Yayın Yönetmeni'nden
ABD'
nin Irak' a hangi gün saldıracağını,bu saldırıda Türkiye'
nin durumunun ne olacağını düşünmenin dayanılmaz baskısı
bir yandan, CHP muhalefetli AKP iktidarlı Meclis bir yandan,bir de
bunların üstüne tüy diken güvendiği dağlara kar yağmış
yenilmiş yorulmuş sosyalistlerin yumurtladıkları cevahirler
eklenince insan büyük bir karamsarlığa düşüyor.Derken birden
bir umut sendika.org sitesi' nde bir yazı...Okurlarımızın
bilgisine sunarak gerçek,ciddi bir sosyalist partiye gidişin başlangıcı
olabilir mi diye sormak istiyorum.
1.
NEDEN BİR İŞÇİ KURULTAYI
Sınıf
hareketi kendi tarihinin en kapsamlı krizlerinden birini yaşıyor.
İdeolojik kafa karışıklıklarından politik savrulmalara, sosyal
hak kayıplarından moral değerlerin ürkütücü dejenarasyonuna
varana dek hayatın bütün düzeylerinde bir çöküntü yaşanıyor.
İşçi sınıfı, sınıf konumundan hızla uzaklaşıp işçi
bireylere dönüşüyor. Bu çözülme yukarıda bahsettiğimiz çöküntü
alanlarındaki sorunları giderek daha da ağırlaştırıyor.
Kapitalizmin
değişik düzeylerdeki saldırıları/uygulamaları karşısında işçi
sınıfının direnişini örgütleyecek politik/sendikal örgütler
çok şiddetli savrulmalara uğradı veya ağır yenilgiler aldı.
Reel sosyalist sistemin çöküşüyle birlikte ideolojik sorunlar
giderek daha da netleşti. İşçi ve yoksul kitleler sosyalizm düşüncesinden
veya bu düşünceyi taşıdıklarını söyleyen örgütlerden
uzaklaştı.
Türkiye
de bütün bu yaşananlardan benzer biçimlerde etkilendi. 19. yüzyılın
son çeyreği, 20. yüzyılın ilk yarısındaki sosyal-ekonomik
gelişmelere göre biçimlenmiş sınıf örgütleri, işçi sınıfının
bünyesinde meydana gelen değişimleri kavramaktan ve göğüslemekten
aciz kaldı ve sınıf mücadelesinin dışına düştü. Geleneksel
sendikal hareketin krizi olarak ele alabileceğimiz bu olgu,
beraberinde yeni bir sınıf hareketinin ipuçlarını da barındırıyor.
Kapitalizmin vahşi sömürü koşullarını yaşayan büyük
kitleler halindeki işçiler örgütlenmeyi bekliyor. Ancak görünen
o ki, dar bir alana sıkışmış sendikaların yeni mücadele
alanlarına açılmak gibi bir derdi yok. Sınıf dostu siyasal örgütlenmelerin
ise sınıfın örgütlenmeye muhtaç kesimleriyle ciddi bağları
yok. Sınıf mücadelesinin ideolojik/siyasal/sendikal düzeylerdeki
krizi birbirlerini her zamankinden daha çok etkileyerek yeni mücadelenin
çıkış hattını gösteriyor. Bu hattın işçi önderleri ve
sendikal kadrolar arasında yaygınlaştırılması bugünün önemli
bir görevi olarak durmaktadır.
2.
NE İÇİN BİR İŞÇİ KURULTAYI
Yaşanan
bütün olumsuzluklara rağmen halen sınıf mücadelesine gönül
vermiş önemli sayıda militan işçi vardır. Bunların bir kısmı
gerek kişisel sorunların altında boğulmaktan gerekse de yaşanılan
olumsuzluklarda etkilenmektedir. Genç-yaşlı demeden sınıf mücadelesine
gönül vermiş bu önder/aktivist durumdaki işçi bireyleri
getirmenin yolu bulunmalıdır.
Hedefleri
iyi belirlenmiş bir kurultay çalışması bu işlevi görebilecek
en uygun araçtır. Kurultay militan işçi veya adaylarını
biraraya getirmeli ve geniş işçi kitlelerinin nasıl örgütlenebileceği
konusunda bir yönelimle çıkmalıdır. Bu bağlamda kurultay bir
dertleşme yeri olmamalıdır. Aksine, işçi sınıfına kurultay
sonrasında somut çağrı çıkartabilecek bir hedefi bünyesinde
barındırmalıdır. Bu hedef, sınıf mücadelesinin önümüzdeki
dönem hangi çizgiyi takip edeceğinin ve hangi araçla bunu gerçekleştirebileceğini
anlatmalıdır. Bu anlamda işçileri ve özellikle aktif durumda
olanları geleneksel sendikal çizgiden uzaklaştırmak ve devrimci
bir çizgide biraraya getirmek ilk ve en önemli hedef olmalıdır.
Bu hedefin içinde canlanacağı, gelişip büyüyebileceği bir
ortam ise önümüzdeki dönemin esas hedefi olarak belirlenmelidir.
Bu anlamda işçilerin geleneksel sendikaların etkisi dışında
bir alanda biraraya getirilmesi özel bir önem kazanmaktadır. Bu,
sendika bürokrasisinin etkisi dışında işçi inisiyatiflerinin
oluşturulması anlamına gelmektedir. Yerel (küçük ölçekli
veya büyük ölçekli/ihtiyaca göre tespit edilmiş) meclislerin
oluşturulması daha baştan varolan sendikal yapıların örgütselliklerini
reddeden değil ama onlardan ideolojik kopuşu ilan eden bir içerikte
olmalıdır. Sermayeden/devletten ve sendikal bürokrasiden bağımsız
bir yerde (sendikal yapıların içinde veya dışında) örgütlenmeye
başlamak atılacak ilk adım olmalıdır. Sonraki süreç bu fikri
ayrı duruşun ayaklarını oluşturacak örgütsel kopuş, mücadelenin
ihtiyaçlarına cevap verebildiği oranda gerçekleşebilecektir.
Bu
anlamda bugün sınıf mücadelesini örgütlemeyi önemseyen, işçi
sınıfının halen yegane devrimci sınıf olduğunu düşünenlerin
önündeki temel sorun işçi sınıfıyla buluşmak olmalıdır. Sınıf
dışı kimliklerin esareti altında yaşayan işçileri özgürleştirecek,
onları yeniden toplumsal bir değer haline getirecek ideolojiyle
tanışmalarının imkanlarını oluşturacak sürecin örgütlenmesine
ihtiyaç vardır. Hayatla ilişkilerini sınıf dışı
ideolojilerle kuran bu devasa kitleye seslenebilecek, onlara yaşadıklarının
ne olduğunu ve nasıl bu cendereden çıkabileceklerini anlatan bir
"adres" oluşturulmalıdır.
3.
NASIL VE KİMİNLE BİR İŞÇİ KURULTAYI
Bugün
yapılan, yapılması düşünülen bütün sınıf mücadelesi
pratikleri bu öngörüyle hayata geçirilmelidir. İşyerlerinden
veya mahallelerden başlayarak bütün çalışma ve yaşam alanları
işçi sınıfının ortak örgütlenme alanı haline dönüştürülmelidir.
Bu bağlamda kurultay, bu tarz bir çalışmanın devamı ve fakat
onu daha üst bir hedefe sıçratan bir içeriğe sahip olmalıdır.
Bu
nedenle kurultay, basit bir güç gösterisi, tartışma platformu
veya bir sendikal birlik zemini olmaktan uzak durmalıdır. Varolan
çalışmaları da içeren ama daha geniş bir yelpazede sendikal mücadelenin
içersinde olan çevre/kişi/örgüt/kurumları içermelidir. Şüphesiz
bu katılım, yukarıda bahsi geçen tespit ve hedefleri paylaşanlar
tarafından gerçekleştirilmelidir. Kurultay çalışması, öncelikle
nedenleri ve amaçlarını paylaşan bir çağrıcılar kurulu oluşturmalıdır.
Bu kurul, kişiler veya kurumlardan oluşabilir. Bu kurul, bir çağrı
metni hazırlayarak il veya bölge bazında hedef kitlesine yönelik
bir çalışma programı hazırlar ve kurultayın propagandasını
yapar.
Bu
sürecin sonunda bir kurultayın örgütlenmesi için gerekli
olgunluğun olup olmadığı tespit edilir ve bu kurul tarafından
kurultay tarihi tespit edilir ve organizasyon için bir komisyon oluşturulur.
Bu kurul verili ilişkilerin böyle bir kurultayın düzenlenmesine
uygun olmadığı kararına da varabilir. Böyle bir durumda
kurultay düşüncesini taşıyanlar kendi kararlarını vermekte
serbest kalırlar.
|