Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
10.01.2001
AVRUPA
İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ
11.
Protokol ile yeniden düzenlenen metin
20
Mart 1950'de Roma'da imzalanan Sözleşme, 3 Eylül 1952'de
yürürlüğe girdi. Türkiye, Sözleşmeyi 18 Mayıs 1954'de onayladı.
(R.G. 19 Mart 1954-8662)
Sözleşme
metni, 21 Eylül 1970'de yürürlüğe giren 3 no'lu Protokol'un
20 Aralık 1971'de yürürlüğe giren 5 no'lu Protokol'un ve 1 Ocak
1990'da yürürlüğe giren 8 no'lu Protokol'un düzenlemelerine uygun
olarak değiştirilmişti ve ayrıca, yürürlüğe girdiği 21 Eylül
1970'ten bu yana 5. maddesinin 3. fıkrasına uygun olarak
Sözleşme'nin bir parçası olan 2 no'lu Protokol'un metnini
içermekteydi. Protokolların getirdiği bütün bu değişikliklerin veya
eklemelerin yerini, yürürlüğe girdiği tarih olan 1 Kasım 1998'den
itibaren 11 no'lu Protokol aldı. Bu tarihten itibaren, 1 Ekim
1994'te yürürlüğe giren 9 no'lu Protokol yürürlükten kaldırıldı.
İnsan
Hakları ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Sözleşme
(Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi)
11. Protokol ile değiştirilen ve yeniden düzenlenen sözleşme metni
(yürürlüğe giriş tarihi 1 Kasım 1998)
İNSAN HAKLARININ VE TEMEL ÖZGÜRLÜKLERİNİN KORUNMASINA İLİŞKİN
SÖZLEŞME
Roma, 4.XI.1950
Aşağıda
imzası bulunan Avrupa Konseyi üyesi hükümetler,
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 10 Aralık 1948'de ilan
edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'ni,
Bu
Bildiri'nin, metninde açıklanan hakların her yerde ve etkin
olarak tanınmasını ve uygulanmasını sağlamayı hedef aldığını,
Avrupa Konseyi'nin amacının, üyeleri arasında daha sıkı bir birlik
kurmak olduğunu ve insan hakları ile temel özgürlüklerinin korunması
ve geliştirilmesinin bu amaca ulaşma yollarından birini
oluşturduğunu göz önüne alarak,
Dünyada
barış ve adaletin asıl temelini oluşturan ve sağlanıp
korunabilmesi, her şeyden önce, bir yandan da insan hakları
konusunda ortak bir anlayış ve ortaklığa saygı esasına bağlı olan bu
temel özgürlüklere derin inançlarını bir daha tekrarlayarak,
Aynı
inancı taşıyan ve siyasal gelenekler, idealler, özgürlüklere
saygı ve hukukun üstünlüğü konularında ortak bir mirası paylaşan
Avrupa devletlerinin hükümetleri sıfatıyla, Evrensel Bildiri'de yer
alan bazı hakların ortak güvenceye bağlanmasını sağlama yolunda ilk
adımları atmayı kararlaştırarak;
Aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır:
Madde
1
İnsan
Haklarına saygı yükümlülüğü
Yüksek Sözleşmeci Taraflar, kendi yetki alanları içinde bulunan
herkese bu Sözleşme'nin birinci bölümünde açıklanan hak ve
özgürlükleri tanırlar.
BÖLÜM
I
Haklar
ve Özgürlükler
Madde
2
Yaşama
hakkı
1.
Herkesin yaşam hakkı yasanın koruması altındadır. Yasanın ölüm
cezası ile cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece
hükmedilen bu cezanın yerine getirilmesi dışında hiç kimse kasten
öldürülemez.
2. Öldürme, aşağıdaki durumlardan birinde kuvvete başvurmanın kesin
zorunluluk haline gelmesi sonucunda meydana gelmişse, bu maddenin
ihlali suretiyle yapılmış sayılmaz:
a) Bir kimsenin yasadışı şiddete karşı korunması için;
b) Usulüne uygun olarak yakalamak için veya usulüne uygun olarak
tutuklu bulunan bir kişinin kaçmasını önlemek için;
c) Ayaklanma veya isyanın, yasaya uygun olarak bastırılması için.
Madde
3
İşkence
yasağı
Hiç
kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya
işlemlere tabi tutulamaz.
Madde
4
Kölelik
ve zorla çalıştırma yasağı
1.
Hiç kimse köle ve kul halinde tutulamaz.
2. Hiç kimse zorla çalıştırılamaz ve zorunlu çalışmaya tabi
tutulamaz.
3. Aşağıdaki haller bu maddede sözü geçen "zorla çalıştırma veya
zorunlu çalışma"dan sayılmazlar:
a) Bu Sözleşme'nin 5. maddesinde öngörülen koşullar altında tutuklu
bulunan kimseden tutukluluğu veya şartlı salıverilmesi süresince
olağan olarak yapılması istenen çalışma;
b) Askeri nitelikte bir hizmet veya inançları gereğince askerlik
görevini yapmaktan kaçınan kimselerin durumunu meşru sayan ülkelerde
bu inanca sahip kimselere zorunlu askerlik yerine gördürülecek başka
bir hizmet;
c) Toplumun hayat veya refahını tehdit eden kriz ve afet hallerinde
istenecek her hizmet;
d) Normal yurttaşlık yükümlülükleri kapsamına giren her türlü
çalışma veya hizmet.
Madde
5
Özgürlük
ve güvenlik hakkı
1.
Herkesin kişi özgürlüğüne ve güvenliğine hakkı vardır. Aşağıda
belirtilen haller ve yasada belirlenen yollar dışında hiç kimse
özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.
a) Kişinin yetkili mahkeme tarafından mahkum edilmesi üzerine
usulüne uygun olarak hapsedilmesi;
b) Bir mahkeme tarafından, yasaya uygun olarak, verilen bir karara
riayetsizlikten dolayı veya yasanın koyduğu bir yükümlülüğün yerine
getirilmesini sağlamak için usulüne uygun olarak yakalanması veya
tutulu durumda bulundurulması;
c) Bir suç işlediği hakkında geçerli şüphe bulunan veya suç
işlemesine ya da suçu işledikten sonra kaçmasına engel olmak
zorunluluğu inancını doğuran makul nedenlerin bulunması dolayısıyla,
bir kimsenin yetkili merci önüne çıkarılmak üzere yakalanması ve
tutulu durumda bulundurulması;
d) Bir küçüğün gözetim altında eğitimi için usulüne uygun olarak
verilmiş bir karar gereği tutulu durumda bulundurulması veya
kendisinin yetkili merci önüne çıkarılması için usulüne uygun olarak
tutulu durumda bulundurulması;
e) Bulaşıcı hastalık yayabilecek bir kimsenin, bir akıl hastasının,
bir alkoliğin, uyuşturucu madde bağımlısı bir kişinin veya bir
serserinin usulüne uygun olarak tutulu durumda bulundurulması;
f) Bir kişinin usulüne aykırı surette ülkeye girmekten alı konmasını
veya kendisi hakkında sınır dışı etme ya da geriverme işleminin
yürütülmekte olması nedeniyle usulüne uygun olarak yakalanması veya
tutulu durumda bulundurulması;
2. Yakalanan her kişiye, yakalama nedenleri ve kendisine yöneltilen
her türlü suçlama en kısa zamanda ve anladığı bir dille bildirilir.
3. Bu maddenin 1.c fıkrasında öngörülen koşullara uyarınca yakalanan
veya tutulu durumda bulunan herkes hemen bir yargıç veya adli görev
yapmaya yasayla yetkili kılınmış diğer bir görevli önüne çıkarılır;
kendisinin makul bir süre içinde yargılanmaya veya adli kovuşturma
sırasında serbest bırakılmaya hakkı vardır. Salıverilme, ilgilinin
duruşmada hazır bulunmasını sağlayacak bir teminata bağlanabilir.
4. Yakalama veya tutuklu durumda bulunma nedeniyle özgürlüğünden
yoksun kılınan herkes, özgürlük kısıtlamasının yasaya uygunluğu
hakkında kısa bir süre içinde karar vermesi ve yasaya aykırı
görülmesi halinde kendisini serbest bırakması için bir mahkemeye
başvurma hakkına sahiptir.
5. Bu madde hükümlerine aykırı olarak yapılmış bir yakalama veya
tutulu kalma işleminin mağduru olan herkesin tazminat istemeye hakkı
vardır.
Madde
6
Adil
yargılanma hakkı
1.
Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar,
gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar
verecek olan, yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme
tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve
açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir. Hüküm açık
oturumda verilir; ancak, demokratik bir toplumda genel ahlak, kamu
düzeni ve ulusal güvenlik yararına, küçüklerin korunması veya davaya
taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde, veya
davanın açık oturumda görülmesinin adaletin selametine zarar
verebileceği bazı özel durumlarda, mahkemenin zorunlu göreceği
ölçüde, duruşmalar dava süresince tamamen veya kısmen basına ve
dinleyicilere kapalı olarak sürdürülebilir.
2. Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit
oluncaya kadar suçsuz sayılır.
3. Her sanık en azından aşağıdaki haklara sahiptir:
a) Kendisine yöneltilen suçlamanın niteliği ve nedeninden en kısa
zamanda, anladığı bir dille ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek;
b) Savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip
olmak;
c) Kendi kendini savunmak veya kendi seçeceği bir savunmacının
yardımından yararlanmak ve eğer savunmacı tutmak için mali
olanaklardan yoksun bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa,
mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin
yardımından yararlanabilmek;
d) İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma
tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında
çağırılmasının ve dinlenmesinin sağlanmasını istemek;
e) Duruşmada kullanılan dili anlama dışı veya konuşma dışı takdirde
bir tercümanın yardımından para ödemeksizin yararlanmak.
Madde
7
Cezaların
yasallığı
1.
Hiç kimse, işlendiği zaman ulusal ve uluslararası hukuka göre bir
suç sayılmayan bir fiil veya ihmalden dolayı mahkum edilemez. Yine
hiç kimseye, suçun işlendiği sırada uygulanabilecek olan cezadan
daha ağır bir ceza verilemez.
2. Bu madde, işlendiği zaman uygar uluslar tarafından tanınan genel
hukuk ilkelerine göre suç sayılan bir fiil veya ihmal ile suçlanan
bir kimsenin yargılanmasına ve cezalandırılmasına engel değildir.
Madde
8
Özel
hayatın ve aile hayatının korunması
1.
Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve haberleşmesine saygı
gösterilmesi hakkına sahiptir.
2. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu otoritesinin müdahalesi, ancak
ulusal güvenlik, kamu emniyeti, ülkenin ekonomik refahı, dirlik ve
düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın
veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için, demokratik
bir toplumda, zorunlu olan ölçüde ve yasayla öngörülmüş olmak
koşuluyla söz konusu olabilir.
Madde
9
Düşünce,
vicdan ve din özgürlüğü
1.
Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, din
veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, açıkça
veya özel tarzda ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle
dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir.
2. Din veya inancını açıklama özgürlüğü, ancak kamu güvenliğinin,
kamu düzenin, genel sağlığın veya ahlakın, ya da başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korunması için demokratik bir toplumda zorunlu
tedbirlerle ve yasayla sınırlanabilir.
Madde
10
İfade
özgürlüğü
1.
Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu
hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke
sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir almak ve vermek
özgürlüğünü de içerir. Bu madde, devletlerin radyo, televizyon ve
sinema işletmelerini bir izin rejimine bağlı tutmalarına engel
değildir.
2. Kullanılması görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlükler,
demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliğinde olarak,
ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu emniyetinin
korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi,
sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması,
veya yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması için
yasayla öngörülen bazı biçim koşullarına, sınırlamalara ve
yaptırımlara bağlanabilir.
Madde
11
Dernek
kurma ve toplantı özgürlüğü
1.
Herkes asayişi bozmayan toplantılar yapmak, demek kurmak, ayrıca
çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve
sendikalara katılmak haklarına sahiptir.
2. Bu hakların kullanılması, demokratik bir toplumda, zorunlu
tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, kamu emniyetinin
korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi,
sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin
korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlanabilir. Bu madde, bu
hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler, kolluk mensupları veya
devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında meşru
sınırlamalar konmasına engel değildir.
Madde
12
Evlenme
hakkı
Evlenme
çağına gelen erkek ve kadın, bu hakkın kullanılmasını
düzenleyen ulusal yasalar uyarınca evlenmek ve aile kurmak hakkına
sahiptir.
Madde
13
Etkili
başvuru hakkı
Bu
Sözleşme'de tanınmış olan hak ve özgürlükleri ihlal edilen
herkes, ihlal fiili resmi görev yapan kimseler tarafından bu
sıfatlarına dayanılarak yapılmış da olsa, ulusal bir makama etkili
bir başvuru yapabilme hakkına sahiptir.
Madde
14
Ayırımcılık
yasağı
Bu
Sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet,
ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya
sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensupluk, servet, doğum veya
herhangi başka bir durum bakımından hiçbir ayırımcılık yapılmadan
sağlanır.
Madde
15
Olağanüstü
hallerde askıya alma
1.
Savaş veya ulusun varlığını tehdit eden başka bir genel tehlike
halinde her Yüksek Sözleşmeci Taraf, ancak durumun gerektirdiği
ölçüde ve uluslararası hukuktan doğan başka yükümlülüklere ters
düşmemek koşuluyla bu Sözleşmede öngörülen yükümlülüklere aykırı
tedbirler alabilir.
2. Yukarıdaki hüküm, meşru savaş fiilleri sonucunda meydana gelen
ölüm hali dışında, 2. madde ile 3. ve 4. maddeler (fıkra 1) ve 7.
maddeyi hiçbir suretle ihlale mezun kılmaz.
3. Bu maddeye göre aykırı tedbirler alma hakkını kullanan her Yüksek
Sözleşmeci Taraf, alınan tedbirler ve bunları gerektiren nedenler
hakkında Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'ne tam bilgi verir. Bu
Yüksek Sözleşmeci Taraf, sözü geçen tedbirlerin yürürlükten kalktığı
tarihi de Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'ne bildirir.
Madde
16
Yabancıların
siyasal etkinliklerinin kısıtlanması
10,
11 ve 14. maddelerin hiçbir hükmü, Yüksek Sözleşmeci Tarafların
yabancıların siyasal etkinliklerini sınırlamalarına engel sayılmaz.
Madde
17
Hakların
kötüye kullanımının yasaklanması
Bu
Sözleşme hükümlerinden hiçbiri, bir devlete, topluluğa veya
kişiye, Sözleşme'de tanınan hak ve özgürlüklerin yok edilmesine veya
burada öngörüldüğünden daha geniş ölçüde sınırlamalara uğratılmasına
yönelik bir etkinliğe girişme ya da eylemde bulunma hakkını sağlar
biçimde yorumlanamaz.
Madde
18
Hakların
kısıtlanmasının sınırları
Bu
Sözleşmenin hükümleri gereğince, sözü edilen hak ve özgürlüklere
getirilen sınırlamalar ancak öngörülen amaçlar için uygulanabilir.
BÖLÜM
II
Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi
Madde
19
Mahkeme'nin
kuruluşu
Bu
Sözleşme ve protokollarına, Yüksek Sözleşmeci Taraflarca kabul
edilen yükümlülüklere uyulmasını sağlamak için; aşağıda "Mahkeme"
olarak anılacak bir Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kurulur. Mahkeme
devamlı görev yapar.
Madde
20
Yargıç
sayısı
Mahkeme,
Yüksek Sözleşmeci Taraflar sayısına eşit sayıda yargıçtan
oluşur.
Madde
21
Görev
için aranan koşullar
1.
Yargıçlar üstün ahlaki vasıflara ve yüksek bir hukuki göreve
atanmak için gerekli niteliklere sahip veya ehliyetleriyle tanınmış
hukukçu olmalıdırlar.
2. Yargıçlar Mahkemeye kendi adlarına katılırlar.
3. Görev süreleri içerisinde, yargıçlar bağımsızlıkları,
tarafsızlıkları ve daimi görevin gerekleri ile bağdaşmayan herhangi
bir görev üstlenemezler; bu fıkranın uygulanmasından doğan sorunlar
Mahkeme tarafından karara bağlanır.
Madde
22
Yargıçların
seçimi
1.
Yargıçlar, her Yüksek Sözleşmeci Taraf için, o Yüksek Sözleşmeci
Taraf tarafından gösterilen ve üç aday içeren bir liste üzerinden
Parlamenterler Meclisi tarafından oy çokluğu ile seçilirler.
2. Yeni Yüksek Sözleşmeci Tarafların bu Sözleşme'ye katılmaları
halinde Mahkeme'yi tamamlamak ve boşalan üyelikleri doldurmak için
aynı usul izlenir.
Madde
23
Görev
süreleri
1.
Yargıçlar altı yıl için seçilirler. Tekrar seçilmeleri mümkündür.
Bununla beraber ilk seçilen yargıçlardan yarısının görev süresi üç
yıl sonunda sona erecektir.
2. İlk üç yıllık sürenin sonunda görevleri sona erecek olan üyeler,
ilk seçimlerin yapılmasından hemen sonra, Avrupa Konseyi Genel
Sekreteri tarafından kura çekmek suretiyle saptanır.
3. Yargıçların imkan ölçüsünde yarısının her üç yılda bir
yenilenmesini sağlamak için, Parlamenterler Meclisi bir sonraki
seçime geçmeden önce seçilecek yargıçlardan bir veya birkaçının
görev süresinin veya sürelerinin üç yıldan az veya dokuz yıldan çok
olmamak şartı ile, altı yıl dışında bir süre olmasına karar
verebilir.
4. Birden fazla üyenin görev süresinin söz konusu olduğu durumlarda
ve Parlamenterler Meclisi'nin yukarıdaki fıkrayı uygulaması halinde,
görev sürelerinin üyelere dağılımı, Genel Sekreter'in, seçimden
hemen sonra yapacağı kura sonucu belirlenir.
5. Görev süresi bitmemiş bir yargıcın yerine seçilen yargıç,
selefinin görev süresini tamamlar.
6. Yargıçların görev süreleri 70 yaşında sona erer.
7. Yargıçlar, yerlerine başkası seçilinceye kadar görev yaparlar.
Yerlerine başkası seçildikten sonra da kendilerine havale edilmiş
olan davalara bakmaya devam ederler.
Madde
24
Görevden
alınma
Bir
yargıç ancak, artık gerekli koşulları taşıma dışına ilişkin
diğer yargıçların üçte iki çoğunluk ile alacakları kararla görevden
alınabilir.
Madde
25
Yazı
İşleri ve hukukçular
Mahkeme'de,
görev ve kuruluğu Mahkeme içtüzüğünde belirlenen bir
Yazı İşleri bulunur. Mahkeme'ye yazı işlerinde görevli hukukçular
yardım eder.
|
KISIM: III
Kişilerin ve hizmetlerin dolaşımı
BÖLÜM: 1 (İşçiler)
MADDE - 36.
Türkiye ile Topluluk üyesi Devletler arasında işçilerin serbest
dolaşımı, Ortaklık Anlaşması'nın 12. maddesinde yer alan ilkelere
uygun şekilde, Anlaşma'nın yürürlüğe girişinden sonraki onikinci
yılın sonu ile yirmiikinci yılın sonu arasında kademeli olarak
gerçekleştirilecektir.
Ortaklık Konseyi bu konuda gerekli usulleri kararlaştıracaktır.
MADDE - 37.
Her Üye Devlet, Topluluk'ta çalışan Türk uyruklu işçilere, çalışma
şartları ve ücret bakımından, Topluluk üyesi diğer devletler uyruklu
işçilere göre uyrukluktan ötürü herhangi bir farklı işleme yer
vermeyen bir rejim tanır.
MADDE - 38.
Türkiye ile Topluluk Üyesi Devletler arasında işçilerin serbest
dolaşımının kademeli olarak gerçekleşmesine değin, Ortaklık Konseyi,
Türk uyruklu işçilerin her üye devlette çalışmalarını kolaylaştırmak
amacıyla, bu işçilerin serbestçe meslek ve yer değiştirmelerinden
ortaya çıkan bütün sorunları ve özellikle çalışma ve oturma
izinlerinin uzatılmasını inceleyebilir.
Bu amaçla, Ortaklık Konseyi Üye Devletlere tavsiyelerde bulunabilir.
MADDE - 39.
1. Bu Protokol'ün yürürlüğe girişinin birinci yılının bitiminden
önce, Ortaklık Konseyi, sosyal güvenlik alanında, Topluluk içinde
yer değiştiren Türk uyruklu işçiler ve bunların Topluluk'ta oturan
aileleri yararına hükümler tespit eder.
2. Bu hükümler, tespit edilecek usullere göre, Türk uyruklu işçilere
yaşlılık, ölüm ve sakatlık gelir ve aylıkları ile işçi ve Topluluk
içinde oturan ailesine sağlanan sağlık hizmetleri yönünden, çeşitli
üye Devletlerde geçen sigorta veya çalışma sürelerinin
birleştirilmesine imkan verecektir. Bu hükümler, Topluluk Üyesi
Devletler için, Türkiye'de geçmiş süreleri göz önünde tutmak
zorunluluğu yaratmaz.
3. Yukarıda belirtilen hükümler, işçinin ailesinin Topluluk içinde
oturmaması halinde, aile yardımlarının ödenmesini sağlayacak
nitelikte olmalıdır.
4. 2. fıkranın uygulanması sonucu kararlaştırılan hükümler uyarınca
hak kazanılan yaşlılık, ölüm ve sakatlık gelir ve aylıkları
Türkiye'ye gönderilebilecektir.
5. Bu maddede belirtilen hükümler, Türkiye ile Topluluk Üyesi
Devletler arasındaki ikili anlaşmalardan doğan hak ve yükümleri,
bunlar Türk uyruklular yararına daha elverişli bir rejim
öngördükleri ölçüde değiştirmez.
MADDE - 40.
Ortaklık Konseyi, Topluluğu kuran Antlaşma'nın 50. maddesinin Üye
Devletler'ce uygulama alanına konması sonucu alınan tedbirlerden
esinlenerek, aralarında genç işçi değişimini kolaylaştırmak üzere,
Türkiye ve diğer devletlere tavsiyelerde bulunabilir.
BÖLÜM: II
(Yerleşme hakkı, hizmetler ve ulaştırma)
MADDE - 41.
1. Akit Taraflar, aralarında, yerleşme hakkı ve hizmetlerin serbest
edimine yeni kısıtlamalar koymaktan sakınırlar.
2. Ortaklık Konseyi, Ortaklık Anlaşması'nın 13. ve 14. maddelerinde
yer alan ilkelere uygun olarak, Akit Taraflar'ın yerleşme hakkı ve
hizmetlerin serbest edimindeki kısıtlamaları aralarında gitgide
kaldırmalarında uygulanacak sıra, süre ve usulleri tespit eder.
Ortaklık Konseyi, söz konusu sıra, süre ve usulleri, çeşitli
faaliyet dalları için bu alanlarda Topluluğun daha önce koyduğu
hükümleri ve Türkiye'nin ekonomik ve sosyal alanlardaki özel
durumunu göz önüne alarak, tespit eder. Üretim ve alışverişlerin
gelişmesine özellikle katkıda bulunan faaliyetlere öncelik verilir.
MADDE - 42.
1. Ortaklık Konseyi, özellikle-Türkiye'nin coğrafi durumunu da göz
önünde bulundurarak, tespit edeceği usullere göre, Topluluğu kuran
Antlaşma'nın ulaştırma ile ilgili hükümlerini Türkiye'ye teşmil
eder. Ortaklık Konseyi, bu hükümlerin demiryolu, karayolu ve su yolu
ulaştırmalarına uygulanması amacıyla Topluluk tarafından alınmış
olan kararları Türkiye'ye, aynı şartlar içinde, teşmil edebilir.
2. Topluluğu kuran Antlaşma'nın 84. maddesinin 2. fıkrası uyarınca
Topluluk, deniz ve hava ulaştırmasına ilişkin hükümler tespit ettiği
takdirde, Ortaklık Konseyi, Türk deniz ve hava ulaştırması için
hangi ölçüde ve hangi usule göre hükümler tespit edilebileceğini
kararlaştırır.
KISIM: IV
Ekonomi politikalarının yaklaştırılması
BÖLÜM: I (Rekabet, vergileme ve mevzuatın yaklaştırılması)
MADDE - 43.
1. Ortaklık Konseyi, bu Protokol'ün yürülüğe girişinden sonra altı
yıllık bir süre içinde, Topluluğu kuran Antlaşma'nın 85, 86, 90 ve
92. maddelerinde belirtilen ilkelerin uygulama şartlarını ve
usullerini tespit eder.
2. Geçiş döneminde Türkiye, Topluluğu kuran Antlaşma'nın 92.
maddesinin 3 (a) fıkrasında öngörülen durumda sayılabilir. Bu
bakımdan Türkiye'nin ekonomik kalkınmasının kolaylaştırılmasına
yönelen yardımlar, alışveriş şartlarını Akit Taraflar'ın ortak
çıkarına aykırı düşecek ölçüde değiştirmedikçe, ortaklığın iyi
işlemesi ile bağdaşır kabul edilir.
Geçiş döneminin sonunda, Ortaklık Konseyi, Türkiye'nin o tarihteki
ekonomik durumunu gözönünde bulundurarak, yukarıdaki bentte
öngörülen hükmün uygulanma süresinin uzatılmasının gerekip
gerekmeyeceğini kararlaştırır.
MADDE - 44.
1. Hiçbir Akit Taraf, diğer tarafın mallarına, benzeri milli mallara
dolaylı veya dolaysız şekilde uyguladıklarından, hangi nitelikte
olursa olsun, dolaylı veya dolaysız daha yüksek bir iç vergi
uygulayamaz.
Hiçbir Akit Taraf, diğer tarafın mallarına, başka üretimleri dolaylı
olarak koruyacak nitelikte bir iç vergi uygulayamaz.
Akit Taraflar, imza tarihinde mevcut olan ve yukarıdaki kurallara
aykırı bulunan hükümleri en geç bu Protokol'ün yürürlüğe girişinden
sonraki üçüncü yılın başında kaldırırlar.
2. Türkiye ile Topluluk arasındaki mal alışverişlerinde, ihraç
edilen mallar, dolaylı veya dolaysız olarak bu mallara uygulanan
vergilerden daha yüksek bir iç vergi iadesinden yararlanamaz.
3. Muamele Vergisi kademeli toplu vergi sistemine göre olmuyorsa,
ithal mallarına uygulanan iç vergiler veya ihraç mallarına tanınan
iadeler için yukarıdaki fıkralarda yer alan ilkelere dokunmamak
şartıyla, mallar veya mal grupları itibariyle ortalama hadler tespit
olunabilir.
4. Ortaklık Konseyi, Topluluğun bu maddede belirtilen alandaki
tecrübesini gözönünde bulundurarak, yukarıdaki hükümlerin
uygulanmasını gözetir.
MADDE - 45.
Muamele vergileri, tüketim vergileri ve diğer dolaylı vergiler
dışındaki vergilendirmelerde, Türkiye ile Topluluk arasındaki mal
alışverişlerinde, muafiyet tanınması ve ihracatta vergi iadesi
yapılması ile ithalatta fark giderici vergi veya resimler konulması,
ancak alınması tasarlanan bu tedbirlerin, Ortaklık Konseyi'nce,
sınırlı bir süre için, önceden onaylanmış olmasına bağlıdır.
MADDE - 46.
Akit Taraflar, Ortaklık Konseyi'nin 43. maddenin 1. fıkrasında
belirtilen şart ve usulleri tespit eden bir karar almamış olmasından
ve bu kararların veya 44. ve 45. maddelerde öngörülen hükümlerin
uygulanmamasından doğacak güçlükleri gidermek için gerekli
gördükleri korunma tedbirlerini alabilirler.
MADDE - 47.
1. Yirmiiki yıllık bir dönem içinde Ortaklık Konseyi, Akit
Taraflar'dan birinin istemi üzerine, Türkiye ile Topluluk arasındaki
ilişkilerde damping uygulamaları bulunduğunu tespit ederse, dampinge
sebep olanlara bu uygulamaya son vermeleri amacıyla tavsiyelerde
bulunur.
2. Zarar gören Taraf:
a) Ortaklık Konseyi'nin, 1. fıkra uyarınca, istemin yapıldığı
tarihten başlayarak üç aylık bir süre içinde hiçbir karar almaması,
b) 1. fıkrada öngörülen tavsiyelerin yapılmasına rağmen damping
uygulamalarının devam etmesi, hallerinde, Ortaklık Konseyi'ne haber
verdikten sonra, uygun gördüğü korunma tedbirlerini alabilir.
Ayrıca, zarar gören tarafın çıkarı derhal bir eylemi gerektiriyorsa,
bu taraf, çıkarını korumak amacıyla, Ortaklık Konseyine haber
verdikten sonra, dampinge karşı konulacak vergiler de dahil olmak
üzere, koruyucu nitelikte geçici tedbirler alabilir. Bu tedbirlerin
uygulama süresi, istemin yapıldığı veya zarar gören tarafın
yukarıdaki bendin (b) hükmü uyarınca korunma tedbirlerini aldığı
tarihten başlayarak üç ayı geçemez.
3. 2. fıkranın 1. bendinin (a) hükmü veya 2. bendinde belirtilen
hallerde korunma tedbirleri alındığı takdirde, Ortaklık Konseyi, 1.
fıkrada öngörülen tavsiyeler yapılıncaya kadar bu korunma
tedbirlerinin geriye bırakılmasını her an kararlaştırabilir.
2. fıkranın 1. bendinin (b) hükmünde belirtilen halde korunma
tedbirleri alındığı takdirde, Ortaklık Konseyi, bu korunma
tedbirlerinin kaldırılmasını veya değiştirilmesini tavsiye edebilir.
4. Akit Taraflar'dan biri kaynaklı veya o Akit Taraf ülkesinde
serbest dolaşım durumunda bulunan ve diğer Akit tarafa ihraç edilen
mallar, birinci Akit Taraf ülkesine tekrar ithal edildiğinde, hiçbir
gümrük vergisi, miktar kısıtlaması veya eş etkili tedbir
uygulanmaksızın kabul olunur.
Ortaklık Konseyi, bu fıkra hükümlerinin uygulanması amacıyla, bu
alanda Topluluğun edindiği tecrübeden esinlenerek, her türlü yararlı
tavsiyelerde bulunabilir.
MADDE - 48.
Bu Protokol hükümlerinin kapsamına girmemekle beraber ortaklığın
işlemesini doğrudan doğruya etkileyen veya bu hükümler kapsamına
girdiği halde bunlarla ilgili herhangi bir özel usul öngörülmemiş
olan alanlarda Ortaklık Konseyi, Akit Taraflardan her birine, kanun,
tüzük ve yönetmelik hükümlerinin yaklaştırılmasına yönelen tedbirler
almalarını tavsiye edebilir.
BÖLÜM: II
(Ekonomi Politikası)
MADDE - 49.
Ortaklık Anlaşması'nın 17. maddesinde yer alan hedeflerin
gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak amacıyla, Akit Taraflar, ekonomi
politikalarını koordine etmek için, Ortaklık Konseyi'nde, düzenli
olarak danışmada bulunurlar.
Ortaklık Konseyi, gerektiğinde, duruma uygun tedbirler tavsiye eder.
MADDE - 50.
1. Akit Taraflar, genellikle ekonomik durumları ve özellikle
ödemeler dengelerinin durumu elverdiği ölçüde, ödemelerini, Ortaklık
Anlaşması'nın 19. maddesinde öngörülenden daha fazla serbestleştirme
yoluna gitmeye hazır olduklarını bildirirler.
2. Mal ve hizmet alışverişleri ile sermaye hareketleri sadece
bunlara ait ödemelerin kısıtlanmasıyla sınırlandırıldığı ölçüde; bu
kısıtlamaların gitgide kaldırılması amacıyla, miktar
kısıtlamalarının kaldırılmasına hizmet edimi ve sermaye
hareketleriyle ilgili hükümler kıyas yoluyla uygulanır.
3. Akit Taraflar, Avrupa Ekonomik Topluluğu'nu kuran Antlaşma'nın
III sayılı ekinde yer alan görünmeyen işlemlere ilişkin transferlere
uygulamakta bulundukları rejimi, Ortaklık Konseyi'nin ön müsaadesi
olmadıkça, daha kısıtlayıcı bir hale getirmemeyi üstlenirler.
4. Ortaklık Anlaşması'nın 19. maddesi ile bu maddede belirtilen
ödemelerin ve transferlerin gerçekleştirilmesini sağlamak için
alınacak tedbirler konusunda Akit Taraflar, gerektiğinde,
birbirlerine danışırlar.
MADDE - 51.
Ortaklık Anlaşması'nın 20. maddesinde yer alan hedeflerin
gerçekleştirilmesi amacıyla, Türkiye, bu Protokol'ün yürürlüğe
girişiyle birlikte, Topluluk'tan gelen ve ekonomik kalkınmasına
katkıda bulunabilecek özel sermayeye tanıdığı rejimi iyileştirmek
için çaba gösterir.
MADDE - 52.
Akit taraflar, aralarındaki sermaye hareketlerine ve bu hareketlere
ilişkin cari ödemelere zarar verecek yeni kısıtlamalar koymamaya ve
mevcut rejimi daha kısıtlayıcı hale getirmemeye çaba gösterirler.
Akit Taraflar, sermaye işlem ve sermaye transferlerinin yapılmasında
veya yürütülmesinde uygulanan izin ve kontrol işlemlerini mümkün
olan ölçüde basitleştirirler ve gerektiğinde, bu basitleştirme için
birbirlerine danışırlar.
BÖLÜM: III
(Ticaret Politikası)
MADDE - 53.
1. Akit Taraflar, geçiş dönemi süresince, ticaret politikalarının,
özellikle Topluluğu kuran Antlaşma'nın 113. maddesinin 1. fıkrasında
belirtilen alanlarda, üçüncü ülkelere karşı koordinasyonunu sağlamak
için, Ortaklık Konseyi'ne danışmada bulunurlar.
Bu amaçla her Akit Taraf, diğerinin istemi üzerine, akdettiği tarife
veya ticari hükümleri kapsayan anlaşmalarla dış alışverişler
rejiminde yaptığı değişiklikler hakkında yararlı bütün bilgileri
verir.
Bu anlaşmaların veya değişikliklerin Ortaklığın işleyişi üzerinde
doğrudan doğruya ve özel bir etkisi olması halinde, Akit Taraflar'ın
çıkarlarını gözetmek amacıyla, Ortaklık Konseyi'nde duruma uygun
danışmalar yapılacaktır.
2. Geçiş döneminin sonunda, Akit Taraflar, eş biçimde ilkeler
üzerine kurulmuş bir ticaret politikasına erişmek amacıyla, Ortaklık
Konseyi'nde, ticaret politikalarının koordinasyonunu güçlendirirler.
MADDE - 54.
1. Topluluk, Ortaklığın işleyişi üzerinde doğrudan doğruya ve özel
bir etkisi olan bir ortaklık anlaşması veya bir tercihli anlaşma
akdettiği takdirde, Türkiye ile Topluluk arasındaki Ortaklık
Anlaşmasında belirtilen karşılıklı çıkarların Topluluk'ca dikkate
alınmasını sağlamak üzere, Ortaklık Konseyi'nde duruma uygun
danışmalar yapılacaktır.
2. Ortaklık içinde malların dolaşımında karşılaşılan engellerin
kaldırılması için gerekli olduğu takdirde, Türkiye, Topluluğa bir
ortaklık anlaşması veya bir tercihli anlaşma ile bağlı ülkelerle
olan alışverişlerinin ortaya çıkarabileceği pratik meselelerin
çözümünü kolaylaştırmak amacıyla yararlı bütün tedbirleri almak için
çaba gösterir.
Bu tedbirlerin alınmamış olması halinde, Ortaklığın iyi işlemesini
sağlamak için Ortaklık Konseyi gerekli hükümleri tespit edebilir.
MADDE - 55.
"Kalkınma için Bölgesel İşbirliğinin (RCD)" uygulanması konusunda
Ortaklık Konseyi'nde danışmalar yapılacaktır.
Ortaklık Konseyi, icabında gerekli hükümleri kararlaştırabilir. Bu
hükümler ortaklığın iyi işlemesini engellememelidir.
MADDE - 56.
Bir üçüncü devletin Topluluğa katılması halinde, Türkiye ve
Topluluğun Ortaklık Anlaşması'nda belirtilen karşılıklı çıkarlarının
dikkate alınmasını sağlamak amacıyla, Ortaklık Konseyi'nde duruma
uygun danışmalar yapılacaktır.
KISIM: V
Genel ve son hükümler
MADDE - 57.
Akit Taraflar, kamu idareleri veya teşebbüsleri ile kendilerine özel
veya münhasır haklar tanınmış olan özel teşebbüsler tarafından
girişilecek satınalmalara katılma şartlarını, birbirlerinin
ülkelerinde yerleşmiş Türk ve üye devletler uyrukluları arasında
fark gözeten bütün işlemleri yirmiiki yıllık bir sürenin sonunda
kaldıracak şekilde gitgide düzenlerler.
Ortaklık Konseyi bu düzenlemenin sıra, süre ve usullerin bu alanda
Topluluk'ta kabul edilmiş çözüm yollarından esinlenerek tespit eder.
MADDE - 58.
Bu Protokol'ün kapsamına giren alanlarda;
- Türkiye tarafından, Topluluğa uygulanan rejim, üye devletler ile
bunların uyrukları veya ortaklıkları arasında hiçbir farklı işleme
meydan veremez;
- Topluluk tarafından, Türkiye'ye uygulanan rejim, Türk uyrukluları
veya Türk ortaklıkları arasında hiçbir farklı işleme meydan veremez.
MADDE - 59.
Bu Protokol'ün kapsamına giren alanlarda, Türkiye üye devletlerin,
Topluluğu kuran Antlaşma uyarınca birbirlerine tanıdıklarından daha
elverişli bir işlemden yararlanamaz.
MADDE - 60.
1. Türk ekonomisinin bir faaliyet sektörünü veya dış mali
istikrarını tehlikeye düşürecek ciddi bozukluklar ortaya çıkar veya
Türkiye'nin bir bölgesinin ekonomik durumunun bozulması şeklinde
güçlükler belirirse, Türkiye gerekli korunma tedbirlerini alabilir.
Bu tedbirler ve bunların uygulama usulleri Ortaklık Konseyi'ne
geciktirmeksizin bildirilir.
2. Topluluğun, bir veya birkaç üye devletin bir ekonomik faaliyet
sektörünü; bir veya birkaç üye devletin dış mali istikrarını
tehlikeye düşüren ciddi bozukluklar ortaya çıkar veya Topluluğun bir
bölgesinin ekonomik durumunun bozulması şeklinde güçlükler
belirirse; Topluluk, gerekli korunma tedbirlerini alabilir veya
ilgili üye devlet veya devletleri bu tedbirleri almakla yetkili
kılabilir.
Bu tedbirler ve bunların uygulama usulleri Ortaklık Konseyi'ne
geciktirmeksizin bildirilir.
3. 1. ve 2. fıkralar hükümlerinin uygulanmasında, ortaklığın
işleyişini en az aksatacak tedbirlerin öncelikle seçilmesi
gereklidir. Bu tedbirler, ortaya çıkan güçlüklerin giderilmesi için
gerekli ölçüyü hiçbir şekilde aşmamalıdır.
4. 1. ve 2. fıkraların uygulanması sonucu alınan tedbirler üzerinde
Ortaklık Konseyi'nde danışmalar yapılabilir.
MADDE - 61.
Geçiş döneminin süresi, bu Protokol'ün özel hükümleri saklı kalmak
üzere, oniki yıldır.
MADDE - 62.
Bu Protokol ve ekleri, Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu
arasında bir ortaklık yaratan Anlaşma'nın ayrılmaz parçalarıdır.
MADDE - 63.
1. Bu Protokol, imza eden devletlerin kendi anayasa, usullerine
uyularak onaylanır ve Topluluk yönünden Konsey'ce, Topluluğu kuran,
Antlaşma hükümleri uyarınca bir karar alınması ve bu kararın Türkiye
ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında bir ortaklık yaratan
Anlaşma'nın Akit Tarafları'na tebliği ile geçerli bir şekilde
aktedilmiş olur.
Yukarıda belirtilen aktin onaylama ve tebliğ belgeleri Brüksel'de
karşılıklı olarak verilir.
2. Bu Protokol, 1. fıkrada belirtilen onaylama ve tebliğ
belgelerinin karşılıklı olarak verilmesi tarihini izleyen ayın ilk
günü yürürlüğe girer.
3. Bu Protokol'ün yürürlüğe giriş tarihinin takvim yılı başına
rastlamaması halinde, Ortaklık Konseyi, bu Protokol'de öngörülen
süreleri, özellikle malların serbest dolaşımının gerçekleştirilmesi
bakımından, takvim yılı ile birlikte son bulacak şekilde
kısaltabilir veya uzatabilir.
MADDE - 64.
Bu Protokol, her metin eşit olarak geçerli olmak üzere, Türk, Alman,
Fransız, İtalyan, Hollanda dillerinde ikişer nüsha olarak
yazılmıştır.
Bunun belgesi olarak, aşağıda adları yazılı tam yetkili temsilciler
bu Katma Protokol'ün altına imzalarını atmışlardır.
Zu Urkund Dessen haben die unterzeichneten Bevollmächtigten ihre
Unterschriften unter dieses Zusatzprotokoll gesetzt.
En foi de Quoi, les plénipotentiaires soussignés ont aposé leurs
signatures au bas du présent Protokole additionnel.
In Fede Di Che, i plenipotenziari sottoscritti hanno apposto le loro
firme in calce al presente Protocollo addizionale.
Ten Blıjke Waarhvan de ondergetekende gevolmachtigden hun
handtekening onder dit Aanvullend Protocol hebben gesteld.
Brüksel'de, yirmiüç Kasım bindokuzyüzyetmiş gününde yapılmıştır.
Gescheben zu Brüssel am deriundzwanzigsten November
neunzehnhundertsiebzig.
Fait à Bruxelles, le vingt-trois novembre mil neuf cent soixantedix.
Fatto a Bruxelles, addi' ventitre novembrè millenovecentosettants.
Gedaan te Brussel, de drieëtwintigste november negentienhonderd
zeventig.
Türkiye Cumhurbaşkanı adına,
İhsan Sabri Çağlayangil.
Pour sa Majesté le Roi des Belges,
Voor Zijne Majesteit de Koning der Belgen,
Pierre Harmel.
Für den Präsidente der Bundesrepublik Deutschland,
Walter Schell.
Pour le Président de la République Française,
Maurice Schuman.
Per il Presidente della Republica Italiana,
Mario Pedini.
Pour Son Altesse Royale le Grand Due de Luxembourg,
Gaston Thorn.
Voor Hare Majesteit de Koningin der Nederlanden,
J. M. A. H. Luna.
In Namen des Rates der Europäischen Gemeinschaften,
Pour le Conseil des Communautés Européennes,
Per il Consiglio delle Communità Europee,
Voor de Raad der Suropese Gemeenschappen,
Walter Schell Franco Maria Maifatti
|