|
|
YAŞAM ÇİZGİSİ
Tülay ÇELLEK
Sanatın çizgi ile başladığı
gerçektir, yaşamın da. Yaşamın çizgisi,
sanatın çizgisi kadar
önemlidir bu nedenle. Göz nesneyi görürken el çizgiyi gerçekleştirir.
Ya yüreğin gerçekleştirdiği çizgiler; karmaşık, sade, sık,
seyrek, ince, kalın…Hayallerin çizgisi yaşamın çizgisine dönüşürken
kazandırdığı ya da yitirdiği
değerleri ile çizgi, nesneyi görme biçimine dönüşür. Çizgi;
iki gözün bakışında saklı olan. Bakışın sıcaklığında
eriyen ya da soğukluğunda kalın siyah bir görselliğe dönüşen.
Yaşamımızdaki noktalar yan yana gelip yeni biçimiyle çizgi olup
bir yol izler, uzun ya da kısa olan. Nokta konulup bitiyor mu? Hayır
yaşam tek nokta değil ki, bir çok nokta. Bazen yan yana gelip sıralanan
bazen yumağa dönen ilişkilerin içinde yer alan. Nokta, yan yana
dizilerek uzarken çizgiyi oluşturuyor, insanların birlik olup değiştirebildikleri
şeyler gibi, bir biçim yan yana geldiğinde başka biçimler ürüyor.
Çizgi sınırları belirleyen oluveriyor. Doğada çeşitli çizgisel
yapıyla karşılaşırız. İnsanların çizdiği çizgi, salt kağıda
değil kalemle. Yaşamına çektiği çizgi. Farklı, siyah, gri ya
da renkli olan. Önemli
olan çizginin zengin verilerinden yararlanmaktır, bilinçli bir şekilde
ve sevgiyle. Çizginin şekilleri ve birbiriyle olan ilintisinden doğan
farklılık bizde değişik etkiler bırakır. Hareket, durgunluk,
derinlik vs. gibi.
Çizginin biçimi; doğru, dalgalı,
eğri, kırık, sürekli, kesik. İlişkilere bakalım çizginin bu
biçimlerinden göreceğimiz çok şeyler olacaktır. Çizginin
konumu yönünden bakarsak yatay, eğik, düşey olarak sunulması
da farklı etkiler yaratır. Yatay hareketsizliğin, düşey
devinimin göstergesidir. Yataydan dikeye geçerken devinim yada
durağanlık siyahla
beyaza geçerken arasındaki gri tonların gittikçe açılması ya
da tam tersi koyulması gibidir.
Yön, doğrultuda tasarımda önemli ögedir. Kırık çizgi
sertliği dalgalı, eğri çizgiler; yumuşaklığı çağrıştırır.
Yumuşak kavisler sakinliği, ani kırılmalar coşkuyu yaşatır
insana. Düz, paralel,
yatay çizgiler; durağanlığı,
dikey çizgiler; hareketi, kırık çizgiler; karmaşayı, sıklaşan
seyrekleşen çizgiler; ritmi oluştururlar. Birbiriyle ilişkili,
belli sistemlerle kalınlaşan, incelen, uzaklaşan, yaklaşan,
uzayan, kısalan çizgiler yüzeye optik bir hareket kazandırır.
Aynen yinelenen çizgiler monotonluğu beraberinde getirir. Çizgi görsel
düzende hareketi, dengeyi, dokuyu, zıtlığı, bütünlüğü, parçayı
oluşturur. Çizgilerin biçimleri ve birbiriyle olan ilintileri
bizde farklı etkiler uyandırır. Önemli olan bu duyumun sanatsal
bağlamda doğru değerlendirilmesi ve yaratıcı bir tasarımla
olgunlaştırılmasıdır. Aynı şeyler yaşamda da geçerlidir. Doğru
değerlendirme ve doğru seçim çizgisinde olabilmek. Bir de çizgi
yanında olanlarla değer kazanır ya da kaybeder, her şeyde olduğu
gibi. Değeriniz yanındakilerle, seçtiklerinizle artar ya da
eksilir.
Doğaya baktığımızda çizgisel etki bırakan bir hayli biçime, yapıya
rastlarız. Ağaç gövdeleri, dalları, zebranın çizgileri,
otlar, yaprağın damarları, yaşlı derideki kırışıklıklar,
buğday başakları, kedinin bıyıkları, iskelet, kemikler, ahşap
dokular, mısır püskülleri, çınar, kirazın sapı, pırasa, pazı,
lahananın damarları, trafik çizgileri hani pek uymadığımız dünyada
trafik kazalarındaki öncülüğümüze neden olan. Teller,
direkler, kıvrıla kıvrıla uzanan yollar, bizi sevdiklerimizden
ayıran ya da buluşturan. Tarla sınırları, hani mülkiyetin sınırı
olan çizgi. Sürülen tarla, böylece berekete açılan çizgiler.
Kumaşlar, bizi ısıtan çizgisiyle. Çıtalar, yükseltilebilen.
“Başarı çıtanı yükselt” diyebileceğimiz.
Doğanın çizgisine bakalım, o çizginin neresindeyiz?
Yaşama baktığımızda; Çağdaş çizgi, yaşamı sarmalayan çizgi, özgün
çizgi, bakışımızın çizgisi, duygularımıza göre
sinirlerimizin oluşturduğu değişen çizgi, resmi, yazıyı oluşturan
çizgi, resmiyeti ya da samimiyeti oluşturan çizgi, derinliğin çizgisi,
sınırların çizgisi. Hani kırıldığınızda kalınlaşan,
sevdiğinizde eriyen çizgi. Özgürlüğün çizgisi, aydınlanmanın
çizgisi. “… çizgisinden
bakacak olursak” dediğimiz cümlemize katkısı olan, eşlik eden
çizgi. Gücümüzü gösteren kelimelerimize yaşam veren çizgi.
Sevginizin çizgisi ne renk, hiç düşündünüz mü? Ya güç çizginizin
kalınlığı ya da başkalarına uzanan çizginizin yumuşaklığı
veya sertliği ne durumda, ne ölçüde baktınız mı?
Sanata bakalım; Işık; her
şeyi görmemize yarayan, aralarından uzanıp bize gelen çizgiyle
ısıtan, Işık demeti. Ve çizgi; başı sonu belli olan, Işıkla
belirginleşen, karanlıkta eriyen, kesişen, bir noktaya bağlı,
dolaylı, paralel olan, farklı aralıklarla yinelenen, şekli sınırlayan,
belirleyen, kısalan, uzayan, kalınlaşan, incelen, eğrilen, kırılan,
serbest, dolduran, tarayan, derinlik, boşluk duygusu yaratan, doku
oluşturan, sıklaşan, seyrekleşen, biçimlerin iç yapılarını
belirleyen çizgiler. Daha bir çok sistem ekleyebiliriz çizgilere.
Geriye tüm bunları sanatta ve yaşamda
güzel, doğru iyi kullanmak kalıyor. Bir kere daha dönüp baktık
mı içimize, ne gördük çizgilerimizde?
|
|
|