybını askeri harcamalar hariç, 28 milyar dolar olarak hesaplamış ve bu kaybın nasıl karşılanacağını sormaya hazırlanıyormuş Amerikalılara.
Bir kere nasıl hesaplanır bu zarar, ziyan ? Neden 28 milyar dolar da 48 milyar dolar değil. Tam bir bakkal hesabı. Bakın, medyaya yansıyan zarar ziyan hangi kalemlerden oluşuyormuş:

14 milyar dolar ticaret zararı: Savaş halinde Türkiye'nin sadece Irak'a değil, diğer bölge ülkelerine de ihracatı kesilecek. Sınır ticareti duracak.Bundan dolayı zararımız 14 milyar doları bulacakmış.

6 milyar dolar turizm zararı: Türkiye'nin gelecek yıl en az 10 milyar dolar gelir beklediği turizmdeki savaş kaybının 6 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyormuş. Sevgili Bakanımız bize birşey olmayacak diyordu ama bakın hükümeti öyle düşünmüyor.

Taşımacılıktan 5 milyar dolar zarar:Karayolu taşıma şirketleri ile transit taşımacılık açısından toplam ekonomik zarar 5 milyar dolara çıkabilecekmiş.

Müteahhit zararı 3 milyar dolar: Irak krizinden etkilenen bölge ekonomilerinde Türk müteahhitlerinin uğrayacağı proje kaybının 3 milyar dolara yaklaşacağı hesaba katılıyor.

Peki bu kadar mı? 
Savaş iklimi nedeniyle faizler yükselir, Bütçeden faiz ödemeye daha çok para gerekir. Bu maliyet değil mi? 
Şimdiden dolar 1.7 milyon TL'ye dayandı. Kurdaki tırmanış maliyet değil mi? 
Hepsinden önemlisi ihracatın durması, kur ve faizin yükselmesi ile sıfıra, hatta negatife dönecek büyümenin maliyeti bu faturada nerede? 
En öneml kalem bu. 200 milyar dolar GSMH üreten bir ekonominin küçülmeyle yaşayacağı gelir kaybı, onun yansıması olarak istihdam kaybı, onun yansıması olarak haneye girecek gelirdeki düşüş, yoksullaşmanın bu faturadaki yeri nerede?

Bir de askeri harcamalar var tabii. Öyle ya da böyle savaşa girersek, bunun bütçesi nereden bulunacak?

Irak operasyonu, Türkiye'ye hesapların çok ötesinde zarar verecek. Hem ekonomik, hem siyasi ve sosyal,diplomatik...Buna karşılık bu savaşı 150 milyar dolara maledip sonra da el koyacağı Irak petrolleri ile maliyetini çıkarmayı hesaplayan ABD, uğrayacağımız zararlar için zırnık vermeyecek. Şimdilerde konuşulan 20 milyar dolarlık "ahlaksız teklif" ise sadece borç, hibe falan değil...

Bu savaş ABD'nin savaşı ve gözgöre göre sürükleniyoruz bu bataklığa...Hesap da bu, kitap da...
Üstelik, bu hesabı yapılan zarar ziyan 1 yıl için. Bu bataklıktan 1 yılda çıkılamasa ne olacak? 
Türkiye, bu operasyonu, basit bir Saddam'ı devirme ile sınırlı bir operasyon olarak görüyorsa çok yanılır. ABD, bu operasyonla, dünya petrol sistemine, enerji maliyetlerine devasa bir müdahalede bulunuyor. Bu operasyonla, satranç tahtasında AB'ye, Rusya'ya karşı üstünlük hamlesi yapıyor, Orta Doğu dengelerini yeniden şekillendiriyor. Dünya kapitalizmindeki yarışta petrolle yeni bir avantaj yakalayıp rakiplerini bu avantajla geride bırakmaya, kendine tabi kılmaya çalışıyor. Bu devasa hedefli operasyonda Türkiye, ekonomik kaybın ötesinde stratejik, diplomatik çok ciddi kayıplara uğrayacak. AB ile ilişkilerinde mevzi kaybedecek. Komşuları ile ilişkilerinde mevzi kaybedecek. ABD'ye karşı daha boynu bükük duracak ve uydulaşacak.
Birkaç hatırlatma yapalım:

o Önümüzdeki 30 yıl içinde petrole olan talep yılda 75 milyar varilden 120 milyar varile yükselecek. Doğalgaza olan talep daha da hızlı artarak ikiye katlanacak. Uluslararası Enerji Ajansı'nın (UEA) hesaplamalarına göre bu talebin karşılanması için 2030'a kadar 4.2 trilyon dolar yatırım yapılması, dolayısıyla iklimin de buna uygun olması gerekiyor. 
o Petrol rezervlerinin yüzde 63'ü Ortadoğu 'da, yüzde 25'i ise Suudi Arabistan 'da, gaz rezervlerinin de yüzde 36'sı Ortadoğu'da. 
o ABD'nin yeni savunma stratejisinin amacı, rakipsiz bir askeri üstünlüğü korumanın yanı sıra, enerji kaynaklarını ve yollarını denetleyecek, gerektiğinde de kesebilecek bir konumda olmak.
o Dünya ekonomisinin dinamikleri ve lider ülkenin uzun dönemli planları açısından bu kadar önemli bir kaynağı denetleyen Ortadoğu ülkelerinde iç dninamikler tehlikeli gelişiyor. Bu ülkelerde nüfusun yaklaşık yüzde 40'ı, 15 yaş altında. Kişi başına milli gelir oranları düşük, dahası yoksulla zengin arasındaki gelir uçurumu hızla artıyor. Bu nüfusu beslemek için tek gelir kaynağı petrol. Ve Suudi rejiminin ayakta kalabilmesi için 10 yıl sonra petrolün varil fiyatının 50 doların çok üzerinde seyretmeye başlaması gerekiyor.
o Oysa ABD için ideal olanı, petrolün varil fiyatının 15-25 dolar aralığında kalması. Öyleyse, Ortadoğu ülkelerinin baskıcı/feodal yönetimlerinin iktidar etmeleri güçleşecek. Toplumsal muhalefetin giderek güçlenmesi ve bir aşamada, El Kaide benzeri radikal İslamcı örgütlerin, örneğin Suudi Arabistan'da, rejimi devirerek petrol kaynaklarının denetimini ele geçirmesinin olasılığı var. 
o ABD'nin, böyle, enerji akışını tehlikeye sokacak, hegemonyasını tehdit edecek bir olasılığa duyarsız kalması beklenebilir mi? 
Gündemdeki Irak savaşı böylesi devasa bir operasyonun ilk açılış hamlesidir. Bu hamlede üs olarak da Türkiye düşünülüyor. Bu üs olma rolüne bir kere evet denildi mi geri dönmek mümkün değildir.
Bu savaş ABD'nin, tamamen ABD'nin savaşıdır. Henüz vakit varken bu uğursuz savaşa bulaşmamanın bir yolu ne yapıp edilip bulunmalı


Ekohaber'den Alınmıştır.

 
sayfa başına dön