UNUTULAN KAVRAM: KURTULUŞ SAVAŞI
Dr.Ergun GÖKNEL
Ülkemizdeki
yaygın kanı halkımızın olanları çok çabuk unuttuğudur. Bana öyle
geliyor ki bizden daha çabuk unutanlar var. Hem de çok acı
deneyimler yaşadıkları halde.
Bu unutmanın
ardında oldukça fazla bilgisizlik de var tabii. Kimi bilmiyor, kimi
de çabuk unutuyor.
Irak Kürdistan
Yurtseverler Birliği (IKYB) Lideri Celal Talabani, ABD’nin Irak
saldırısının başladığı gün olayı, “Irak halkının diktatörlerin en
kötüsünden kurtarmak için yapılan kurtuluş savaşının başlangıcı”
olarak değerlendirdi.
Bu
değerlendirmeyi yapan kişinin kurtuluş savaşı kavramından haberi
olmadığı ve bu konuda derin bir bilgisizlik içerisinde olduğu kesin.
Kurtuluş savaşı
yabancı güçler tarafından yapılmaz. Kurtuluş savaşını bir millet
ancak kendi gayreti, kendi çabaları ve kendi inancıyla başarır.
Kurtuluş savaşı fedakarlıklarla dolu bir olaydır. Bu fedakarlıkları
yabancı bir gücün sizin için karşılık beklemeden yapacağına
inanıyorsanız, büyük bir yanılgı içerisindesiniz demektir.
Talabani ve
Barzani, ABD güçlerinin kendileri için bir kurtuluş savaşı yaptığı
inancındaysalar, pek yakında korkunç bir hayal kırıklığına
uğrayacaklardır. ABD bu savaşın faturasını onlara sunacaktır.
Kurtuluş
savaşının hangi koşullarda ve ne için yapıldığını, yapılması
gerektiğini en iyi bilen halk kesinlikle Anadolu halkıdır. 1919-1923
yılları arasında örnek bir kurtuluş savaşı yapılmıştır. Bu savaşta
galip gelmek yeterli değildir. Savaştan sonra da bağımsızlığın
korunması çabası, gayreti devam etmelidir ve de etmiştir. Bu gün
Türkiye Cumhuriyeti varsa ve bağımsızlığını en kötü koşullarda bile
koruyabiliyorsa babalarımızın, dedelerimizin, analarımızın ve
ninelerimizin geçmişteki fedakarlıkları sayesindedir.
Birinci Dünya
Savaşı sonunda on yıldır savaş içerisinde yaşayan bir ülkenin halkı
işgal güçlerine ve onları destekleyen tüm dünya güçlerine karşı
direnebilmişse, bu sadece ve sadece halkımızın kurtuluş savaşını
kendisinin başaracağına inanmasından kaynaklanmıştır. Yoksa el
gücüyle kurtuluş savaşı yürütülmez.
Anlaşılan bugün
Irak’a saldıran ABD ve İngiltere de kurtuluş savaşının ne olduğunu
çabuk unutmuşlar.
İngiltere Türk
Kurtuluş savaşının anlamını ve nasıl yapıldığını ne kadar çabuk
unutmuş. Anadolu’ya gönderdiği işgal güçlerinin denize dökülüşünü
hiç hatırlamıyor. Büyük Britanya İmparatorluğu’nun terk etmek
zorunda kaldığı sömürgelerinde yürütülen kurtuluş savaşlarını her
halde hiç mi hiç hatırlayamıyor.
ABD’ye gelince.
Daha dün sayılabilecek yakın zamandaki Vietnam bozgununu hemen
unutmuşa benziyor.
Amerikan sistemi
içerisinde, otuz yıl önce olanlar değil hatırlanmak, büyük bir
olasılıkla bilinmez bile. Bu sistem içerisinde insanlar ne kadar az
bilirlerse, ne kadar az düşünürlerse çarklar o kadar kolay döner.
Onlar için önemli olan rahat yaşamaktır. Bu rahatlığın, bu yaşam
kalitesinin nelere mal olduğunu bilmezler, bilmeleri de istenmez. Bu
rahatlığın bedelinin kimler tarafından, nasıl ödendiğinin farkında
bile değillerdir.
Bir ülkeyi ancak
kendilerinin kurtaracağına inanırlar. Güçten kaynaklanan
kibirleriyle onlar en üstündür. Ve her yaptıkları doğrudur. Sanırlar
ki, bir ülkeye topları ve tüfekleri ile girdiklerinde, o ülke halkı
onları çiçeklerle karşılayacaklar ve kurtarıcı olarak göreceklerdir.
İnsanların
geçmişlerinin, uzun bir tarihlerinin olduğunu düşünemezler. Çünkü
onlar için tarih 250 yıl önce başlar. Tarihle birlikte gelen
yerleşik bir kültürün olduğunu, inançların onların inancından çok
değişik ve derinde olduğunu düşünemezler. Bu tarihin, kültürün ve
inancın gururlu fakat kibirli olmayan insanlar yaratmış olduğunu
hesap edemezler. Böyle bir olguyu akılları almaz.
Sanırlar ki,
kendi demokrasileri kutsaldır. Giderek bu kutsal demokrasilerini
korumak için asırlardan beri yapılan mücadelelerle oluşmuş yerleşik
demokrasi kavramını yok ettiklerini düşünemezler. İnsanların
bilgilenme özgürlüklerini kısıtlarlar, kendilerinden olmadığına
inandıkları insanları hor görürler, aşağılarlar. Bir takım maddi
olanaklar vererek tüm insanlığı kendilerine kul köle edeceklerini
sanırlar. Bilmezler ki, mal, mülk ve paradan daha değerli şeyler
vardır. Her şeyden önce insanların özgürlüğü ve benlikleri vardır.
İnançları vardır.
Bugün Irak’a
saldıranlar Irak halkının kurtarıcıları değillerdir, hiçbir zamanda
olamazlar. Irak halkının kurtarıcısı gene Irak halkı olacaktır.
Saldırganlar Irak’ı işgal edebilirler ama kurtaramazlar.
Bilmelidirler ki Irak halkı kendini bu saldırganlardan kurtaracak
savaşı başaracaktır.
Umarız ki bugün
Irak’da yürütülen vahşete ve dehşete sebep olan Amerikan ve İngiliz
yönetimi ve de onlar gibi düşünenler kısa sürede uyanırlar. Dünya da
bu kabusu bir daha yaşamaz. |