Apaçık
Erol
TOY
Siirtli
Hüküm Senin
Devlet
düğümü çözdü.
Anayasa
kişiye özgü değiştirildi.
Sayın
Cumhurbaşkanı önce hukukun üstünlüğüne ilişkin gerçek bir
Anayasacının gerekçeleriyle değişikliği veto etti.
Haklıydı
!..
Hukuk
devletinde, icmâ yasayı yoksayamaz.
Oyu...
Gücü... İç-dış desteği ne olursa olsun, hiçbir kişi...
Aile... Zümre ve sınıfa yasalar karşısında ayrıcalık tanınamazdı.
TBMM
diretti.
Genel
kurul "herşeye egemendi."
Yeterli
oyu bulursa, tek kişiye ayrıcalık tanırdı.
Değişikliğin
virgülüne dokunmadan bir kez daha oyladı.
TBMM'ne
aferin !..
Egemenlik
hakkına sahip çıktı.
AKP'ne
aferin !..
Başkanına
sahip çıktı.
CHP'ne
aferin !..
Meclis
üstünlüğüne sahip çıkıyor gibi, Siirt oylarına talip çıktı.
Sayın
Cumhurbaşkanı tökezledi.
Yeminiyle,
gerekçesine sahip çıkar... Halkoyuna başvurabilirdi.
Türkiye
halkı, egemenliğin kayıtsız koşulsuz, asıl sahibidir.
Sandıl
başına gider... Ya kimseye ayrıcalık tanınamayacağını
belirler... Cumhuriyet'in temel kurallarına en çok da oyuyla
hizmete koştuklarının uymasını sağlardı.
Ya
dilediği kişiye, dilediği ayrıcalığı verir... İstencini kuşku
ve kaygıya yer bırakmadan demokratik hukuk kuralı haline
getirirdi.
Elbette
her toplumsal olayın sonucu dramatiktir.
Üst
ya da ast... Cumhuriyetin başı ya da sade yurttaşı herkesin ödevi
de o dramatik sonuca katlanmak olurdu.
Yazık
!..
Türkiye
emekçi halkının kayıtsız koşulsuz egemenliğini, üç ay
arayla perçinleyecek... Ve bir daha hiçbir kimse... Kurum... Ya da
güç odağının, hiçbir oyun... Hiçbir yalan... Hiçbir cebir ya
da hileyle onun istenci dışında davranamayacağını ilân fırsatı
heba oldu.
Anayasacıların,"kayda
geçme" fetvasına göre kendilerince haklı gerekçesi vardır.Bence
sayın Cumhurbaşkanı,hayatını adadığı hukukla birkaç yıl
sonra bırakacağı koltuk arasına sıkışınca, kolayı seçti.
Anayasa
değişikliğini veto ederken ileri sürdüğü geniş kapsamlı
hukuk gerekçelerini, dar kapsamlı usûl kurallarına fedâ etti.
Önüne
aynen gelen Anayasa değişikliğini onayladı.
İnadına'nın
geçenlerde çimdiklediği "işbilirlik," eski köye yeni
âdetle sayın Recep Tayyip Erdoğan'a seçilebilirse Siirt'ten
milletvekili... Meclis içinden başbakan olmasını sağladı !..
Ve
Devlet böylece, hukukun üstünlüğü yükünü üstünden attı.
Bütün
Türkiye'ye vekil eyleyip Siirt'in sırtına yükleyiverdi.
Ey
Siirt'in milleti !..
Duyduk,
duymadık deme !..
Artık
derin mi, kerîm mi hangisiyse devlet ne etti, etti... İki ay önceki
seçimini battal... Birkaç yüz kişiyi kandırdı diye has evlâdın
Fadıl Akgündüz'ün vekilliğini iptâl edip hapse koydu... 70
milyonu kandırması olası damadını burnuna dayadı.
Eğer
sayın Recep Tayyip Erdoğan, Hitit'in Botan'ı... Kalde'nin Keert'i...
Bizans'ın Seert'i... Arap... Selçuklu ve Osmanlı'nın Saert'i...
Cumhuriyet'in Siirt'i olalı görmediğin bu zûlmü sindirir...
Kendine uygun zamanda yapılacak seçimde adaylığa cesaret ederse.
Bütün Türkiye'nin emekçi halkı adına söz de...
Hüküm de... İnfaz da senin.
Yetkini
ya haklı ve hakkın olan için kullanacaksın.
Yâni
YSK'nın âdeta altın tepside sunduğu seçilme güvencesini
paramparça edecek... Sayın Recep Tayyip Erdoğan yerine, yeniden
aday olacak üç bağımsız evlâdını vekilliğine atayacaksın.
Ya
Başbakan çıkarma hevesiyle hukukun ve elbette iki... Üç... Beş
ay önceki oyunun üstünlüğünü
unutacaksın.
Demokrasi
tarihimizin bir belgesi ders olarak önünde.
Unutmamışsındır
!..
DP,
Meclisteki büyük çoğunluğuyla, Osman Bölükbaşı'nın MP'sine
oy verdi diye Kırşehir'i ilçe yapmıştı.
Yeni
seçim yaklaşırken, yeniden il yaptı.
Ve
Kırşehir, hiç gözünü kırpmadan yine Bölükbaşı'nı seçti.
Şimdilik
gözümde, Siirt milleti de Kırşehir milleti kadar cesur... Hak ve
hukuka sahip... Zûlmün diyetine hazır...
Ve
Türkiye adına herkese ders verecek nitelikte.
Ama
9 Şubatta mı olur, 9 Mart ya da sayın Erdoğan'a uysun diye daha
erken veya geç mi, seçim günü akşamına kadar bu böyle.
O
akşam Meclis'in... Yâni ülkeye hizmet için seçtiklerinin... Kişi
hizmetine koşulan zûlmüne katlanırsan, Kırşehir tek.
Hiçbir
rüşvet ve kaygıya kapılmadan gerçek istencini dayatır... Adaylık
hakkı olan üç bağımsızı seçersen, bütün Türkiye'sin.
Hem
de 3 Kasım'da yüzde 10 barajı nedeniyle Meclis'te temsil
edilemeyen yüzde 58'lik bir Türkiye.
Bu
sözleri aklının bir köşesine not et.
Sayın
Cumhurbaşkanı'nın yapamadığını yapmak, kaç yılda bir, kaç
ile nasibolur, iyi düşün.
Oy
da, hüküm de, infaz da elinde.
Şimdiden
kolaylıklar dilerim.
|