Apaçık
Karşıtlıkla
Karşılık
Erol
TOY
Karşıtlık
keyiftir !..
Hem
diyalektiğin olmazsa olmazıdır.
Hem
hiçbir sorum yüklemez.
Oysa
karşılık eylemdir.
Olursa
sorumluluktur. Ama olmasa da olur.
Yine
mi kafa karıştırdım ?
Öyleyse
açayım.
Diyelim
ki, siz bir savaş karşıtısınız.
Ve
henüz ortada fol var da yumurta yok ya, diyelim ki ; Pek çok gözde
pek güçlü... Pek kudretli... Pek şiddetli... Pek hürmetli Anglo-Amerikan
emperyalizmi, mazlum ya da maznun Irak'a saldıracak.
Bu
davranış, hem çağın kutsalı, ulusların yazgısını belirleme
hakkına aykırı... Hem apaçık haksızlıktır.
Haktan
yana savaş karşıtıysanız anında olmaz, olamaz diye haykırırsınız.
Güçlü sağırsa, haklı çığlığı ya duymaz. Ya kös dinler.
Sesinize
ses katmak... Çığlığınızı sağır sultana duyurmak için kapı
kapı dolaşır... Olası savaş alanına uzak sokak... Meydan... Ya
da şık salonları doldurur... Daha güçlü... Daha yoğun... Daha
gür ve daha etkin bağırır...
Haksızlığa söver... Savaşa lânetler yağdırırsınız.
Karşıtlık
duyurulmuş... Aydınlığa uyulmuş... Eylem konulmuş... İnsanlık
onurlanmış... Bireysel, kitlesel, toplumsal kanıtlar açıklanmış.
Savaşın kötülüğü anlatılmış... Haksızlık dünyanın gözüne
kakılmıştır.
Günah
sizden gider.
Anglo-Amerikan
azgını, yine de saldırırsa, suçun kara lekesi anlına çalınacak...
Günahın ateş tasması boynuna dolanacaktır.
Peki
bu iş nasıl olacak ?
İşte
işin orasına Rufailer karışacaktır.
Çünkü
siz karşıtsınız. Göreviniz karşıtlıktır.
Eh
!.. O da söylenmiş, diyalektik tamamlanmıştır.
Kirli
savaşın, kanlı meydanından uzakta, gönlü ferah... Vicdanı
rahat, köşenize çekilir, işinize bakarsınız.
Eylemin
kuramla çatışması sizi ilgilendirmez.
Oysa
karşıysanız, haksızlığı önlemeye koşulusunuz.
Yâni
Ziya Paşa'nın ünlü terkîb-i Bend'ine uyacak ;
"Öğütle
uslanmayanı uyaracak...
Uyarıyla
yola gelmeyeni pataklayacaksınız."
Abooov
!..
Bu
türkçe, nasıl bir dil Allahaşkına !..
Kökü
eki aynı sözcükteki bir "t" işin rengini nasıl da değiştirdi
?
Meğer
karşıtlık kuram... Karşılık eylemmiş.
Yâni
savaş karşıtı olursam, sesim kısılıncaya haykırır...
Nefesim tükeninceye koşuşturur... Dilim kuruyuncaya nutuk atar...
Kalemim kırılıncaya yazar... Dünyanın... Ve elbette savaş
canavarının yüreği
sızlayıncaya toplanır, yürür... Diler... Adar...
Hatta
insanlık adına yalvarırım.
Nasılsa
canım cennette, elim nimettedir.
Ve
yılan bana dokunmamakta.
Ama
karşıysam ?
Bütün
bunlar avara kasnak.
Çünkü
savaş eylemdir. Yâni söz susmuş, silâh konuşmuştur.
Ve
silâha karşı sözün sözü geçmez.
Açığı,
savaşa karşı olan, savaşanın karşısına geçmek zorunda.
Kulağımızı
yeterince tersten gösterdik mi ?
Gelelim
kendi değirmenimize.
Son
günlerin en bir sanal modası Irak savaşına yâni.
Sağolsun
medyamız !..
Kışkırtıcılık
mı dersiniz düdüklük mü ?
Tıpkı
Afganistan öncesinde olduğu gibi savaşı çoktan çıkardı.
Ve
bir yıldan fazla zamandır çarpışıldığı halde Kâbil dışında
etkisizliği bile bile tıpkı onun gibi, bunu da 8 günde bitirdi.
Defne
yaprağından mı, zeytin dalından mı her neden yaptıysa, zafer
çelengini dünyanın efendisi saydığının başına taktı.
Ama
bir yıldır ganimet kavgasını bitiremedi.
Ne
kadar yazık !..
Onca
yenginin pırıltılı tâc-ı-dârı... Yandaşı karşıtı için
dünyanın koskocaman kâdir-i mutlak efendileri... Son günlerde tıpkı
karşıtlar gibi lânetler savurduklarına göre ; Üretimden âciz,
tüketimden yoksun, borcundan yoksul, minnacık Türkiye'nin ayağına
düştü.
Ne
ayıp... Ne büyük günah !..
Minnacık
Türkiye, Delfi kâhinlerinin tüm vaat ve tehditlerine karşın,
nice zamandır, Olimpos tanrılarının emrine direniyor.
O
direnince de, ne tavuk gıdaklıyor... Ne yumurta doğuyor.
Öyleyse
dikkat isterim !..
Türkiye
Cumhuriyeti Devleti karşıysa... Karşıt marşıt değil, açık
gizli karşıysa... Olimposun tanrıları da, dünyanın efendileri
de, onun bölgesinde savaş mavaş çıkaramaz.
Çünkü
yeri, zamanı gelmişse karşılığın gereğini yapar.
Ve
kimse kaygılanmasın !..
Eğer
savaş başlar... Irak halkı direnirse... Devleti yapmasa da, Türkiye
halkı gereğini yapar.
Osmanlı
Devletine yaptığı da... Kapitalizmin emperyalizmine yaptığı da
geçen yüzyılda kaldı.
Ama
tıpkı geçen bin yıl gibi, gelecek yüz ya da bin yılda da bu bölgede
yaşayacak o'dur.
Bilmem
katılır mısınız ?
Katılıyorsanız
alkışlayalım !..
İyi
ki, Türkiye diretiyor da savaş çıkmıyor.
Yoksa
karşılar direnen Irak halkına katılmak...
Ve
sıçan deliği arayan nice karşıta acımak zorunda kalacaktı
|